Bunların vatanseverlikleri bu…
Her şeyi…
Her hali istismar!
Samimiyet hak getire…
Başbakan bir şehidin cenaze töreninde…
Yüzünde müthiş bir hüzün var…
Istırabı dört bir yanına yansımış halde…
En az şehit ailesi kadar üzgün…
Ama…
İstismarcılar…
Ulusalcılar…
Manşet atmışlar!
Kaldır başını çöz bu işi diye…
***
Yazıklar olsun size…
Siz değil misiniz yıllar yılı pis tohumları bu ülkenin tertemiz topraklarına serpiştirip duran…
“Mahiiiiir! Deniiiiiz! Ulaaaaaaş! Kurtuluşa kadar savaaaş!” en masum sloganlarıydı bu ahlaksızların…
Bir başka alt perdeden attıkları slogan ise, “Patron devletini yıkacağız, halkların iktidarını kuracağız” idi…
Hepsinde, istisnasız hepsinde “vurmak, kırmak, yok etmek” teması işleniyordu…
Halklar, diye diye…
Türk milletini yetmiş iki millete bölen bunlar oldu…
Şimdi, yeni kılıfları Ulusalcılık.
Tıpkı cami önüne geçmiş millete küfreden zani gibiler…
Yoldaşları…
Perinçek…
Yalçın Küçük…
Biri, Beka’da bölücü başıyla melanetleri planlayan…
Diğeri “Kürdistan dağlarındaki gerillaya selam olsun” diye böğüren!
Şimdi utanmadan…
Ahlaksızca…
Başbakanı itham ediyorlar!
Akılları sıra millete yutturacaklar…
Yok öyle…
Eskisi kadar kolay değil artık…
Millet uyandı…
Hakikat o kadar meydanda ki…
Mızrak çuvala sığmıyor…
***
Milletin hükümetten tek bir beklentisi var…
Terörle mücadelede ısrarlı bir duruş…
Ne olursa olsun!
Sonuna kadar kahredici bir yaklaşım sergilenmesi…
Bu arada bazı incelikleri de hatırlatıyor milletimiz…
Hainlere aman verdirilmesin…
En son teröristi yok edinceye kadar gereken yapılsın…
Ama…
“Şu kadar öldürdük…
Bu kadar etkisiz hale getirdik” denmesin…
Bir büyük sükut içerisinde…
Dahası öyle olsun ki…
Kendileri açıklar hale gelsinler…
“İmdat” desinler…
“Biz ettik siz etmeyin” deme noktasına gelsinler…
Milleti memnun…
Bölücü ulusalcı ittifakını zebun etmek için…