CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, 'hamiline karar' açıklamasının arkasında durarak, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısının da yaptığı açıklamalar ve dağıttığı mahkeme kararları ile kendisini doğruladığını söyledi. Kılıçdaroğlu, üzeri kapatıldığı iddia edilen karar metni ile boş karar metninin birbirinden faklı olduğunu belirterek, bunun kanıtının da iki metindeki mühür ve imzaların yerlerinin farklı olması olduğunu ifade etti.
//KILIÇDAROĞLU BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ
Kılıçdaroğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında 'Boşa imzalı arama kararına' ilişkin olarak Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı'nın yaptığı açıklamaya yanıt verdi. 22 Aralık Çarşamba günü Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen hamiline arama kararıyla ilgili yaptığı açıklamayı hatırlatarak, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı'ndan bu konuda açıklama geldiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, Başsavcının, 'Bu kararda boş bırakıldığı belirtilen isim ve adreslerin, konunun hassasiyetine ve gizliliğine binaen delilkarartma durumunun önüne geçilmesi açısından isim ve adreslerin üzeri kapatılarak, Erzincan Merkez Komutanlığı'na faks çekilmiştir' dediğini anımsattı.
//KILIÇDAROĞLU’NUN İDDİALARI
"O savcı doğruları söylemiyor" diyen Kılıçdaroğlu, aynı tarih ve aynı sayı ile verilmiş aynı mahkeme kararının bir diğer örneğinin daha olduğunu belirterek, bu belgeyi basına gösterdi. Bu kararda, arama yapılacak kişilerin ad, soyadı ve adreslerinin açıkça yazılı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, iki karar metnindeki imzaların konumlarının ise farklı olduğunu, savcının iddia ettiği gibi karardaki isim ve adreslerin üzerinin kapatılmasının söz konusu olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, iki karar metnininfarklı olduğunu belirterek, biri boş diğeri dolu olan iki mahkeme kararının üzerindeki katip ve yargıç imzalarını karşılaştırarak aradaki farkları da gösterdi. Yargıcın boş mahkeme kararına imza attığı iddiasını yineleyen Kılıçdaroğlu, "Böylece bizim bu iddialarımızı sadece ben değil, Sayın Savcı yaptığı açıklama ile ve dağıttığı belgelerle de doğrulamıştır" dedi.
//ANKARA VE ERZURUM İLİŞKİLENDİRMESİ
Adalet Bakanlığı'nın şu ana kadar suskunluğunu korumasının da açıkça suç ortaklığının kanıtı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Öyle anlaşılıyor ki, Ankara ve Erzurum arasında ciddi bir işbirliği vardır. Buradan açık ve net ifade ediyorum. Sayın Adalet Bakanı gerçeklerin ortaya çıkarılmasını istiyorsa, Ankara'dan kimlerin Erzurum Mahkemelerini ve savcılığını aradığını açıklasın" diye konuştu.
//HAMİLİNE MAHKEME KARARI İDDİASI
'Hamiline mahkeme kararı'nı açıklarken, diğer mahkeme kararının da ellerinde olduğunu ama yargıya duydukları saygı gereği o kararı açıklamadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Ama Sayın Savcı yaptığı açıklamayla ve dağıttığı mahkeme kararları ile yanlışın arkasında durmuş, olayları örtbas etmeye çalışmıştır. Sayın Savcı, mühür ve imzalardaki farklılığı göremeyeceğimizi sanacak kadar bir çaresizliği kabul etmek durumunda kalmıştır" diye konuştu.
Hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığına herkesin ihtiyacı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, ancak demokrasi ve hukukun AK Parti iktidarı ile birlikte katledildiğini ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, "Asıl üzücü olan ise yargının siyasallaştırılarak AK Parti'nin emrine sokulmasıdır. Yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını savunan hukukçular ise yine AK Parti'nin kararlarıyla en ağır baskılarla yıldırılmaya, yok edilmeye çalışılıyor. Bu gidiş böyle devam ederse, 'yandaş medya' kavramı yanına 'yandaş yargı'
kavramı da eklenecektir. Asıl tehlikeli olan da budur" şeklinde konuştu.
//"YARGININ İPİNİ YARGI ÇEKMEMELİ"
Yargının ipini yargının kendisinin çekmemesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Yargının ipini yargı çekerse onun arkasında bir siyasal irade var demektir. Bunu Erzurum'daki yargıçların da Diyarbakır'daki yargıçların da İzmir'deki yargıçların da, Türkiye'nin her yerinde görev yapan yargıçların tümünün de çok iyi bilmesi gerekir. Yargıyı, yargıcı eleştirirken titiz davranıyoruz ama bu konuda bizden çok daha fazla titiz olması gereken yargıçlardır" diye konuştu.
//KILIÇDAROĞLU SORULARI CEVAPLANDIRDI
Daha sonra soruları da cevaplandıran Kılıçdaroğlu, imzalardaki farklılıkların detaylarının sorulması üzerine, katip ve yargıç imzalarının yerlerinin iki belgede de farklı olduğunu ve dolayısıyla, üzerinin kapatılmasının söz konusu olmadığını, bu iki belgenin farklı belgeler olduğunu söyledi.
Bir gazetecinin 'Açıkladığınız kararlarla ilgili bir girişimde bulunacak mısınız?' sorusu üzerine ise, "Elbette, bu konuyu sonuna kadar takip edeceğiz. Adalet Bakanı konuşmuyor, niçin konuşmuyor? Her konuda konuşan Adalet Bakanı, hükümet yetkilileri, niçin bu konuda dut yemiş bülbül gibi duruyorlar. Onların da konuşması lazım" dedi.
//"AK PARTİ KILICI TAŞIYAN MÜFETTİŞLERİ AÇIKLARIZ"
Adalet Bakanlığı'nın derhal Teftiş Kurulu'nu harekete geçirmesi gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Harekete geçirdiği müfettişleri de bizim bilmemiz lazım. Yani elinde AK Parti kılıcı oraya giden müfettiş istemiyoruz. O müfettişlerin isimlerini çok iyi biliyoruz. Ama yargıya duyduğumuz saygıdan ötürü onların adını da açıklamıyoruz. Ama yeri ve zamanı gelirse, AK Parti'nin kılıcını eline alıp yargının üzerine acımasızca giden siyasal raporlar yazan o müfettişlerin de adını açıklarız. Dürüst, namuslu,tarafsız Adalet Bakanlığı'nda pek çok müfettiş var. Onları görevlendirsinler, bu olay açığa çıksın. Hiçbir yargıç açığa imza atamaz" diye konuştu.
//MAHKEME KARARLARI ÜZERİNDE OYNANAMAZ
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Mahkeme kararları üzerine fotokopi çekeceksiniz, isimleri kapatacaksınız, fakslayacaksınız. Alan insan ne yapacak bu kararı. Şimdi ben görevliyim, üstü kapalı karar geldi, ne yapacağım bu kararı? Nerede arama yapacağım bilmiyorum, kimi arayacağım bilmiyorum. Bana üstü kapatılmış bir mahkeme kararı geliyor. Mahkeme kararlarının üstünde oynamak savcının yetkisinde mi? Hangi savcı mahkeme kararları üzerine oynayabilir. Bu bizzat soruşturma konusudur. OD zaman her savcı istediği mahkeme karının istediği bölümünü kapatsın, o bölümü işleme koysun. O zaman yargının bağımsızlığı ne oldu?"
//ARINÇ OLAYI
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiası ve sonrasında Genelkurmay Başkanlığı ile Arınç'ın açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Sayın Arınç ciddiyetini kaybetmiş bir politikacıdır. Onu ciddiye alıp cevap vermek de doğru değildir" dedi.
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in açıklamalarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Siyasetle uğraşan, özellikle seçimle gelmiş, halka örnek olması gereken siyasetçilerin dine ve üslubuna yakışan bir açıklama değildir. Herkesin beğensin veya beğenmesin rakiplerin, arkadaşlarını mutlaka belli bir saygı üslubu içinde eleştirmesi ve o saygıya dikkat etmesi gerekir. Bu, rahmetli Bülent Ecevit'in Türk siyasetine getirdiği ve bizim de özenle sürdürmeye çalıştığımız bir üsluptur. Bu üsluba herkesin dikkat etmesi gerekir" yanıtını verdi.