Çaykara Caddesi, Erzurum'un en hareketli semtlerinden biri.
Özellikle kadınlara yönelik, uygun fiyatta ürün satışı yapan mağazalar Çaykara'yı ön plana çıkarıyor.
Geçtiğimiz Kurban Bayramı arifesinde gece yarısına kadar semtte adım atacak yer yoktu.
Çaykara Caddesinde öğleden sonraları otomobiller, çoğu zaman iki sıra park yapıyor.
Akşam üzeri ise ikinci sırada yer bulmak bile mümkün değil.
Kısaca yaya ve taşıt trafiğinin en yoğun olduğu semtlerden biri.
Yoğun trafik nedeniyle Öğretmen Kavşağı uzun bir süre ‘es’ geçildi.
Kuralları çiğnemeyi alışkanlık haline getirenler pratik ama tehlikeli çözümler ürettiler.
Ne yalan söyleyeyim; ben de trafiğin durgun olduğu saatlerde, Numune Kavşağına inmektense, o kuralsız geçişten yararlanmadım değil.
Bunu zararsız ve küçük bir kaçamak olarak kabul ettim.

ÖĞRETMEN KAVŞAĞI AÇILDI
Kavşakta öğretmen ve öğrencilere yapılan saldırılara 'dur' diyen bir heykel var.
Heykelin kaidesindeki mermerler dökülmüş, perişan bir haldeydi.
Bakanlar üzülüyor hatta "kimin umurunda" diyordu.
Ama öyle değilmiş, bizden başka gören de varmış.
Geçtiğimiz yaz, bir ekip geldi o heykelin önce dökülen mermerlerini yeniledi.
Sonra Öğretmen Kavşağını yeniden hayata geçirdi.
Bizleri de kuralsız geçiş yapmaktan kurtardı.

ÇAYKARA'DA DEĞİŞİKLİKLER
Çaykara'da bu yaz aslında bayağı değişiklik yapıldı.
Paralı park uygulamasının yapıldığı semtte bazı yerlere park yasağı getirildi.
Bunun için kaldırımdan yaklaşık bir metre uzağa dübellerle yere sabitlenen babalar monte edildi.
Öğretmenevi önünden başlayan, Çaykara ile Hastaneler Caddesini birleştiren Kolordu Karargahının bulunduğu caddeye kaldırım yapıldı,  asfaltlı yenilendi.
En önemlisi de Öğretmen Kavşağının üç tarafı, trafik ışıkları ile donatıldı.
Trafik ışıkları özellikle Kolordu yönünden gelen sürücülerin Çaykara'ya girmesindeki sıkışıklığı önleyecek olması açısından önemliydi.
Daha önemlisi, yayalar korkmadan Çaykara'yı karşıdan karşıya geçebileceklerdi.
Bu durum Erzurum Lisesi, Kız Meslek ve Nenehatun liselerinde okuyan öğrencilere kolaylık sağlayacaktı.

TRAFİK IŞIKLARI OTOMATİĞE BAĞLANDI
Yayalar, ışıklardan yararlanarak güvenli biçimde karşıya geçmeyi hayal ediyorlardı.
İşte yayaların bu hayali ya da umudu henüz gerçekleşmedi.
Trafik ışıklarını otomatiğe bağladılar da ondan.
Palandöken ilçesinden gelenler Fil Köprüsünden büyük bir hızla çıkıyor, frene dahi dokunmadan aşağıya iniyor.
Yine aynı şekilde Sanayi yönünden gelenler de Palandöken'e durmadan çıkabiliyor.
Yayalar ise yolu geçmek için canlarını tehlikeye atıyor.
Bayram yoğunluğu nedeniyle 'unutmuşlardır' diye bir süre bekledik.
O kadar masrafa karşılık ışıkların 'kenar süsü' olarak durması bana garip geldi.
Madem trafik ışıkları bir işe yaramayacaktı, niçin kondu?