“Cumhuriyetin ilan edildiği gün Makarios, EOKA kahramanlarını (!) hedeflerine henüz ulaşamadıklarını beyanla bu hedefe er geç ulaşılacağını açıkladı ve 1960 Anayasasına şans tanımadı. Türk düşmanlığını körükledi ve Akritas Planını hazırlatarak Türkler aleyhine gizli ordular oluşturdu”. 1979. Fazıl KÜÇÜK

                İkinci Paylaşım Savaşının 1945 yılında sona ermesi üzerine Amerika ile Batı Bloku ülkelerinin kışkırttığı Soğuk Savaş dönemi başlatılıyordu. Genel içerisinde bundan etkilenen ülkelerde cadı avı yaşanıyordu. Dünya ülkelerine Sovyetler Birliği adeta öcü olarak tanıtılıyordu. Bu dönemin Sovyetler Birliği’nin dağılması ile sonlandığının hesabı yapılırken Rusya’nın Ukrayna ile yaşamakta olduğu çatışmalar nedeniyle yeniden filizlenmeye çalıştığı günlerden geçtiğimiz yadsınamaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Ukrayna ağırlıklı olarak AB ülkeleri ve NATO ülkelerince Rusya’ya karşı kışkırtılıyor. Bir yandan da askeri malzeme satışı veya bağışı yapılıyor.

Çatışmaların ivme kazanmaya başladığı günlerde taraflar bazı terörist grupların da içinde olduğu paralı askerleri alana sürdüler. Böyle bir hareket çatışmaların kısa sürede sona eremeyeceği ve uzun süre sürgit edeceğinin de göstergesi oluyor. Para karşılığı çatışmalara katılanların hiçbir suçu olmayan insanlara karşı olası bir soykırıma kalkışmaları kuşkusu yaşanıyor. Yaşananların her iki tarafa da yararının olmayacağının bilinmesini istiyoruz.

Silah ve askeri malzeme desteğinde bulunan ülkelerin önde gidenlerinden İngiltere Başbakanı Bay Boris Johnson ülkesinin sıcak çatışmaya girmeyeceğinin güvencesini veriyor. Benzer açıklamalar diğer ülkelerin önde gidenlerince sıklıkla yineleniyor. Avuntu olarak da sizi AB’ne ve NATO’ya üye yapalım diyerek silah satışlarının sürgit etmesini ve daha fazla para kazanmalarının hesaplarını da yapıyorlar. Bu kadar avuntu karşısında Ukraynalı yöneticiler aldatıldıklarını dillendirmeye başladılar. Çatışmaların sonlandırılması çabalarından kısa sürede sonuç alınması gerektiğinin altını çiziyoruz.

Annan’ın Belgesinin oylandığı günlerde Kıbrıs Türkleri olarak bizlerin de AB masalları ile avutulduğumuzu unutmadığımızı anımsatmak istiyoruz.  Yaşadıklarımızı çok güzel anlatan  “elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz” diye bir deyiş vardır. Rusya’ya karşı kışkırtma yapanlar adı geçen ülkeye nerede ise her alanda ambargo uygulama çabasını da sürgit ediyorlar.  Ambargo işini o kadar ileriye taşıdılar ki kültür ve sanat alanında unutulmazlar arasında sayılan insanların eserlerine bile yasaklama getiriyorlar. Vahşi Batı diye boşuna söylenmediğini de adeta kanıtlamaya çalışıyorlar.

Buna koşut yabancı haber ajanslarının haberlerine de yasaklama getiriyorlar. Bu nedenle önümüzdeki günlerde tek kale ayak topu oynama örneğinde olduğu gibi yanlı ve kışkırtıcı haberlerle avunmak durumunda kalacağız gibi görünüyor. Yaşananları protesto etmek için değişik ülkelerde gösterilerin yapılması son derece doğaldır. Mendil büyüklüğündeki ülkede yapılan gösteride göstericiler “Rusya Seninleyiz – Putin bizi faşizmden koru”  sloganlarını atıyorlardı.

Yaşanmakta olan çatışmalardan alınacak önemli dersin başında AB’ne ve başkalarının gazına gelerek ülkeyi sıkıntıya sokmamak gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız…