ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
 ‘Divan-ı Lügati’t Türk’ ödülleri sahiplerini buldu
 ‘Divan-ı Lügati’t Türk’ ödülleri sahiplerini buldu
Jandarmadan kaçak göçmen operasyonu
Jandarmadan kaçak göçmen operasyonu
TSK’dan nefes kesen tatbikat
TSK’dan nefes kesen tatbikat
 Muş’ta ailelerin evlat nöbeti devam ediyor
 Muş’ta ailelerin evlat nöbeti devam ediyor
ETÜ’den Girişimcilik Ekosistemine katkı
ETÜ’den Girişimcilik Ekosistemine katkı
HABERLER>GUNCEL
18 Kasım 2005 Cuma - 00:00

Erzurum Gazetesi Arşiv

"HİPERAKTİVİTE SADECE ÇOCUKLUK DÖNEMİNE ÖZGÜ DEĞİL" Erzurum'da devam eden 41. Ulusal Psikiyatri Kongresi kapsamında düzenlenen "Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu" konulu konferansta konuşan Kanada Toronto Üniversite Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Turgay, hiperaktivite bozukluğunun tedavi edilmemesi durumunda kişinin benliğini, zihnini, yaşamını, çevresindekileri çok olumsuz etkileyebileceğini belirtti.

Erzurum Gazetesi Arşiv

"HİPERAKTİVİTE SADECE ÇOCUKLUK DÖNEMİNE ÖZGÜ DEĞİL" Erzurum'da devam eden 41. Ulusal Psikiyatri Kongresi kapsamında düzenlenen "Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu" konulu konferansta konuşan Kanada Toronto Üniversite Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Turgay, hiperaktivite bozukluğunun tedavi edilmemesi durumunda kişinin benliğini, zihnini, yaşamını, çevresindekileri çok olumsuz etkileyebileceğini belirtti. ÇOCUKLARDA GÖRÜLME ORANI Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Turgay, birçok ülkede yapılan çalışmalarda, farklı toplumda çocuklarda hiperaktivite görülme oranının yüzde 5-8 arasında değiştiğini belirterek, "Bu oran erkeklerde kızlara oranla iki üç kat daha fazla. Çocukların yüzde 80'i hastalığı gençlik çağında görüyor. Yüzde 60'ında erişkinlik dönemine kadar sürüyor. Hastalık ölçülerine uymayanlarda da çocukluktan başlayan birkaç belirti erişkinlikte kendini sürdürüyor" dedi. ANNE VE BABADAN GEÇEBİLİYOR Hiperaktivite bozukluğunun yüzde 30-40 oranında anne babadan çocuğa geçtiğini anlatan Prof. Dr. Atilla Turgay, "Çocuğunuzun yaramazlığı belki de hiperaktiv olmasından kaynaklanıyor. 'Geçer' deyip göz ardı etmeyin, bu onun bütün hayat başarısını etkileyebilir. Hiperaktivite yalnızca çocukluk dönemine özgü değil. Hastaların beşte birinde bozukluk tek başına hiperaktivite. Hastaların yüzde 80'inde ise bir başka bozukluk daha var. En az yüzde 60'ında ise üçüncü bozukluk var" diye konuştu. KARŞI GELME BOZUKLUĞU Prof. Dr. Turgay, konuşmasına şöyle devam etti: "En çok görülen hastalık, 'karşı gelme bozukluğu', daha sonra 'davranış bozukluğu' geliyor. Çocuk ve gençlerin en az yarısında ise 'özel öğrenme bozukluğu' görülüyor. Okul başarısızlığı hastalığın en önemli belirtilerinden birisi. Bu çocuklar okulu sevmiyor, okuldan nefret edebiliyor, okulu bırakabiliyor. Davranım bozukluğu gelişenler ise suç işleyebiliyor, saldırgan olabiliyorlar. Okulda 'çetecilik' gibi başkaldıran, suça yönelenlerle bir araya gelebiliyorlar. Gençlik döneminde ise tabloya anksiyete bozuklukları ve depresif bozukluklar ekleniyor. Erişkin hiperaktivitede ise hastaların yarısında görülen iki önemli bozukluk, 'anksiyete' ve 'depresyon'. Yeni hastalıklar eklendikçe tedavi zorlaşıyor. Erken tanı, erken tedavi bu ek bozuklukların gelişiminin önlenmesi için çok önemli. Bunların bazıları ilaçlara olumlu cevap veriyor". HASTALIK KALITSAL Hastalığın çok kalıtsal ve çok ailesel olduğunu anlatan Prof. Dr. Turgay, daha sonra şunları kaydetti: "Hastaların yüzde 90'ında hastalık nesilden nesle geçiyor. Tek yumurta ikizlerinde yapılan çalışmalar kalıtsal geçiş üzerinde duruyor. Ailede bir kişide hiperaktivite bulununca, bunun başka kardeşlerde, ana babada da olma riski yüzde 30-40 kadar yüksek. Biz hekimlere ve ailelere, ailede bir kişide bu hastalık varsa diğer aile bireylerinin de taranmasını öneriyoruz. Erişkinde olunca, onların çocuklarında olma olasılığı yüzde 30-50 arasında değişiyor. Hiperaktivite gelişiminde bazı kromozomların sorumlu olabileceği üzerine çalışmalar var. Bu çok genetik etkenli bir bozukluk". AİLE TARAMASI YAPILMASI ETKİN BİR YÖNTEM Batıda yapılan çalışmaların ancak bu hastaların beşte birinin sağlık örgütleri ve uzmanlarınca bilindiğini ifade eden Prof. Dr. Turgay, bu durumun Türkiye'de daha da az bilindiğini, bilinen hastalardan başlayarak, bilinmeyenlerin de kolayca ayırt edilmesi ve aile taraması yapılmasının etkin bir yöntem olacağını belirtti. HİPERAKTİVİTE BİR BEYİN BOZUKLUĞU Hiperaktivite bir beyin bozukluğu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Turgay, "Bu hastalıkta beynin birçok yerinde değişik düzeylerde bozukluklar bulundu. En çok bozukluk, dikkat ve davranım kontrolünden sorumlu frontal lobda görülüyor. Beyincikte, iki yarım küreyi birleştiren yollarda, dikkat ve hafıza merkezlerinde, beyni uyarımda ve uyanık tutan merkezlerde bozukluklar var. Benim New York Medical College ile yaptığım birkaç çalışmada bu hastaların birçoğunda beyinde uyarım bozukluğu bulmuştuk. Beyinde şeker kullanımı bozuklukları da bildirildi. Beyindeki taşıyıcılardan norepinefrin ve dopaminde azlıklar vardı. Etkin tedavi ilaçlarının bu bozuklukları düzelttiğini biliyoruz. Ritalin ve concerta etken maddeleri, beyinde şeker metabolizma bozukluklarını ve elektrofizyolojik anormallikleri düzeltiyor ama bu kısa bir süre kullanım ile şifaya kavuşma değil, uzun yıllar kullanım gerekiyor" şeklinde konuştu.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Her şey ekmek parası için
Sokaklarda satış yapan, ‘soğuk kentin sıcak çocukları’, yaktıkları ateşle ...
DEMİREL DOKTORA DERSİ OLDU
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in siyasi yaşamı, adını taşıyan üniversitede ...
Çiftçi sosyal güvence istiyor
Erzurum’da çiftçilerin büyük çoğunluğunun sosyal güvencesi olmadığı bildirildi.Yaklaşık ...
 
Kayıt dışı işgücü önleniyor
SSK İl Müdürü Hulusi Bumin, Erzurum’da 38 bin 488 SSK’lı bulunduğunu belirterek, ...
10 ayda 36 trilyon havaya gitti
Sigaranın 10 aylık tüketim bilançosu açıklandı. Tekel verilerine göre ...
Taksiciler’den, taksi dolmuş isteği
Ekonomik sıkıntılar yaşandıklarını belirten taksi şoförleri taksi dolmuş ...
 
''İNTİHAR SORUNU'' PANELLE DEĞERLENDİRİLDİ
Erzurum'da devam eden ''41. Ulusal Psikiyatri Kongresi'' kapsamında, Atatürk ...
ÜCRETSİZ DİŞ MUAYENESİ KAMPANYASI
Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle Türk ...
TSE BİLGİLENDİRDİ
Türk Standartları Enstitüsü (TSE)’nün Kalite Yönetim Sistemi ile ilgili ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Zamanın Fazlası
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Firavun’un Aynasında Kendini Görmek
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Gençlere yol haritası
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Olmak yahut “Kal” kalmak
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Aileyi Bitiriyorlar, Milleti Yok Ediyorlar
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Erzurum, Vefa ve Kemanî Haydar Telhüner.. -1
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva