Erzurum’un yapamadığını Van yaptı

Erzurum Ticaret Borsası tarafından geliştirilen Organize Hayvancılık Projesi altı yıldır yer sorunu sebebiyle hayata geçirilemezken, Van Erzurum’dan örnek olarak aldığı projeyi hayata geçirdi. ETB Başkanı Hınıslıoğlu’nun olağanüstü çaba ve girişimlerine rağmen Erzurum’a gerçekleştirilemeyen proje Van’ı bölgenin hayvancılık merkezi haline getirecek.

SALİH AKKUŞİHA) - Van Ticaret Borsası (VATBO) Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Irak, Ziraat Odası ve 25 müteşebbisin bir araya gelmesiyle başlattıkları Organize Hayvancılık Bölgesi Projesi'nin ilk etabının tamamlandığını ve bu yıl 250 süt sığırını ithal ederek Van'a getireceklerini söyledi.

Van-Erciş karayolunun 20. kilometresinde 9 bin 500 dönümlük arazi üzerinde 2005 yılında başlatılan Organize Hayvancılık Bölgesi (OHB) Projesi'nin ilk etabı tamamlandı. Van Ticaret Borsası (VATBO), Ziraat Odası ve 25 müteşebbisin bir araya gelmesiyle kurdukları Van Organize Tarım İşletmesi (VOTAŞ) adı altındaki OHB Projesi'nin ilk etabının tamamlanmasından sonra önümüzdeki aylarda ithal montofon cinsi 250 süt sığırı getirilecek. Projeyi yürüten VATBO Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Irak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Erzurum'da Bakanlar Kurulu toplantısından sonra oda ve borsa başkanları ile yapılan toplantıda projeyi anlattığını ve verilen talimatıyla projenin bu aşamaya geldiğini söyledi. Projenin toplam yatırım maliyetinin 20 milyon TL olduğunu anımsatan Irak, 2 bin baş damızlık süt sığırı yetiştiriciliği, süt işleme tesisleri, yenilenebilir enerji üretimi, kaba yem üretimi, meyvecilik ve seracılığın bir arada yapılacağını kaydetti. Proje kapsamında şimdiye kadar yaklaşık 7 milyon TL harcama yapıldığını anlatan Irak, özel sektör, meslek kuruluşu ve kamu işbirliği ile doğru yerde doğru yatırıma en uygun proje olduğunu vurguladı.

“KAYNAK BULUNURSA 250 SIĞIR UÇAKLA VAN'A GETİRİLECEK”

Projenin tamamlanan ilk etabı için 250 baş hayvan alacaklarını bildiren Irak, damızlık hayvan ithalatı için Avustralya, Amerika ve Uganda'dan izin olduğunu kaydetti. Avustralya'dan bir firma ile görüşme yaptıklarını anlatan Irak, “Alınacak hayvanların nakliyesi en büyük sorun. Görüştüğümüz firma gemi ile nakliye dahil bir sığır için 4 bin 500 dolar istiyor. Gemi ile getirilmesi 5-6 ay sürüyor. Doğrusu kaynak bulursak Beoing 747 tipi nakliye uçağını tercih edeceğiz. Ancak hükümetin AB ülkelerinde damızlık sığır ithalatına izin için karar çıkaracak. Hükümetin böyle bir kararı olursa AB ülkelerini tercih ederiz. Alacağımız sığırlar günlük 25 ile 30 kilo süt verecek” dedi.

“BATILI İŞ ADAMLARININ KURTARICI GÖRÜLMESİ BÖLGE HALKINI OLUMSUZ ETKİLİYOR”

Bölgede yatırım gündeme geldiğinde batılı iş adamların neden buralarda yatırım yapmadığı tartışıldığını ifade eden Irak, “Bu durum bölge insanını olumsuz etkilemektedir. Bölgenin kalkınması için batılı iş adamlarına umut bağlanmaktadır. Batılı iş adamları kurtarıcı olarak görülmektedir. Bu psikoloji de bölge halkı üzerinde kendilerinin bir şey yapamayacağı inancını oluşturmaktadır. Biz bu yatırımla istenildiği takdirde bölgedeki iş adamlarının en iyisini yapabileceğini gösterdik. Yatırımı kendi öz kaynaklarımız ve Ziraat Bankası'nın 3.8 milyon TL'lilik kredisi ile yaptık. Bu projenin devam etmesi için kamu desteğine ihtiyacımız vardır. Tarım Bakanlığı'nın desteklemesi konusunda hazırladığımız projeler var. Bu projelerin kabul edilmesi ve destek sağlanmasını bekliyoruz” dedi.

“YEM ÜRETİMİ MALİYETİ DÜŞÜRECEK”

Irak, arazinin 500 dönümlük kısmında yapılan tesislerde bin baş sığırın ihtiyacını karşılayacak şekilde de ikişer adet sağım yeri, doğumhane ve süt ünitesi olacağını söyledi. Türkiye'de et ve süt üretim maliyetlerinin AB ve ABD'dekine göre yüzde 100 daha fazla olduğunu anımsatan Irak, hayvancılık sektörünün gelişmesi ve dış dünya ile rekabet edilebilir hale gelmesi için üretim maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini kaydetti. Irak, “Hayvancılık işletmelerinde işletme girdilerinin yüzde 70'ini yem oluşturuyor. Bunu göz önünde bulundurarak proje kapsamında arazinin tesislere ayrılan 9 bin dönümlük kısmını tarım ve kaba yeme üretimine ayırdık. Hayvan başına 5 bin metrekare yem bitkisi ekim alanı bulunuyor. İşletmenin kaba yem ihtiyacını buradan karşılayarak dünya ile rekabet edebilecek bir tesis oluşturuyoruz. Yine bu 9 dönümlük alanda şimdiye kadar 12 bin meyve ağacı diktik. Önümüzdeki yıllarda 5 bin meyve ağacı daha dikeceğiz. Arazideki 3 bin dönümlük alanda arpa, bin dönümlük alanda ise yonca ekimi yaptık” şeklinde konuştu.

“GÜNLÜK 100 TONLUK SÜT KAPASİTELİ TESİS KURULACAK”

Projeyi dünya ile rekabet edebilmek için her aşamasına önem verdiklerini anlatan Irak, her aşamasında katma değer oluşturulacağını vurguladı. İlk etapta getirecekleri 250 sığırın sütünü kentteki süt işleme tesislerine satacaklarını anlatan Irak, daha sonra proje içerisinde yer alan günlük 100 ton kapasiteli süt işleme tesisini kuracaklarını söyledi. Burada VOTAŞ markası üretimi yapılacak olan süt ve süt ürünlerini piyasaya sunacaklarını kaydeden Irak, “Bunun için son teknolojiyi kullanacağız. İşletmenin sağımhanesinin makinelerini İsveçli bir firmadan aldık. Birbirine paralel 48 makineden oluşan bir sağımhane tesisi kurduk. Bilgisayara bağlı olan bu cihazlarda sütün kalitesi ölçülebilecek. Burada bin baş hayvanın süt sağımı el değmeden otomatik makinelerle yapılacak. Diğer bin baş hayvan için ayrı bir sağımhane ünitesi yapacağız” şeklinde konuştu.

“BİYOGAZ TESİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ YAPILACAK”

Proje kapsamında hayvanların gübresini de değerlendireceklerini anlatan Irak, bir tankta toplanacak olan hayvan atıklarının katı ve sıvı olarak ayrıştırıldıktan sonra sıvının arazide gübre olarak kullanılacağı ve katı olanın ise kurulacak biyogaz tesisi ile elektrik enerjisi elde edeceklerini söyledi. Bu tesisle günde 450 kilovatsaat elektrik enerjisi elde etmeyi hedeflediklerini ifade eden Irak, elde edilecek enerjinin tesisin ihtiyacı için kullanılacağı, kalanın ise satılacağını kaydetti.