ERZURUM(GHA) – Erzurum’daki türbe ve ziyaret yerleri, yöre halkının adeta manevi bekçiliğini yapıyorlar. Aras Nehri’nin kenarında tarihi bir yerleşim yeri olarak göze çarpan Deli Baba Köyü’nün, Horasan ile Eleşkirt Yolu’ndaki Tahir Geçidi ve Dağları arasında yer aldığı, Kara ve sonraları Akkoyunluların meşhur Türkmen köylerinden birisi olduğu öğrenildi.
Köy olarak kuruluşu ve adlandırılmasının Deli Baba’ya borçlu olduğu kaydedilen Deli Baba Köyü ile ilgili olarak tapu tahrir defterlerinde de bazı kayıtlar bulunurken, söz konusu kayıtlarda, Deli Baba’dan da bahsedildiği bildirildi.
//KILIÇ’IN ARAŞTIRMASI
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Kılıç, dini açıdan bir ziyaret yeri olan Deli Baba Köyü ile ilgili olarak bilgiler verdi. Köyün, Kara Yusuf zamanında, Temür Bey’in Anadolu seferi sırasında, onun egemenliği altına girdiğini kaydeden Kılıç, “Etrak adı verilen Kara ve Akkoyunlular birbirleri ile çetin mücadele içinde iken, Temür Bey de bu tarihi olaylarda yer almıştır. Onun, Deli Baba'ya gelişinde, köy askeri olmaktan ziyade mistik havası ile ilgi çekiyordu. Burası, Yukarı Pasin'in önemli geçiş yerlerinden ve yöre Türkmenlerinin kutsal saydığı bir yerleşim yeriydi.” dedi. Kıdvetül Arifin, yani Ariflerin önderi olan Şeyh Deli Baba'nın 13 ve 14. yüzyılda yaşadığının bilindiğini kaydeden Kılıç, “Deli Baba Köyü, Kara Kadı, Kızılca Viran ve Horasan gibi köyler ile komşu idi. Avnik, Yağan, Horasan, Micingerd ile de yakın ilişkisi vardı.” Diyerek, köyle ilgili olarak günümüze kadar ulaşan yazılı bir bilgiyi de nakletti.
//DELİ BABA KÖYÜ’NÜN GEÇMİŞİ
Mayıs I404-'ün son haftasında, Semerkanda Temür Bey'e giden İspanya Elçilik Heyeti’nin, Pasinler Düzünde, Aras kenarındaki Deliler Köyünü de ziyaret ettiğinin bilindiğini anlatan Kılıç, heyetin önemli simalarından olup, yolculuk hikayelerini kaleme alan Ruj Gonzales de Clavijo’nun köy ve kutsallığı hakkında yazdıklarını ise şöyle aktardı: “Pazar günü hareket ettik. Deliler Köyü denilen yere vardık. Burasına Deliler Köyü adı verilmesinin sebebi, orada yerleşik olanların, ruhani bir havayı tercih etmeleri ve dünyadan elini eteğini çekmeleridir. Etraftaki köylüler, Delileri ziyaret ederek, dervişler ile görüşüyorlar. Hastalar da şifa bulmak için buraya getiriliyor. Dervişler onlara okuyarak, sağlıklarına kavuşmasına yardımcı oluyorlar. Burada, bu dervişlere şeyh denilmektedir. Başkanı, herkesçe büyük saygı görüyor. Evliya olarak nitelendiriyorlar. Temür Bey, Delilerden geçerken, dervişleri ziyarette bulundu. Şeyhleri ile görüşmüş ve hayır duasını almıştı. Delilerin etrafındaki Türkmenler de adaklar yolu ile dervişlere ve şeyhe yardımcı oluyorlar. Bunların başkanı aynı zamanda köyün de ileri gelenidir. Onlar, sakal ve başlarını tıraş etmiş haldedirler. Yaz kış, sade kıyafetleri ile göze çarpıyorlar. Bunlar, ellerindeki sazlar ile ilahiler dile getiriyordu. Bunlara ait tekkenin kapısında bugün de bir püskül ve ay şeklinde bir resim görülüyor. Altlarında geyik, keçi, koyun boynuzlarından bir sıra dizilmişti. Her dervişin kapısı üzerinde böyle bir işaret var...”
//TAPU TAHRİR KAYITLARI
Deliler Köyü’nün, aynı özelliğini asırlarca devam ettirdiğini dile getiren Ümit Kılıç, 19. Yüzyılda ise, İran ve Rus harpleri nedeni ile zaviyenin eski özelliğini kaybettiğini dile getirdi.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Kılıç, “Tapu Tahrir Defterlerinde, Deli Baba'dan bahsedilmektedir. Ailesi 16. Yüzyılda zaviyenin yaşamasını sürdürmekte idi. Hacı Şeyh Oğulları da, 1590'da aynı köyde hayatta idi. Zaviyenin işlevini sürdürmesi ise Mevlâna Veli ve Hüseyin Efendi'ye aitti. Karakadı, Kızılca, Viran, Horasan gibi yerler de gelirleri ile bu zaviyenin devamını sağlamakta idi. Kadı sicilinde ve Tapu-Tahrir Defterinde, Vakf-ı Zaviye-i Delü Baba'dan bahsedilmektedir. Bundan da Delü Baba’nın Vakıf belgesinin bulunduğu anlaşılmaktadır” şeklinde konuştu.
Deli Baba Köyü’nün, Delü Baba Zaviyesi, Delü Baba Boğazı, Delüler gibi isimlerinin de mevcut olduğunu anlatan Kılıç, “Delü Baba Boğazı, Erzurum Eleşkirt yolu üzerinde ve Tahir Geçidi'nin yakınında, batısında idi. Bir de Deli/ Delü ismine dikkat etmeliyiz. Buradaki kelime, yiğit anlamındadır.” ifadelerini kullandı.