“1963 saldırıları çok vahşice ve haydutçasına yapılmış, birçok masum Türkün kanı akıtılmıştır. Bu saldırılar karşısında Kıbrıs Türk halkını korumakla görevli Türk Mukavemet Teşkilatı Rum barbarlarına karşı kahramanca savaşmış ve destanlar yaratmıştır”. 1973 Dr. Fazıl KÜÇÜK
Kıbrıs Türkleri adanın sömürgeci İngilizlere kiralandıktan sonra varlık mücadelesinin fitilini ateşleyerek karşı duruş göstermeye başladılar. Bir yanda sömürgecilerin yanlı tutumları diğer yandan da Rumların silahlanma çabaları eklenince zorluklar da yaşanıyordu. Rum saldırılarının ilk döneminde Türkler taş sopa ve topuzlarla karşı durmaya çalıştılar. Baskılar ve saldırılar dayanılmaz boyutlara gelince Türkiye’deki yöneticilere yaşananların anlatılması çalışmaları başlatıldı.
Bu arada Türklerin bulunduğu her yerleşim yerinde mücadele için çoban ateşleri yakılarak birlikte hareket edilmiş ve Kara Çete, Volkan Mücadele Birliği ve 9 Eylül Cephesi adı altında örgütler kurulmuştur. Türkiye’nin de EOKA’ya karşı savunma örgütü olan Türk Mukavemet Teşkilatı çatısı altında mücadele eden örgütler bir araya getirilerek güç birliğine gidilmiş ve karşı tarafa silahlı mücadele başlatılmıştır. Konuya ilişkin olarak görev almış olanlardan bazıları bölgesel yaşanmışlıkları bazıları ise de genel çerçevede anılarını kaleme alıyorlar. Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin yayın organı olan KIBRIS MEKTUBU dergisinin yazı işleri Müdürü olduğum dönemde TMT’nın Proje Subayı olan Albay İsmail Tansu ile yaptığım söyleşi iki aylık dönemlerde yayınlanıyordu. Daha sonra 26 Ağustos – 26 Eylül 1997 tarihleri arasında yayınladıktan sonra ASLINDA HİÇ KİMSE UYUMUYORDU kitabında geniş içerikte yayınlandı.
Neden yazdığımıza gelince KKTC Bakanlar Kurulunun aldığı 28 Şubat 1997 tarihinde aldığı E -216-97 SAYILI KARARI yol gösterici oldu, Çünkü alınan kararda aynen “Türk Mukavemet Teşkilatı’nın tarihinin yazılması, kitap halinde basılması, eğitimimize kazandırılması, senaryo hazırlanması, film ve televizyon dizisi halinde çekilmesini sağlamak amacıyla bir üst kurulun oluşturulması karar altına alınıyordu”. Bu karardan sonra Albay İsmail Tansu ile birlikte dizi veya film olabilmesi için yaptığımız çalışmayı TRT Kurumu yöneticilerine teslim etmiştik. Ne yazık ki aradan geçen süreye karşın yanıt verilmedi.
Kitabın isminden amaçladığımız en önemli hususun Kıbrıs’ta yaşanan olaylara karşın Kıbrıs Türklerinin de uyumadıklarının açıklanması idi. Bu
nedenle olaylara tanık olanların anılarının toparlanarak güzel ve unutulmaz bir eser ortaya çıkarılması, geleceğimiz olan gençlerin de bilgi sahibi olmalarını n sağlanmasıdır. Buradan alacakları gıda ile ülkemizin geleceği hakkında bilgi sahibi olmalarını da sağlamaktır.
Bu nedenle yazılmış olan anıların büyük bir kısmını da okudum. TMT öncesi yapılanmaları da araştırdım. Ahmet Cemal Gazioğlu “Bugünlere Gelmemiz Kolay Olmadı” dizi kitaplarında bu çalışmamdan söz ediyor. Bu nedenle Ulusal mücadele tarihimizin tanıkların anlatımları ile yazılmasını hepimiz ve geleceğimiz için yaşamsal önemde görüyoruz.
Her türlü siyasi baskının ötesine geçerek tarihimizin yazılmasının adadaki kalıcılığımızın belgesi olacağına inanmamız gerekiyor mu ne…
Yüce Atatürk’ün bedenen aramızdan ayrılışının 85. Yılında O’nu minnet ve şükranla anıyoruz. Yıldızlar yoldaşı olsun.
SEVGİ ile kalınız…