Başbakan Erdoğan, meslek lisesi öğrencileri üniversite okumasın, mühendis olmasın, tıp, siyasal bilgiler ve hukuk fakültelerine gitmesin, kamu görevlileri olmasın diye çaba sarf edildiğini ifade ederek: "Çünkü, kapıcının çocuğunun okumasından rahatsız oldular. Yozgat'ın, Erzurum'un çocuğu başımıza kaymakam olmasın, vali olmasın dediler.” dedi.
MUSTAFA ESEN-YUSUF MELİKOĞLU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 6. İmam Hatipliler Kurultayı'na katıldı. "Bize 'doktor, mühendis, avukat, kaymakam, vali, siyasetçi ve hatta muhtar bile olamazsınız' dediler" diyen Erdoğan, imam hatipte okudukları dönemde yaşadıkları zorlukları hatırlatıp ranzaların arasında sessizce ağladıklarını anlattı.
Başbakan Erdoğan, İmam Hatip Liseleri Mezunları Mensupları Derneği'nin (Önder), Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde düzenlediği 6. İmam Hatipliler Kurultayı'na katıldı. Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı ve dernek yöneticilerinin de hazır bulunduğu kurultayda bir konuşma yaptı.
//İMAMHATİP MEZUNU OLMAYI GURUR VESİLESİ OLARAK TAŞIYORUM
Başbakan Erdoğan, kendisinin de imam hatip lisesi mezunu olduğunu hatırlatarak, "Sizlerle birlikte aynı zamanda kendime hitap ediyorum. Sizlerin kalp atışlarına heyecanına tanık olduğum kadar kendi kalbimle muhabbet ediyor, kendi heyecanıma şahit oluyorum. İmam hatip lisesi mezunu olmayı hayatım boyunca büyük bir gurur vesilesi olarak taşıdım. Çocuklarımın tamamının imam hatip lisesi mezunu olmasıyla iftihar ettim. Hamdolsun başımı hiçbir zaman önüme eğdirmediler. Allah'ın izniyle ömrümün sonuna kadar
imam hatipli olmanın onuru ve gururunu üzerimde taşıyacağım. Bunu bir ayrımcılık olsun diye ifade etmiyorum. Bir gerçeğin tespiti olarak ifade etmek durumundayım" dedi.
İmam hatip liselerinin kurulduğu ilk yıllarda yaşanan zorluklara değinen Erdoğan, şöyle konuştu: "Ezanların Türkçe okunduğu, kitapların yakıldığı bir süreçti. Maddenin ruhtan tecrit edildiği, Anadolu'nun köklerinden koparılmak istendiği, kalbini karartmayan bu millete inanan fedakar insanlar karanlığa bir mum yakmak, umut alevlendirmek için yüreklerini ortaya koydu. Tohum saç bitmezse toprak utansın, hedefe varmayan mızrak utansın. Ey gidi küheylan koşmana bak çatlarsan doğuran kısrak utansın. İşte her türlü engeli aşanlar, aydınlık nesil için canlarını ortaya koyanlar, Türkiye'nin bugününe ve geleceğine yön veren gençliği inşa ettiler. O büyük insanların talebesi olarak bu yapıyı öksüz bırakmadık. Anadolu'ya mahcup olmadık. Bizim için dişinden tırnağından artıranlara, dua edenlere mahcup olmadık. Celalettin Hoca gibi bu işe öncülük edenlere mahcup olmadık."
//HERTÜRLÜ HAKARETE MARUZ KALDIK
Erdoğan, her türlü aşağılamaya, hakarete, baskıya ve engellemeye maruz kaldıklarını ifade ederek şunları söyledi: "İçeride dışarıda bize cenaze yıkayıcısı dediler. Bize taşralı, köylü, zenci dediler. Bize doktor, mühendis, avukat, kaymakam, vali, siyasetçi olamaz ve hatta muhtar bile olamazsınız dediler. Allah'ın izniyle milletimize güvendik, umutsuzluğu yanımıza yaklaştırmadık. İmam hatip lisesinde okurken ranzaların arasında sessiz sedasız ağladığımız geceleri hatırlıyorum. Arkadaşlarımızın o hıçkırıklarını duyduğumuz geceleri hatırlıyorum. Aylarca ailesinden harçlık gelmeyen, bir dilim ekmekle bütün gün ayakta durmaya çalışan arkadaşlarımızı hatırlıyorum"
//MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN SORUNLARI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, meslek lisesi öğrencileri üniversite okumasın, mühendis olmasın, tıp, siyasal bilgiler ve hukuk fakültelerine gitmesin, kamu görevlileri olmasın diye çaba sarf edildiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü, kapıcının çocuğunun okumasından rahatsız oldular. Bu milletin evlatlarına göbeğini kaşıyan adam dediler. Yozgat'ın, Erzurum'un çocuğu başımıza kaymakam olmasın, vali olmasın dediler. Yoksul varoşlardan doktor, avukat, hakim savcı çıkmasın dediler. Başörtüsü deyip kızları eve hapsetmek istediler. Onlar sadece ev işlerine baksınlar. Onlar çay getirip götürsünler. Onlar etkin konumlarda olmasın dediler. Bu statükoculara karşı eğitim mücadelemizden taviz vermedik. Köylerimize taşralarda mahpus olmadık. İmam hatip lisesini bitirenler onunla yetinmedi. Onun üzerine lisansüstü eğitimlerini tamamladılar. Hatta dünyanın çeşitli yerlerinde akademisyen olarak görev yapıyorlar Bütün yasaklara rağmen 8 yıldır Türkiye'yi büyütüyor, bölgenin en itibarlı ülkesi haline getirmek için çalışıyoruz."