ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum’un Kültür ve Turizm verileri paylaşıldı
Erzurum’un Kültür ve Turizm verileri paylaşıldı
Öncü’den istihdam değerlendirmesi
Öncü’den istihdam değerlendirmesi
Emniyetten sanal devriye
Emniyetten sanal devriye
Meteorolojiden Erzurum için kar uyarısı
Meteorolojiden Erzurum için kar uyarısı
Erzurum’da FETÖ operasyonu
Erzurum’da FETÖ operasyonu
HABERLER>GUNCEL
25 Ocak 2010 Pazartesi - 02:30

“Enerji üretimi dayatması cinnettir!”

Tortum’a bağlı Serdarlı Beldesinde HES Projeleri gerekçesiyle yaşanan protesto olayları Ulusal bazda da gündem oluşturuyor.

“Enerji üretimi dayatması cinnettir!”

Tortum’a bağlı Serdarlı Beldesinde HES Projeleri gerekçesiyle yaşanan protesto olayları Ulusal bazda da gündem oluşturuyor.
Sivil toplum örgütleri başta olmak üzere siyasi parti temsilcilerinin de eleştirdiği ve toplumsal yaşam koşulları ile çevre etkilerinin göz önüne alınmadan başlatılan girişimlerin, “insanı öteleyen” bir anlayışın ürünü olduğunun altının çizildiği eleştirilerden en anlamlı ve bilimsel olanı Serdalı Dayanışma Platformu sözcüsü Ziraat Mühendisi Gürsel Engin’den geldi.
//ENGİN’İN AÇIKLAMASI
Engin yaptığı yazılı açıklamada “Son yıllarda giderek büyüyen enerji açığını kapatmaya yönelik olarak hükümetler tarafından geliştiren projeler, uygulama aşamasında önemli bir toplumsal direçle karşı karşıya kalmaktadır” diyerek, şöyle devam etti: “Sorun, bu projelerden elde edilecek enerjiye karşın ödenecek bedelin oldukça ağır olmasıdır. Bu durum, toplumları ödenecek bedel ve elde edilecek çıktı açısından bir ikileme sürüklemektedir. Örneğin, İlisu’da bu bedel, tarih, kültürel miras ve çevre, İkizdere’de çevre ve kültürel miras olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda, orta ve uzun vadede ulusal ve toplumsal çıkarlar göz önüne alınarak bu projeleri değerlendirmek en rasyonel yoldur. Çünkü enerji insan yaşamının olmazsa olmazıdır ve ülkemizin enerji açısından büyük ölçüde dışa bağımlı olduğu da yadsınamaz bir gerçektir. Dolayısıyla, bir alternatif sunulmadan, bir çıkış noktası gösterilmeden, nükleer, hidrolik veya termik bazlı olsun, enerji projelerine karşı durmak elbette ki bir çözüm yolu olarak görülemez. Aksi halde, kentlisinden köylüsüne gelecekte tahayyül dahi edilemeyecek olumsuz sonuçlarla karşılaşmamız kaçınılmaz bir sonuçtur”
“Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan ve sayıları binlerle ifade edilen mikro-enerji projeleri enerji açığının kapatılmasına yönelik oldukça olumlu bir yaklaşım” olduğunun da altını çizen Gürsel Engin, “Çünkü, bu projeler, iyi planlandığı ve yerel toplum ve yönetimlerin mutabakatıyla uygulamaya konulduğu zaman, yukarıda ifade edildiği gibi bir ikilemin yaşanması söz konusu değildir. Bu mikro projelerle, çevre, toplum ve enerjinin aynı anda kazanması pek ala mümkündür” dedi.
//“ÇEVRE ETKİ DEĞERLENDİRMELERİ YAPILMAMIŞ!
Çok sayıdaki projeyi bu kadar kısa sürede hazırlayıp uygulamaya koymanın, bu projelerin bir çoğunun fizibilite ve Çevre Etki Değerlendirmeleri (ÇED) açısından çok yetersiz kalmasına neden olduğunu da belirten Engin, “Çevresel etkileri yeterince irdelenmeden uygulamaya konulmaya çalışan bu projeler, hem toplumsal hemde çevresel anlamda yıkımları beraberinde getirmeye gebedir. Bu yıkımların son örneklerinden birisi Tortum İlçesi Serdarlı Beldesinde yaşanmaktadır.. Bilindiği gibi Tortum İlçesinde yerleşimler dar ve oldukça sert topoğrafyaya sahip vadiler boyunca sıralanmıştır. Bu haşin topağrafik yapı nedeniyle Tortum İlçesi, ülkemizdeki erozyon yoğunluğu sıralamasında ikinci sırada yer almaktadır. Buda, bu bölgenin ne kadar kırılgan bir ekolojiye sahip olduğunun en bariz göstergelerinden birisidir. Bu vadiler boyunca akan çay güzergahlarında oluşan yüksek kot farklılıkları, şüpesiz yenilenebilir enerji üretimi için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Bölgenin ekonomik üretim düzeyi göz önüne alındığında, elde edilecek enerjinin önemli bir katma değer yaratacağı aşikardır. Ama bu enerjiyi üretmeye yeltenirken çevreyi ve toplumu yok saymak, teknik ve toplumsal barış anlamında geçerli bir yol değildir.” diyerek, yaşanan ve yaşanacak sıkıntılara dikkat çekti.
//DOĞALLIĞIN MUHAFAZA EDİLDİĞİ ENDER YER
Serdarlı Beldesinin de yer aldığı vadide oluşmuş olan ekosistem, ülkemizde doğallığını muhafaza edebilmiş ender ekolojilerden birisi olduğunu söyleyen Gürsel Engin daha sonra şunları söyledi: “Tarımsal üretim sistemi geleneksel yapısını büyük ölçüde muhafaza etmiş teknoloji kullanımı ve mekanizasyon çok düşük düzeyde kalmıştır buna bağlı olarak da kırsal miras büyük ölçüde korunmuştur. Tarıma elverişli alanların yetersizliği nedeniyle yoğun bir göç vermiş olan belde, göç eden insanlar içinde bir cazibe merkezi olma vasfını büyük ölçüde sürdürmüştür. Bir diğer pozitif olgu da, biyo çeşitliğin bozulmadan korunduğu, kafkas üçgülü gibi, küresel anlamda ekonomik değeri olan endemik türleri bünyesinde barındırıyor olmasıdır. Hali hazırda, doğada yok olmuş, sadece bitki gen bankalarında muhafaza edilebilen bir çok meyve türüne in-situ (yerinde koruma) muhafaza alanı olarak hizmet etmeside gözden ırak tutulmamalıdır. Avrupa Birliğinin benimsemiş olduğu son Ortak Tarım Politikaları (CAP) kapsamında, biyo-çeşitliliğin ve kırsal mirasın korunmasına çok büyük bir önem atfedilmiş ve Doğal Değeri Yüksek Tarımsal Alanlar (High Nature Value Farming) diye adlandırılan ve kırsal alanda biyo çeşitliliğin ve kültürel mirasın korunmasını hedefleyen bir program geliştirmiştir. Bu program kapsamında, geleneksel yapısını muhafaza ederek biyo çeşitliliğin korunmasını ve kırsal mirasın nesilden nesile aktarılmasını sağlayan ekosistemlerde yaşayan çiftçilerin bu yaşam tarzlarını devam ettirebilmeleri için desteklenmesini öngörmektedir.  Ülkemizde de, Doğal Değeri Yüksek Tarımsal alanlara ilişkin kriterler ve bu kriterleri sağlayan ekosistemler üzerine ön araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmada, Tortum vadilerinde yer alan yerleşimler, bu kriterleri en üst düzeyde sağlayan alanlar olarak belirlenmiştir. Bu durum, mevcut sistemin bozulmadan muhafaza edilmesi halinde, bu bölgenin gelecekte AB ve uluslararası fonlardan önemli katkılar alabileceğinin göstergesidir” dedi.
//ÖNCEKİ UYGULAMALAR KORKUTUYOR!
Yerel yönetimler ve üreticiler, bu yörede hidrolik enerji üretimine yönelik olarak geliştirilen projelere topyekun karşı durmanın, yapıcı bir yaklaşım olmadığının bilincindedirler. Ancak daha önce benzer mantaliteyle hazırlanıp uygulamaya konulmuş olan projelerin çevre ve kırsal yaşam üzerinde oluşturdu negatif etkiler kaçınılmaz olarak yöre insanını tedirgin ettiğini belirten Engin sözlerini şöyle sürdürdü, “söz konusu ekosistemler, dar vadi yamaçlarında yer alan küçük su kaynakları ve pınarların beslediği ve kendine özgü flora ve faunaya sahip mikro çevrelerden oluşmuştur. Çevresel etkileri göz önüne alınmadan alelacele hazırlanmış projeler bu ekosistemleri besleyen kaynakları kurutmakta ve zaman içerisinde onarılamaz bir çevresel tahribat oluşturmaktadır. Yine, bilim tabanlı verilere dayandırılmadan akarsu debilerinin azaltılması, başta yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan yöre özel gökkuşağı alabalığı türü olmak üzere bir çok su canlısının ve suya bağlı olarak oluşmuş olan vejetasyonun yok olmasına neden olacaktır. Kırsal toplum, mevcut projelerin, salt kar amaçlı olarak hazırlandığının, yatırım masraflarını kısmak için çevre boyutunun görmezden gelindiğinin farkındadır. Çok sınırlı imkanlara rağmen, kendi içlerinde oluşturdukları sistemlerle koruyup bugüne taşıdıkları yaşam ortamlarının, özel firmaların kar marjlarınıın yükseltilmesi uğruna bir anda tahrip edilmesine karşı çıkmaları anlayışla karşılanmalıdır. Zaten, yerel halka ve çevreye rağmen uygulamaya konulacak bu projelerin sürdürülebilir olması beklenemez. Sonuç olarak, mevcut projelerin yeniden gözden geçirilerek, çevreyi tahrip eden değil onu koruyup geliştiren ve bütün paydaşların üzerinde konsensüs sağladığı bir bir yapıya dönüştürülmesi nihai ve kalıcı bir çözümün anahtarı olacaktır”

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
kişiye 27 Ocak 2010 Çarşamba 09:30

aslında one nınute ile çok ilgisi var yorumcu arkadaşın yazmasını isterdim ama hastalığı bilmeden çaresini bilemesin .bu sıkıntının oluşumunu (HES)bilmek lazım .her defasında milletimin dediği olur illede milletim gücümüzü milletten aldık vs.. sözler kime ait..başbakana.. doğrumu hani milletin dediği olurdu adamlar HES i istemiyor zorlanmıolacak maalesef milletin evlatlarından 5 kişi içerde yatıyor hani milletin..dediği oluyordu. hesi kim yapıyor israil ve fransız . onun için güzel bir irdeleme yapılmış vede yalakalık yapmamış yorumcu .ama serdarlı kendi kaderini çizmiş AKP YE %95 oy vererek şimdi el tutmanın alemi yok..

Yorumu oyla      6      4  
kişi 27 Ocak 2010 Çarşamba 00:46

konumuzun davostaki one minute olayıyla ne ilgisi var anlamadım. burada enerjiyi konuşuyoruz. resim büyük; ormana bakarken değil çamı, dalı bile göremeyenler var..

Yorumu oyla      6      4  
DADAŞ 25 Ocak 2010 Pazartesi 13:56

Değerli Tortum halkı yıllardır kullandığınız bu su ların su kullanım haklarını devlet, devlet su işleri aracılığıyla kimlere sattı? hangi köylü vatandaştan müsade aldı? şimdi birdaha düşünme zamanı yüzde doksanbeş oy verdiniz

Yorumu oyla      6      5  
yüksel 25 Ocak 2010 Pazartesi 11:03

Her defasında israile çatan millilikten bahseden hükümet ve başbakan hakkındada önemli açıklamalara sayın sözcü değinmiştir. şöyleki bu tür yatırımların " hükümetin projesi olduğu.".açıkça belirtilmiş ve başbakanın ne kadar israil karşıtı show (one mınute v.s )yapsada aslında büyük orta doğu(BOB)projesinin eşbaşkanı çerçevesinde türkiyeyi bunun akabinde serdarlı ve bunun gibi yüzlerce yeri milletin istememesine rağmen (herzaman milletin dediği olur demesine rağmen)49 yıllığına peşkeş çekmesine anlam veremiyorum. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.....

Yorumu oyla      6      4  
vatandaş 25 Ocak 2010 Pazartesi 10:06

"enerjı üretimi dayatması cinnettir"doğrudur sayın sözcü ama bunu anlatmak kime düşer..vatandaşamı düşer..siyasileremi düşer ..muhtaramı düşer..belediyeyemi düşer..HESin getirisi götürüsü anlatılmadıki... yüklenici müteahitle belde idarecileri o vadideki idareciler.. belediye ve onlarca muhtarlık ne yaptı.. vatandaşı doldurdu içerde kalanların anası ağladı..sizin bu açıklamalarınız yeterli duyarlı...ne yazıkki geç kalmış açıklamadır sayın sözcü keşke şu açıklamaları bu beldelerde yapıp vatandaşları bilinçlendirseydinizde bu tatsıklıklar olmasaaydı...yani şu yazılanları parmak sayısını geçmeyen kaç kişi okuyorki...

Yorumu oyla      6      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AVM'de fotoğraf çekmek yasak mı?
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Zekeriya Aktürk ...
44 yılın en sıcak ocak ayını yaşıyoruz
AHMET AKBUĞA (İHA) - Yurdun batısında kar yağışı görülürken, havaları ...
Dadaş mevlitle anılacak
Erzurumlu Gazeteci Fikret Dadaş’ın, bir süre önce kaybettiği ağabeyi Saffet ...
 
Sosyal marketçilik yaygınlaştırılıyor
GHA/ Yoksul ailelerin herhangi bir ücret ödemeden alışveriş yapabildikleri ...
Yoncalık güncelleştiriliyor
GHA/Şehir içi ulaşım hizmeti veren otobüslerin sevk idare merkezi olarak ...
Yılın İşçisine terfi
Milli Prodüktivite Merkezi tarafından yılın işçisi seçilen Bekir Adıgüzel, ...
 
Gündemin gerisindeyiz..
İllerin kalkınmasında siyasi partiler, dernekler, meslek teşekkülleri ...
“Domuz gribi yatıştı”
İHA/Domuz Gribi salgınına değinen Sağlık Bakanı Akdağ, Türkiye'de şu ana ...
17 köy yolu ulaşıma kapalı
İHA/Erzurum genelinde kar ve tipi nedeniyle toplam 17 köy yolunun ulaşıma ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Zamanın Fazlası
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Firavun’un Aynasında Kendini Görmek
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Gençlere yol haritası
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Olmak yahut “Kal” kalmak
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Aileyi Bitiriyorlar, Milleti Yok Ediyorlar
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Erzurum, Vefa ve Kemanî Haydar Telhüner.. -1
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva