Yapımının üzerinden henüz kısa bir süre geçmesine rağmen sıvaları dahi dökülen konutların teslim alınmasına tepki gösteren afetzedeler, “Devletimizin parasıyla yapılan evlerin hali içler acısı. Hem bize hem de devletimize yazık, günah.” şeklinde tepkilerini gösterdiler.
Konutların daha şimdiden sıvalarının dahi dökülmeye başladığını belirten afetzedeler, sıkıntılarının çözümü için yetkili makamlara yapmış oldukları müracaatlardan henüz olumlu bir netice alamadıklarını ancak beklentilerinin sürdüğünü dile getirdiler.
Yaşadıkları sıkıntıyı dilekçe ile il ve ilçenin mülki idare amirliklerine bildirmelerine rağmen şuana kadar herhangi bir gelişme olmadığını ifade eden afetzedeler, “Bir çıkış yolu arıyoruz. İnşallah devletimiz, dün olduğu gibi bugün de bize sahip çıkar. Ümitle bekliyoruz.” şeklinde konuştular.
//‘EKSİK MALZEME KULLANILDI’ İDDİASI!..
Yangın ve selden evleri zarar gören Recep Demir, Cihat Altınsoy, Temel Demirtaş, Gülizar Altun, afet kapsamında yapılan evlerinin belirli aralıklarla esen şiddetli rüzgârlar sonrası iki kez çatılarının uçtuğunu belirttiler.
Uçan çatıların eksik ve kalitesiz malzeme kullanımından kaynaklandığını öne süren afetzedeler, bu durumdan ötürü konutların yapımını üstlenen müteahhit ve denetimini yapan yetkili mühendisleri sorumlu tutuyor. Afetzedeler, yetkililere seslenerek yaşadıkları bu sıkıntıya bir çare bulmalarını istediler.
Afetzedeler, ikinci kez uçan çatılarının ardından adeta isyan bayrağı açtı. Yapılan işçiliğin baştan sağma olduğunu öne süren afetzedelere bir dokunan bin ah işitiyor. Konutların yapımını üstlenen müteahhit firmanın kalitesiz ve eksik malzeme kullandığını öne süren afetzede Recep Demir, yapımından sonra ikinci kez evinin çatısının uçtuğunu anlattı.
Konutların sıvası dâhil el değen hemen her yerinin döküldüğünü aktaran afetzede Demir, “Taşeron firma, binanın üstüne düzgün beton atmadığı için yağan yağmurlarda evlerimize yağmur suyu aktı. Kapı aralıkları ve sıvalar hep aktı. Bu durumu müteahhide defalarca söylememize rağmen işinin bittiğini, çatıların uçmasının onun sorunu olmadığını söyledi. Çürük malzeme kullanılırsa elbette çatı uçar. Konutlarda oturulacak bir hal yok. Yazık, günahtır. Müteahhit kendisinin oturamayacağı evi, bize reva gördü. Devletimizin parası böyle heba olup gidiyor. Bu vebaldir.” şeklinde konuştu.
//AFETZEDELERİN EN BÜYÜK KORKUSU
Kendilerinin köyden geldiğini ve kıt-kanaat geçindiklerini belirten afetzede Cihat Altınsoy ise, konutları yapan müteahhidin Aralık ayında beton attığını öne sürerek, “Memleketimizin mevsim şartları belli. İkazlarımıza rağmen müteahhit 12. ayda beton attı. Usulüne göre beton atılmayınca yukarıdan yağan yağmur suyu ta ikinci kattan çıktı. Pencere doğramaları, döşemeler ve sıvalar kabarıp dökülmeye başladı. Çektiğimiz sıkıntı hiçbir vicdana sığmaz. Hepimiz ihtiyaç sahibiyiz. Kendi imkânımızla uçan çatıları, kabaran ve dökülen sıvaları, döşemeleri yeniden yapmamız mümkün değil. Sağolsun kaymakamımız konu ile ilgilendi. Yaptığımız müracaatı Erzurum Valiliği ve Afet İşleri’ne iletti. Oradan gelecek neticeden ümitliyiz. Ancak her geçen gün zaman azalıyor. Havalar iyice soğudu. Yaklaşan kış en büyük korkumuz. Bu işlerin biran önce yapılması lazım. Aksi takdirde yağışlardan ötürü bu sefer sadece sıvalar değil, betonda dökülür.” dedi.
//KONUTLARIN, DUVAR VE TAVANI ÇİVİ TUTMUYOR!..
Bu arada afetzede Gülizar Altun da, evine perde yaptırmak için tavana tutturması gereken korneşleri betonun tutmadığından yakınarak, “Sanki tavanda beton değil, kum var. Çiviyi nereye vurursanız hemen dökülüyor. Evin duvarının bir yüzüne su döküyorum, diğer yüzden çıkıyor. Bunu yapanın vicdanı var mı? Böyle şey olur mu? Biz, Oltu’ya keyfimizden gelmedik. Devletimiz bize sahip çıktı. Ancak şimdi çok daha mağdur duruma düştük. Müteahhit, evleri yapan ustaların sigortalarını bizim bile üstümüze yaptırdı. Ödeyemediğimiz için icralık olduk. Bizim suçumuz ne?” diye konuştu.