Yeni Çağ Türkiye Yüzyılı olacak.
Milli ahit bu.
Milli karar böyle.
Milli gidişat buna göre.
Karar net ve tek: 21. Asır Türkiye Yüzyılı.
Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği bu ufuk herkese ama herkese bir görev yüklüyor.
Ortak akıl Türkiye Yüzyılı için düşünecek.
Ortak vicdan yerli ve küresel meselelere bu açıdan yaklaşacak.
Ortak yürek bu hedef için atacak.
Önceliğimiz kesin.
Nabzı Türkiye için atan herkes elbette durumdan vazife çıkaracak.
‘Ben bu amaca erişmemiz için ne yapabilirim?’ suali herkesin kafasında yer alacak.
Bu bir milli hedef.
Bu bir milli utku.
Bu bir milli ufuk.
İşçiden akademisyene, Memurdan kamu yöneticisine, esnaftan sanatkara, çalışandan emekliye…
Kadınından erkeğine, öğrenciden veliye..
Herkes bu hedefe kilitlenecek.
Soru net: Ben ne yapabilirim, ben hangi katkıyı sunabilirim?
Bir yerde ve kesinlikle nefisten geçmeyi gerektiren bir amaç.
Türkiye için düşünmek, ülke için fikir, eser üretmek..
Bu bir milli sevda olmalı..
Hatta kara bir sevda..
Kesin inançla, kati kararla ve nefsi bu yola adamayla varılabilecek bir hedef.
Meseleyi kimsenin kimseye terk etme lüksü yok.
Sadece devlet yapsın mantığı asla.
Devlet millet el ele, gönül gönüle olmalı ve olacak.
Milli bilincimiz gücümüz, milli imanımız dayanağımız, milli terbiyemiz yaklaşımımız, milli tecrübemiz yol haritamız olacak.
Ortak mantık, ‘Ben varsam Türkiye Yüzyılı hayal olamayacaktır’ hakikatinde buluşmak durumunda.
21 yaşında tarihin emsalini az kaydettiği bir Fetihle çağlar değiştiren Fatih’in torunlarına düşen vazife budur.
Hepimiz birbirimize Arif Nihat Asyaca, ‘Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden/ Senin de destanını okuyalım ezberden/ Haberin yok gibidir taşıdığın değerden’ hatırlatmasını yapmak zorundayız.
Hepimiz, Bayrak şairimizin vurgusuyla: ‘Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini.../Göster : Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?/Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini.’ Kararlılığını sergilemek mecburiyetindeyiz.
Tarihi bir imkan, tarihi bir fırsat ve tarihi bir nimet var önümüzde.
Asrın idrakine ‘Alper Tunga, Şu, Oğuz Kağan ve Manas destanını yeniden belletmek zamanı.
‘Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz:/Gelmişiz dünyâya milliyyet nedir öğretmişiz!/Kapkaranlıkken bütün âfâkı insâniyyetin/Nûr olup fışkırmışız tâ sînesinden zulmetin/Yarmışız edvâr-ı fetretten kalan yeldâları/Fikr-i ferdâ doğmadan yağdırmışız ferdâları’ diyor ya Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy..
İşte bu hakikati küresel hafızaya hatırlatmak zamanıdır şimdi.
Yöntem tek:
Alexandre Dumas’ın Üç Silahşorlerdeki repliği gibi:
‘Unus pro omnibus, omnes pro uno’
"Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için"..
Fert yok, grup yok, cemaat yok, millet var bu hedefe yürüyüşte..
Ortak iman ve tek yüreklilik şart.
Mutlak ve mutlak Hucurat Suresindeki ilahi emir yol haritamız:
‘Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız.’
Türkiye Yüzyılının yolu önce kardeşlikten geçiyor.
Birlik ve beraberlikten.
Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Millet ve Tek Devlet imanından..
Bu yola baş koymaya niyet:
‘Varım, varsın ve varız..’
Allah’ın inayetiyle..
Allah’ın nusretiyle..
Haydi bismillah..