//BİR ZANAAT DAHA TÜKENDİ
Bakırcılar ve Kalaycılar Odası’nın, Erzurum’daki ilk meslek odası olduğuna vurgu yapan Yusuf Yapıcı, 1954 yılında kurulan meslek odasının, bir zamanlar Erzurum’da yüzlerce mensubu bulunan bir dernek olduğunu belirterek, “Nereden nereye geldik. Bizim mesleğimiz, 1950’li yıllarda Erzurum’un en popüler ve en zengin sınıfı oluşturan bir meslekti. Kız babaları, bakırcı çırak ve kalfalarına kız verebilmek için adeta birbirleriyle yarışırlardı. Şimdi düştüğümüz hale bir bakın. Erzurum’da kaç tane bakırcı var diye bir soru sorulsa, cevabı ya 10 olur, ya da 15.” ifadelerini kullandı.
Mesleğe yıllarını veren bir meslek erbabı olarak, kendisinin bakırcılık işini terk ettiğini dile getiren Yusuf Yapıcı, bir yanda bebe mesleğini terk etmiş olmanın burukluğunu, diğer bir yandan da, Erzurum’da bir zanaatın daha tarihe karışmasının üzüntüsünü yaşadığını söyledi. Bakırcılar Çarşısı’nda çalışan en son çırakların bile rahmetli olduklarına dikkat çeken Yusuf Yapıcı, sektörde faaliyet gösteren meslek erbaplarının, işi gücü bırakarak, çelik ve krom işine giriş yapmak zorunda kaldıklarını ifade etti.
//ÇEKİÇLER DURDU, SESLER DİNDİ
Üye sayısı 100’ün altına düştüğü için kapanan Bakırcılar ve Kalaycılar Odası’nın, Maden-İş Odası’na dahil edildiğini belirten Yapıcı, oda üyelerinin artık bu meslek kolunda faaliyet göstereceğini söyledi.
Bir zamanlar çekiç ve tokmak seslerinden geçilmeyen Bakırcılar Çarşısı’nın ise, çelik tencereciler çarşısına dönüştüğünü vurgulayan Yapıcı, “Bakırcılar Çarşısı’nın en ihtişamlı dönemi 60 ve 70’li yıllardı. Çarşıdaki faaliyet o kadar canlıydı ki, çekiçlerin sesini Tebrizkapı’dan bile duymak mümkündü. Erzurum teknolojiye mi uydu, sanatımıza sahip mi çıkamadık, bilmiyorum. Ama emin olduğum bir şey var ki, o da bakırcılık gibi çok ince bir işçilik gerektiren el sanatımız, artık tarih oldu.” dedi.