//ÇOCUK İSTİSMARI
Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Çocuk Psikiyatristi Tülin Fidan çocuk istismarı konusunu değerlendirdi. Çocuk istismarı konusunu tanımlayan Psikiyatrist Tülin Fidan, çocuk istismarının; bir yetişkinin bir çocuğu kendi cinsel doyumu için onu mecbur bırakarak, kandırarak, ayartarak, zorlayarak ve tehdit ederek kullanması olduğunu belirtti. İstismar edilen çocuk ile yapan arasında en az 5 yaşın var olduğunu ve bundan daha az bir yaş farkının gelişmemiş çocuk
bedenini parçaladığını belirten Çocuk Psikiyatrı Tülin Fidan, özellikle televizyonların çocukları ve istismarda bulunanları fazlasıyla etkilemekte olduğunu ve televizyonlardaki cinsel uyarıcıların çocukların, cinsel istismar konusunda kandırılmasını daha kolay bir hale getirdiğini vurguladı.
//FİDAN AİLELERİ UYARDI
Çocuk istismarında bulunanların genellikle düzenli bir hayata sahipmiş gibi göründüklerini belirten Tülin Fidan, bu kişilerin genelde güçsüz konumunda olan çocuğa yakın çevreden çıktıklarını ve bu nedenle çocuğun bunu söylemesinin gecikmesine ve istismarın devamına sebep olduğunu dile getirdi.
Çocuk pornografisinin ve çocuğun cinsel bir meta olarak kullanılmasının cinsel istismarı artırdığını ifade eden Fidan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bazı reklamlarda çocuğun cinsel meta olarak kullanılması tıpkı bir yetişkin kadınmış gibi davranması istismarı artırıcı bir niteliğe sahip. Yani hem istismar eden hem istismar edileni görsellik fazlasıyla etkiliyor. Toplumumuzu korumak için bazı örf ve adetlerimizi korumamız gerekiyor. Yani cinsel istismar konusunda sadece çocukların değil toplumun da sağlığını korumalıyız."
//MEDYANIN ETKİSİ
İstismar konusunda medyanın çok etkili olduğunu vurgulayan Tülin Fidan, istismar ve tecavüz haberlerinin yapılmasının da bir istismar olduğunu iddia ederek o çocukların topluma karşı etiketlendiğini kaydetti. Haberin yapılması ile çocuğun toplumda deşifre olmasının ardından çoğu kişinin çocuğa karşı potansiyel bir istismarcı olabileceğini ifade eden Çocuk Psikiyatrı Fidan, "Bu nedenle bu tür haberler yapılırken bazı şeyler gizli kalmalıdır. Çünkü bu tür vakalarda çocuğun istismara uğradığının ortaya
çıkmasının ardından çocuğun etrafındaki herkes; öğretmen, polis, yakın çevreden birileri ona karşı potansiyel bir istismarcı olabiliyor. Elbette bu tür haberlerin ortaya çıkması bu olayların gündeme taşınması olayları azaltabilir. Ama çocuğu da kötü bir şekilde etkiler" diye konuştu.
Çocuk Psikiyatrı Tülin Fidan, Türkiye'de çocuk istismarının yasalar ile engellenmeye çalışıldığını ve bu konunun özellikle son 3 yıldır yoğun olarak ele alındığını kaydetti. Çocuk istismarını azaltabilmenin en iyi yollarından birinin aile-içi eğitim olduğunu vurgulayan Fidan, ebeveynlerin, çocuklara vücutlarının kendilerine ait olduğunu ve doktor ya da anne gibi bazı özel insanlar dışında kimseye gösterilmemesi gerektiğini öğretmeleri gerektiğini ve böylece çocukların vücutlarına sahip çıkmayı öğreneceğini belirtti.