Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yıldız Akpolat’ın; “Suça Mahkum Kadınlar” isimli araştırması, kadın suçluluğunun sosyolojik boyutlarını gözler önüne serdi. 2006 yılının Mart ayında, Erzurum Tutukevi ve Cezaevi’nde kalan siyasi suç kapsamı dışındaki hükümlü 5 kadınla nitel görüşme tekniği kullanılarak elde edilen veriler, Akpolat’ın araştırmasına kaynaklık ederken, çalışma, ilginç sonuçlar ortaya koydu.
434 MAHKUM ÜZERİNDE ARAŞTIRMA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Erzurum Ceza ve Tutukevi’nde bulunan kadın mahkumlar üzerine yapılmış nitel görüşme uygulamasında; Erzurum E tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 2006 Mart ayı verilerine göre, 434 mahkum ve tutuklunun bulunduğu kaydedilirken, hükümlülerin eğitim durumu ile ilgili verilere de yer veriliyor. Hükümlülerin yüzde 42.63’ünün ilkokul mezunu olduğu bilgisine ulaşılan araştırmada, mahkumların yüzde 5.07’sinin okur yazar olmadığı, yüzde 1.61’inin de, fakülte ve yüksek okul mezunu olduğu belirtildi.
KADINLARLA ERKEKLER ARASINDAKİ DAVRANIŞ BENZERLİKLERİ
Katılımcı mahkumlarla yaşam öyküleri arasında bir ilişkilendirme yapılmaya çalışılan araştırmada, kadın suçluluğu olgusunun, genel suçluluk nedenleri ile ortak paydaya sahip olduğunun görüldüğü belirtilirken, suçluların, genellikle düşük sosyo-ekonomik ve eğitim seviyelerine sahip olmaları, kenar mahallelerde oturmaları ve kente yeni göçer olmalarının, bu ortak paydaları oluşturduğu ifade edildi. Bununla birlikte kırsal bölgelerde kadının toplumsal yapı ve aile içinde nesne konumunda olmalarının, kadın suçluluğu ile erkek suçluluğu arasındaki önemli farkı doğurduğuna dikkat çekilen araştırmada, “Kadınların, erkek suçlular benzeri, geniş ailelerden gelmeleri, aile üyeleri arasındaki bozuk ilişkiler de önemli bir etken olarak görünmektedir. Kadın suçluluğu ile ilgili geliştirilen kuramlardan bazılarının kadın ve erkek davranışları arasındaki gittikçe benzerliğin artışına da gönderme yapmaktadır. Bunun bir örneği 17 yaşındaki genç kızın bıçakla yengesini öldürmesidir. Ateşli ya da kesici bir alet kullanarak kendini savunma toplumda geleneksel erkek rol kalıbıdır.” denildi.
EĞİTİMSİZLİK, YOKSULLUK VE AİLE FAKTÖRLERİ
Gelişmiş toplumlarda görüldüğü üzere, kadın hareketleri ile kadın suçluluğu arasındaki bağa rastlanmadığı aktarılan bilimsel çalışmada, suçlu kadınların geleneksel kadın davranışları sergiledikleri bildirilerek, kadınların günlerini elişi, ibadet ve TV izlemek gibi aktivitelerle vakit geçirmelerinin, sosyalleşme sürecinde bir sorun olmadığını düşündürdüğü belirtildi.
“Suça Mahkum Kadınlar” isimli araştırmada, kadınların daha ziyade yaşadıkları aile ve çevresel etkenlerle suça itildikleri vurgulanırken, görüşülen beş kadından üçünün, eşinin teşviki ile bilmeden suç işlemeleri, buna örnek olarak gösterildi. Araştırmada ayrıca, hükümlü ve tutukluların genellikle kente yeni göçerlerden oluştuğu bilgisine yer verilirken, eğitimsizlik, yoksulluk ve aile bağlarının zayıflığının da, suça etki eden diğer faktörler arasında bulunduğu kaydedildi.