Ulu Camii’nin batı kısmındaki çeşmeyle yan yana olan Pabuçlu Kadı kabrinin, halk arasında ve üzerindeki levhada ‘Pubuçcu Zade’ şeklinde adlandırıldığını söyleyen Taşyürek, “Levhanın yanlışlığı ve kabrin durumu, ilgisizliğimizi ziyadesiyle göstermeye yetiyor.” dedi.
//KERAMET EHLİ
Tarih araştırmacısı Muzaffer Taşyürek, Erzurum’un bağrında keramet ehli nice Allah dostunun bulunduğunu söyledi. Bunlardan birisinin de, Pabuçlu Kadı olduğunu belirten Taşyürek, Ulu Camii’nin hemen yanı başında bulunan kabirle ilgili olarak bazı bilgiler verdi. Çeşmeyle yan yana durumdaki kabirde kesin olarak kimin yattığının bilinmediğini, ancak rivayetler ve yapılan araştırmalar doğrultusunda burada Pabuçlu Kadı adıyla bilinen bir Allah dostunun medfun olduğunun anlaşıldığını kaydeden Taşyürek, yatırla ilgili olarak bir isim yanlışlığının bulunduğuna dikkat çekti. Kabrin, ‘Pabuçcu Zade’ olarak adlandırıldığını ifade eden Taşyürek, rivayetlere göre bu kabirde yatan Allah dostunun gerçekte ‘Pabuçlu Kadı’ adıyla bilindiğini kaydetti.
//“PABUÇLU KADI” İLE İLGİLİ RİVAYETLERDEN BİRİ…
Tarih Araştırmacısı Muzaffer Taşyürek, Pabuçlu Kadı kabrinin, Erzurum'un eski ziyaretlerinden birisi olduğunu vurgulayarak, bu konudaki rivayetleri şöyle aktardı: “Halk arasında pabuçla gezdiğinden Pabuçlu Kadı diye anılırmış. Kitabesi yoktur. Ancak rivayetlerden anladığımıza göre; Erzurum'a kadı olarak tayinle gelmiştir. Bakımsız, pejmürde dervişlere benzeyen bir hali varmış, karşılama merasiminde gerekli protokol tam uygulanmamış. Halk kendisine pek itibar etmemiş. Ziyaretine gelen ahali dalga geçme babında sorular sorsa da; sorulan her soruya cevap verirmiş. Halkın bir ziyaretinde, Ova köylerinden gelen birkaç kişi, dalga geçmek için kadı efendiye: ‘Karasu nehrinin çekilmesinden sonra ovadaki sazlıkları kurbağalar istila etti, kurbağa sesleri gece ve gündüz bizleri rahatsız ediyor. Geceleri uyuyamıyoruz. Bize bir çare bulun’ derler. Kadı pabucunu ayağından çıkarıp uzatarak; ‘bunu götürüp o yere atın. Sizi kadıya şikâyet ettik, o da pabucunu gönderdi ve çevreyi rahatsız etmesinler diye, emretti’ deyin.
Köylüler geri dönüşlerinde dalga geçercesine ve iş olsun diye Kadının talimatı yerine getirirler. ‘Kadı Efendi'nin selamı var’ diye bağırarak pabucu bataklığa atarlar. O saatten itibaren yöredeki kurbağa sesleri kesilir. Buna şahit olan çevre halkı, Kadı efendinin keramet ehli olduğuna inanır, hürmet ederler ve itibar göstermeye başlarlar.” diye konuştu.
//TAŞYÜREK: KABRİN BULUNDUĞU YERDE BAZI DÜZENLEMELER YAPILMALI
Şehir halkından bu zatı bilenlerin, Cumhuriyet Caddesi gezilerinde, kabrin bulunduğu yerde Fatiha okuyarak geçtiklerini, bilmeyenlerin de, burasını çöplük sandığını dile getiren Taşyürek, “Yetkililerin ve ilgili kurumların, orada bir yatırın olduğunu belirleyecek şekilde bir düzenleme yapmaları, dini turizm açısından şehrimize bir güzellik sağlayacak olmakla birlikte, bu Allah dostuna da vefa borcumuz ödenmiş olunur. 2011 çalışmalarının yapıldığı Cumhuriyet Caddesi’ndeki bakım ve onarım esnasında üzerine sade bir kabir taşı yapılması ve çevresinin düzenlenmesi büyük bir fırsattır. Ebu İshak Kazeruni Türbesi’nde yapılan düzenleme gibi bir düzenlemenin bu kabir için de yapılmasını arzu ediyoruz.” dedi.