Seçimlere sayılı günler kaldı..

Haftaya bugün, Erzurum’un siyasetteki yeni temsilcileri belli olacak.

2019’ kadar ilin siyaset vizyonu da açıklığa kavuşacak.

 Şahıslar bazında herkesin hakkında hayırlısı..

Partiler bazında Erzurum’un hakkında hayırlısı olsun.

Dünyevi ve uhrevi sorumluluğu olan bir görev mebusluk.

Kul hakkı, ilçe hakkı, il hakkı ve ülke hakkı var..

Hesap gününe iman edenler için elbette.

Yapılanların formatlanamayacağı bir günde, binlerin, on binlerin, yüz binlerin hatta milyonların hakkı.

Çok ama çok zor bir iş..

Dünyevi açıdan şaşaalı görünebilir.

Dört yıllık bir itibar..

Ağzından çıkan her sözün emir telakki edildiği bir ortam.

Seçilmiş olmakla artan saygınlık..

Seçmenin iltifatı ve alayişli bir 4 yıl..

Ne ki sayılı gün, ne ki gelip geçici..

Hatırlayın..Kimleri seçtik, kimleri seçmedik..

Bazısı rahmeti rahmana kavuştu, bazısı emekli oldu..

Dün gibi hatıralarda taze olmasına rağmen, seçilenlerin çoğu için devran bitti..

Geriye sadece ve sadece yaptıkları ve yapamadıkları kaldı.

Unutulan sözler, ya da tutulan sözler.

Arkalarında edilen dualar..

Veya ahlar ve vahlar..

Hatta eyvahlar..

Safi mesuliyet ve safi kul hakkıyla ilgili bir temsil görevi.

Amma birileri yapacak..

Birileri seçilecek..

Bu iş böyle..

Demokrasinin gereği bu.

İşin bir de seçme bölümü var..

Kimse her yükü her vebali seçilenin üstüne atmasın.

Vereceğimiz her oyla seçilecek mebus ya da mebusların sevaplarına olduğu gibi hata ve kusurlarına da ortak olacağız.

Bu işin sermayesi oy..

Bu işin sermayedarı biz, yani seçmenler..

Mebusun yapamadığından dolayı alacağı her ah, ona oy verenlere de pay edilecek.

Sevabı ve günahına ortak olacağız hepimiz.

Öyle her sorumluluğu mebusa atmak yok.

İşin diğer tarafında seçenin de hak indinde mesuliyeti var..

Biz de seçtiklerimiz için hesap vereceğiz.

Oyumuz yalnız bu dünyada değil, hak divanında da sayılacak.

Seçilenin hatasının hissedarı olacağız..

Ya da hayırlarının..

O vakit..

Bin düşünüp bir oy atmak lazım gelmez mi inanana..

Liyakata mı oy verdik, hatıra mı..?

Ehliyete mi oy kullandık, yoksa nefsimizin hesabına mı?

Niçin oy verdik, neden oy verdik ve hangi kriterle seçtik?

Hak divanında sorulacaklardan biri bu..

‘Ben oy verdiğimin günahına da sevabına da kefilim, diyorsanız mesele yok.

Onun için yanarım, onun için hesap veririm kanaatindeyseniz problem yok..

Amma..

Ya veremezseniz?

Sırf inat olsun diye oy kullanmışsanız..

Sırf benim dediğim olsun diye tercih yapmışsanız..

Sırf nefsime yol bulurum düşüncesiyle sandığa gitmişseniz..

Benim partim ya da adayım kazansında felanı makamından indireyimin hesabını yapmışsanız..

Hatta, bir dostunuz ya da arkadaşınız ise aday olan, o kazanmasın diye karşı durmuşsanız..

Yani nefis hesabınızı ilçenin, ilin, bölgenin ve ülkenin hesabının önü koymuşsanız..

Vay ki vay..

Vay ki vay..

Öyle ölüm gelende komşuluğu atmak yok..

Hak divanında hesap herkesin..

Seçilenin de seçenin de hesap vereceği bir gün var..

Hakkınızda öne sürülecek iddia kul hakkı..

Deliliyle, vesikasıyla..

Kiramen katiplerin aldığı notlarla.

Kaçarı yok bu işin..

Kaçacak yer de yok..

Ananın evladından, babanın çocuğundan kaçacağı bir gün var..

Keşke toprak olsaydık, diyeceğimiz gün..

Seçmene dair  ilk notumuz bu..

Seçime kadar seçmenin mesuliyetini yazacağız..

Kime..

Elbette ilgilenene ve kul hakkı endişesi taşıyanlara..

Ve alana ve anlayana..

Niçin..

Keşke toprak olsaydık diyeceğimiz gün için..