''DELİLİK VE AKILLILIK” ÜZERİNE NELER SÖYLENMEMİŞKİ
Atatürk Üniversitesi'nde (AÜ), delilik ve akıllık üzerine olan ilginç atasözleri ve deyimler biraraya getirildi. Nesilden nesile aktarılan sözlerin, şartlar değişmesine rağmen güncelliğini yitirmediği, hayatın her noktasında insanın karşısına çıktığı belirtildi.
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serhan Alkan İspirli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, delilik ve akıllılık üzerine söylenmiş olan ve günümüzde sık kullanılan atasözleri ve deyimleri derlediklerini söyledi.
HER ATA SÖZÜNDE DERİN BİR MESAJ VAR
Sözlerin kaynağının uzun geçmişe dayandığını, nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar ulaştığını anlatan İspirli, buna rağmen, birçok atasözü ve deyim gibi delilik ve akıllılık üzerine söylenen bu sözlerin de güncelliğini koruduğunu ifade etti.
Delilik ve akıllık üzerine söylenen atasözleri ve deyimlerin, her iki sıfatı da çok iyi tasvir ettiğini dile getiren İspirli, sözlerin uyarıcı mesajlar içerdiğini vurguladı.
İspirli, atasözlerinde delilik ve akıllılığın farklı anlamlarda ele alındıklarına işaret ederek, her iki unsurun da kullanıldığı anlama göre kimi zaman övüldüğüne kimi zaman yerildiğine dikkati çekti.
DELİLİK VE AKILLILIK ÜZERİNE DEYİMLER
Delilik üzerine söylenmiş atasözlerinden bir bölümünde, akıllıca davranmaya çalışılarak karar vermede gecikmeye değiniliyor:
''(Akıllı düşününceye kadar deli oğlunu evlendirir), (Akıllı köprüyü arayıncaya kadar deli suyu geçir)''
Delilik, ''Atın doğrusu yiğidin delisi'' sözünde cesaret olarak ele alınırken, ''Deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun'' sözünde akılsızlık olarak değerlendiriliyor.
Atasözleri ve deyimlerde, akıllılık üzerine de farklı yorumlar getiriliyor. Atasözlerinin bazılarında aklın üstünlüğüne dikkat çekiliyor:
''(Akıl olmayınca başta kuru kafa neyler), (Akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer), (Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak dur), (Akıl para ile satılmaz), (Akılsız başın zahmetini ayaklar çeker)''
Atasözünde, aklını iyi kullanamayan ve yapacağı işin sonucu kestiremeyen bir dosttan da şu şekilde bahsediliyor: ''Tanrım koru beni akılsız dostlarımdan. Düşmanlarıma gelince, ben kendimi korurum''
Derlemede, akıllılık ve delilik üzerine söylenmiş bazı deyimler de şöyle:
''(Deli dolu), (Deli etmek), (Ağzı açık ayran delisi), (Deli kızın çeyizi gibi), (Düğün iki kişiye bir de deli komşuya); (Akıl defteri), (Akıl hocası), (Akıllara durgunluk vermek), (Aklına gelen başına gelmek), (Akıl başa yar olmak), (Akıl olmayınca ne yapsın sakal), (Aklınla bin yaşa)''