Bilimsel Teşvik ödülleri dağıtıldı

Mökkem Dadaş Kardeşim ! Biz bir Erzurum ve Dadaş sevdalısı olarak yazacağız ve sonuna kadar da mücadele edip bu şehrin ve bu insanlarımızın hakkını arayacağız.Ta ki bu güzel Şehrimiz ve Dadaşlarımız hak ettikleri yere gelinceye kadar.Hani derler ya(biz emekli olduk ama) " Biz mahcup ve onurlu insanlarız xx Yarış bitse de koşan atlarız." Yılmayacağız,çalışacağız,mücadele edeceğiz. Bu Evliyalar Diyarı'nın, gelecek nesillerimi ze huzur,refah ve mutluluk getirinceye kadar mücadelemiz sürecek.Erzurum gibi bir Erzurum,Dadaş gibi bir Dadaş da bu ülkede yok. Erzurum da tek, Dadaş da tek.Selam ve saygılarımla.

her erzurumlu TEC DAGLI gibi erzurumun hakkını böle mantıklı fikir beyan ederek arasa ERZURUM mega bir kent olur kardeşim bize yazacak bişe bırakmamışsın duygularına katılıyorum SİZİ KUTLUYORUM

yöresel medyayı çağırıp böyle, boy boy yeşilçam pozları vermek gerçekleri değiştirmi yor.Maalesef bu törenleriniz,üretememiş,sana yiye dönüşememiş, milletin refahına katkıda bulunamamış,gerçek üniversiten çok, hem de çok uzak, kuru gürültülerden başka bir şey değil. Sözlerimi,size ders olur mahiyetteki, YÖK Başkanı, Sayın Özcan'ın sözleriyle bitiriyorum. " Ülkemizde üniversiteler uyuyor.Düşünün hala domatesin tohumunu,buğda yın tohumunu yurt dışından temin ediyoruz.Bu bizim ziraat fakültelerimizin araştırma mer kezlerimizin en büyük ayıbı(bana göre de en büyük ayıp ve 'zûl'dür).Düşünün,Singapur'da bir araştırma merkezi,Domuz Gribi virüsünün dünyada görülmeye başladığı sırada,4 günde virüsün DNA'sını çıkarabiliyor.Oysa ülkemizde,hiçbir araştırma merkezinin böyle bir çalışmaya imza attığını duydunuz mu?" Ha yır Sayın Özcan!Ne bu, ne de bir başka çalışmaya imza atttıklarını duymadık.Bunlar iyi saltanat sürüyorlar.Ama ben sorguluyorum. Hesab istiyorum.Vatandaşlık görevim.

yazınızı soluksuz okudum ama sonunda hayal kırıklığına uğradım yapılan çalışma objektifte güzel görunuyor ama içeriği ahlaka ve bilime aykırı o listede evrensel bilgiye katkıda bulunan kendinden bilim dergilerinde söz ettiren ünvanını bile hukuk mücadelesiyle almış olan bir bilim insanından mehmet dumlu aydın dan söz edilemiyor o kurulun daha çok fırın ekmek yemesi gerekiyor.

Sayın Hocam, şu yazdıklarıma baktığımızda ve sizin bu mutad törenlerinizle karşılaştırdığı mızda, kesinlikle bunlar birbiyleriyle örtüş memektedir ve aralarında uçurumlar vardır.Si zin bu mutad törenleriniz de görevinizi yapmadığınızdan dolayı, vaziyeti kurtarmaktan başka bir şey de değil.Umarım ki bir gün bu saltanatınızı sürmekten vazgeçersiniz de bu ülke üniversiteleri de dünya üniversiteleri arasındaki hak ettiği yere kavuşur. Sizin, yıllardır yaptığınız,bu göz boyama törenleri, "Körler,sağırlar birbirini ağırlar" atasözü nün anlattığı gerçekten başka bir şey değil dir.Eğer itirazınız varsa;hani ürettiğiniz kaç tane teknolojik eseriniz var?Kaç eseriniz sanayiye dönüştürüldü? Kaç eseriniz satıldı da bu ülkeye ne kadar milyar dolarlar girdi? Kaç tane, NOBEL ödülü alan adamınız var? Neden,Webmaster sonuçlarına göre, dünyadaki beş bin seçkin üniversite içerisinde 4329. sı radasınız? --Sayın Hocam,'Halep orda ise arşın burda.' Öyle görkemli törenler yapıp

ülkemizde,Ar-Ge'nin büyük bir kısmını elinde tutan üniversitelerimizde, bilimsel çalışma lar da yetersiz kalmaktadır. Bu da büyük bir tezat oluşturmaktadır.Bugün üniversitelerimiz batılı ölçekte değerlendirildiğinde ne gerçek anlamda, bilimsel araştırma yapabilmekte ne de ciddi anlamda eğitim ve öğretim verebilmek tedir.--Sayın Hocam,şunu iyi biliniz ki'BİLİM OLMADAN,YEKNOLOJİNİN OLMAYACAĞINI TAM OLARAK ANLAMANIZ'gerekir. Sizler Ar-Ge çalışmaları yerine, sürekli teknoloji satın almayı yeğlediniz.Bunun sonucunda da üniversiteler birer 'TEKNOLOJİ MEZARLIĞINA' dönüştü. Birçok biriminizde, sürekli teknoloji ithalinden dolayı, çok sayıda atıl cihaz mevcuttur.Peki, bu milletin parasına yazık değil mi? Buna bir de sizlerin üretmediği eklenince ve gelişmiş ülkelerin satacakları ve paylaşacakları bilgi de eski ve pazar payını kaybetmiş olmasından, işte bu vahim durumdayız.Ama sizler, hiçbir şey olmamış gibi, her şey 'güllük gülistanlık' gibiymiş gibi,hareket ediyorsu nuz.

Sayın Hocam, verdiğiniz, ezbere yönelik bir 'Ezberci Eğitim Sistemi' olduğu için,sorgula ma,sorma,karşılaştırma bulunmamaktadır.Sınava dayalı,bir başarı üzerine kurulan sistem,dev let memuru zihniyeti ile adam yetiştirmekte dir. Halbuki üniversite ve eğitimi bu değil. Üniversite; her türlü eleştirme ve tartışma ortamının olduğu ve uygulandığı yerdir. Bun dan uzak bir üniversite,unutulmamalıdır ki itaat eden,biat eden, sadakatli, medrese anlayışında elemanlar yetiştirir.Maalesef,üzü lerek söylemeliyiz ki sizin yaptığınız da bu. --Sayın Hocam,üretilen bilginin uluslararası platformda kabülü gerekir.Daha sonra bu bilginin uygulanması-teknolojiye dönüştürül mesi- ve ülke genelinde yaygınlaştırılması-sanayiye dönük olması,sanayii ürünü olması- gerekir. Şunu asla unutmayınız ki teknoloji ve sanayii aşamalarına gelmemiş BİLGİNİN DEĞERİ YOKTUR. GELECEKTE DE OLMAYACAKTIR. Bu açıdan baktığımızda da siz bu platformda ve bu kulvarda maalesef yoksunuz.Şu da acı bir gerçektir ki