Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu, “Ermenistan tarafının ilk fırsatta yan çizeceği günler uzak değildir.” dedi.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu, Türkiye ile Ermenistan arasında Zürih’te imza altına alınan protokolü değerlendirdi.
//ERMENİLER ÇÖZÜMSÜZLÜKTEN YANADIR
Türk ve Ermeni ilişkilerinin tarihine kısaca göz atan herkesin, Ermeni tarafının bugüne kadar hiçbir sözleşmeye uymadıklarını göreceğini vurgulayan Konukçu, “Ermenilerin 1828 ile başlayan ve Zürih’e kadar uzanan yoldaki davranışları, öyle kabul edilecek türden değildir. Geçtiğimiz günlerde Zürih’te imzalanan protokol ise, görünüşte yapılmış gibidir. Ama Ermenistan’ın, bulduğu ilk fırsatta yan çizeceği günler de, fazla uzakta değildir. Bunu hep birlikte göreceğiz.” diye konuştu. Ermenistan’ın, Alican Sınır Kapısı’nın açılması, Türkiye’nin de, Karabağ’daki işgale son verilmesi yönünde taleplerinin bulunduğuna dikkati çeken Konukçu, bu hususlarda henüz ikna edici adımlar atılmadığını ifade etti.
//GEÇMİŞTE DE İNKAR YOLUNU SEÇMİŞLERDİ
Türk ve Ermeni ilişkilerinin tarihi süreciyle ilgili olarak bilgiler aktaran Prof. Dr. Enver Konukçu, 1829 Edirne Anlaşması’nın, Rusya ile Osmanlı Devleti arasında yapıldığını hatırlatarak, bu anlaşmayla şu andaki sınırların çizildiğini kaydetti. Konukçu, Ermenilerin bu çizimde herhangi bir rollerinin bulunmadığını dile getirerek, “1. Dünya Savaşı sonrası Gümrü’de taraflar arasında ilk temaslar olmuştur. Ermeniler, bütün yaptıkları caniliklerden utanmayarak, Türklerle masaya oturmuşlardır. 1920 sonlarındaki Gümrü Sözleşmesi’ni, şimdiki Diaspora’nın eli kanlı ağabeyleri olan Taşnaklar kabul etmişlerdir. Hatta Sevres’i bile reddetmişlerdir. Sözde Batı Ermenistan için ABD Başkanı Wilson’un hazırladığı harita da, göz ardı edilmiştir. Türkiye, bu sözleşmeye harfi harfine uymuştur. Ama Ermeni tarafı, yazık ki, inkarı seçmiştir.” dedi.
//MOSKOVA VE KARS’TA TEKRAR MASAYA OTURAN ERMENİLER, YİNE RAHAT DURMADILAR
Ermenistan’ın Bolşevikleşmesi döneminde geniş katılımlı bir sözleşme için Moskova ve Kars’ta tekrar masaya oturulduğu bilgisini veren Enver Konukçu, Ermeni tarafının, mevcut durumu, sınırları ve ilişkileri kabul ettiğini aktararak, “Cumhuriyet döneminde de bir süre karşılıklı iyi ilişkiler geliştirilmiştir. Ancak Stalin döneminde ise, Ermeni dönekliği hemen ortaya çıkmıştır. Batı Ermenistan hikayesi ileri sürülerek, Bayburt’a kadar hemen her yer Türkiye’den istenmiştir. Bu da yetmiyormuş gibi, şimdiki Ermeniler de, eski anlaşmaları tanımama yolundadırlar. Hatta ara sıra Kars’ı ve hayali Ermenistan’ın merkezi olarak kabul ettikleri Erzurum’u bile istemektedirler.” şeklinde konuştu.
//KONUKÇU: TÜRKİYE VE AZERBAYCAN BÜYÜK OYNAMALIDIR
Ermenistan tarafının hayali taliplerinin her durumda ve sert bir biçimde geri çevrildiğini vurgulayan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu, Ermenistan’ın bugün bir aslanla karşı karşıya olduğuna vurgu yaparak, “O aslan, dünya siyasetinde etkinliği gittikçe artan güçlü Türkiye’dir. Mehmetçik, sınırda nöbettedir. Gerektiğinde Osmanlı tokadını vurmaya da hazırdır.” dedi. Bölgede Azerbaycan’ın da hissedilir bir güce sahip olmaya başladığını anlatan Konukçu, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlhan Aliyev’in; ‘dalgalı denizde bir o yana, bir bu yana sürüklenen yelkenli siyasete dur deme vakti gelecektir’ sözünü anımsatarak, “Karabağ, askeri güçle tekrar anavatana kavuşturulacaktır. Bu defa da, Erivan aynı duruma düşmeye adaydır. Zaten buralar da bizim ülkelerimiz değil midir? Aslında Türkiye ve Azerbaycan bundan sonraki süreçte büyük oynamalıdır. Aras üzerinde eski topraklarını istemelidir.” diye konuştu.