Erzurum’un, geride kalan 100 yıl içerisinde mimari ve fiziki açıdan çok önemli değişiklikler geçirdiği bildirildi. İsminin değiştirilmesi bizzat M. Kemal Atatürk tarafından istenen ve açılışını da yine Gazi’nin yaptığı Cumhuriyet Caddesi’de, Erzurum’un bürokrasi, ticaret ve kültür hayatının kalbinin attığını söyleyen Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu, bu nedenle ildeki ticaret ve kültür eserlerinin büyük bir bölümünün bu caddede toplandığını kaydetti. Yakutiye Medresesi’nin bulunduğu bölgenin ise, en fazla değişikliğe uğrayan mahallerden birisi olduğunu dile getiren Konukçu, Yakutiye Medresesi’nin hemen önünde eskiden Morkof Kışlası adını taşıyan, daha sonra Erzurum Merkez Komutanlığı olarak hizmet veren bir taş binanın bulunduğunu anımsatarak, “Bu bina Ermeni zulmünün Türk halkına uyguladığı soykırıma da şahitlik etmiştir. Bu bina yıkılırken, o karmaşa içerisinde Lalapaşa Camii avlusundaki Kabe Mescidi de yıkılmıştır” dedi.
KONUKÇU: CUMHURİYET CADDESİ, ERZURUM’DA ÇOK ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP
Erzurum’un 1924 yıllarına görüntülerinin genellikle Almanyalı askerlerden Hoffmaister’e ait olduğunu anlatan Prof. Dr. Enver Konukçu, bunun yanında Rus subaylarının çektiği çok sayıda eski Erzurum fotoğrafının da bugünlere miras kaldığını ifade etti. Fotoğrafçıların en çok görüntüledikleri caddenin Cumhuriyet Caddesi olduğuna işaret eden Prof. Dr. Konukçu, “Cumhuriyet Caddesi, Erzurum’da ayrı bir öneme sahiptir. İlin ticaret, bürokrasi ve kültür hayatı bu caddede şekillenmiş, dolayısıyla yapılaşma da ona göre tanzim edilmiştir. Atatürk Heykeli, Kolordu binaları, PTT, Orduevi, Polisevi, Yakutiye, sinemalar, Caferi Camii, Müstahkem Mevkii Komutanlığı, Cimcime Sultan, Arı Sineması, Ulu Camii, Tebrizkapı, Çifte Minareler ve Lalapaşa Camii, bu cadde üzerinde bulunan önemli tarihi ve kültürel eserlerimizdendir” diye konuştu.
SULTANİYE MEDRESESİ’NDEN HİÇBİR İZ KALMADI
Savaşların ve dönemin belediyeleri tarafından yapılan ihmaller yüzünden cadde üzerindeki birçok çevre anıtının yok olduğunu vurgulayan Konukçu, 1. Dünya Savaşı sırasında zorunlu korunaklar nedeniyle bazı eserlerin yıkıldığını aktardı.
Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu, bunlara verilebilecek en güzel örneğin Fuadiye ile Lalapaşa arasında kalan Sultaniye Medresesi olacağını kaydederek, bu yıkımlardan Yakutiye Medresesi’nin önünde bulunan askeri kışlayla, Lalapaşa Camii avlusunda bulunan Kabe Mescidi’nin de nasiplendiğini dile getirdi.
MERKEZ KOMUTANLIĞI
1980 öncesinde Yakutiye Medresesi’nin gezilmesi ve görülmesi imkanının çok zor olduğuna değinen Konukçu, askeriyenin kontrolünde olan bu bölgeye ancak izinle girilebildiğini söyledi. Konukçu, Yakutiye’nin, Cumhuriyet Caddesi üzerinde sonradan yapılan ama şimdi bulunmayan binası Merkez Komutanlığı idi. Eskiden bu yapı Morkof Kışlası adını taşırdı. Ruslar, işgal sırasında bu binayı askeri kışla olarak kullandılar. Ermeni kırımının en korkunç sahnelerinden birisi de burada gerçekleştirilmişti. Binanın hamam kısmında çok sayıda sivil vatandaş Ermeniler tarafından katledilmiştir, bu belgelerle de sabittir” şeklinde konuştu.
Söz konusu binanın, belediye ve Anıtlar Kurulu arasında bazı sürtüşmelere de sebep olduğunu belirten Konukçu, binanın yıkılmaması için Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Kırzıoğlu’nun çok mücadele ettiğini, ancak bir sonuç elde edemediğini ifade etti. Bina yıkılırken, karmaşa içerisinde Lalapaşa Camii avlusunda bulunan Kabe Mescidi’nin yıkıldığına işaret eden Prof. Dr. Enver Konukçu, Erzurum’un çok sayıda tarihi ve kültür eserlerinin böylece gelecek nesillere taşınmasına engel olunduğunu sözlerine ekledi.