Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Muhtar Kocakerim ve Prof. Dr. Mehmet Çapur tarafından yürütülen projenin amacı; ‘baca gazlarındaki karbondioksit ve kükürtdioksitin, uleksit (Bor cevheri) ile giderilmesi’ şeklinde açıklanırken, 300 bin TL’lik projenin sonuçlarının bu yılsonunda açıklanacağı bildirildi.
//KOCAKERİM PROJE HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhtar Kocakerim, karbondioksitin doğaya, kükürtdioksitin de, insan sağlığına büyük zararları olan bileşikler olduğunu belirterek, hazırladıkları projeyle bu iki bileşiği etkisiz hale getirmeyi amaçladıklarını dile getirdi. Karbondioksitin, iklimlerin değişmesine neden olduğunu ve birçok ülkede karbondioksitin atmosfere bırakılmasını sınırlandıracak çalışmalar yapıldığını vurgulayan Kocakerim, kükürtdioksitin de, insan sağlığına zararlı ve yaşamsal fonksiyonlar üzerinde olumsuz etkiler bırakacak bir niteliğe sahip olduğunu dile getirdi. Bor cevheri olarak bilinen uleksiti kullanarak baca gazlarını ayrıştırmayı ve bu bileşikleri etkisiz hale getirmeyi amaçladıklarını kaydeden Kocakerim, TÜBİTAK’ın destek verdiği projenin yılsonunda tamamlanmış olacağını dile getirdi.
//LABORATUAR ÇALIŞMALARI
300 bin TL tutarındaki maliyetiyle üzerinde çalıştıkları projenin büyük bir ayrıcalığa sahip olduğunu vurgulayan Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Muhtar Kocakerim, “Halen laboratuar çalışmalarıyla karbondioksit ve kükürtdioksit gibi baca gazlarını giderebilmek için uleksitin kullanıp kullanılmayacağını test ediyoruz. Eğer bu işlemlerle olumlu sonuç elde eder ve söz konusu bileşiklerin etkisiz hale getirilmesini sağlayabilirsek, bu alanda çok önemli bir bilimsel çalışmaya imzamızı atmış olacağız.” diye konuştu. 2008 yılından beri yürütülen çalışmanın bu yılsonunda tamamlanacağını bildiren Kocakerim, “Bu projeden olumlu sonuçlar elde etmemiz, bilimsel anlamda yeni bir çığır açmış olmamız anlamına gelecek. Çünkü zararlı baca gazlarının arıtılarak giderilmesini başarabilirsek, başta termik santraller olmak üzere, baca gazlarının hem doğa; hem de insan sağlığına zarar vermelerini önlemiş olacağız.” şeklinde konuştu.