''AİLE İÇİ ŞİDDET'' DİKKAT ÇEKİCİ BOYUTTA
Erzurum'da, devam eden 41. Ulusal Psikiyatri Kongresi kapsamında ''Aile İçi Şiddet'' konulu panel düzenlendi.Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Aile İçi Şiddet'' konulu panelde, panelistler arasında hiç erkek bulunmazken, 50 katılımcı arasında ise yalnız 3 erkek dinleyicinin yer alması dikkat çekti.
ŞİDDETE EN FAZLA KADINLAR MARUZ KALIYOR
Panelde, aile içi şiddete en çok kadınların maruz kaldığı, ancak şiddet sonrasında ruh sağlığı bozulan kadınların tedavi konusunda isteksiz olduğu belirtildi.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Ufuk Sezgin panelde, aile içi şiddete maruz kalıp da tedavi görmek için kliniklerine müracaat edenlerin yüzde 54'ünü lise ve üniversite mezunlarının oluşturduğunu bildirdi.
ŞİDDET MAĞDURLARININ TEDAVİ TALEP ORANI DÜŞÜK
Eğitim seviyesi düşük olan ve sürekli aile içi şiddete maruz kalanların tedavi görme isteğinin daha az olduğunu anlatan Doç. Dr. Sezgin, bu durumun ise ''mağdurun nerede ve nasıl tedavi göreceği'' konusunda yeterli bilgi sahibi olmaması, ekonomik ve ailevi sorunlardan kaynaklandığını ifade etti.
TEDAVİDE, AİLE VE ÇEVRE ÇEKİNCESİ
Doç. Dr. Sezgin, şiddete maruz kalan kadının tedavi olma konusunda ailesinden ve çevresinden çekindiğini belirterek, kliniklerine en son geçen hafta başvuran genç bir kızın bu durumda olduğunu ve tedavi görmek isteyen kızın babası tarafından sürekli tehdit edildiğini bildirdi.
ŞİDDETE UĞRAYAN KADINLARIN CANR GÜVENLİĞİ SAĞLANMALI
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Özge Doğanavşargil de aile içi şiddet sonucu depresyona giren ve benzeri hastalıklara yakalanan kadınların tedavisi için ilk önce can güvenliğinin sağlanması gerektiğini kaydetti.
Dr. Doğanavşargil, can güvenliği söz konusu olan hastalarla yapılan görüşmelerin saklı tutulması konusunda titizlik gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
41. Ulusal Psikiyatri Kongresi Eşbaşkanı Prof. Dr. İsmet Kırkpınar da aile içi şiddet konusuna kadınların daha fazla ilgi gösterdiğini belirterek, bu nedenle panelistler ve katılımcılar arasında erkeklerin az olmasının doğal olarak karşılanması gerektiğini söyledi.