Erzurum’un en büyük eksiklerinden birisini yazmak istiyorum…
Yeme içme sektörünün içler acısı halini…
Evet, halkın lokanta, restaurant diye tanımladığı mekanlar…
Hizmetler dalı olarak tariflendiriliyor…
Adı üstünde…
Sermayesi “hizmet”
Ama…
Erzurum’da en iyi diyebileceğiniz yere gittiğinizde dahi korkunç bir açıkla karşı karşıya kalıyorsunuz…
Yanlış anlaşılmasın…
Çalışanların hizmet kusuru değil derdimiz…
O da, elbet var; ama…
Öncelik başka…
***
Bir misafiriniz gelse de, yemeğe çıksanız…
Çoğu kere karın ağrıları girer size…
Sebep…
Başta geleni, arzu edilen kıvamda bir yerin olmayışı…
Olana yöneldiğinizde de, karşılaştığınız manzara…
Hepsi fotokopi gibiler…
Hangisine gitseniz menü aynı…
Neredeyse tuz biber kıvamları bile öyle…
Özgün, farklı olanı yok gibi…
Bir iki tane, değişik tarz denemesi olsa da…
Onlarında iz bırakır bir hizmetleri yok!
Çoğundaki bir başka noksan temizlik…
Utanmasalar, bulaşık yıkamadan servis yapacaklar…
Abartmıyorum!
Böyleleri de var…
Hele yemek sonrası yapılan çay sunumlarındaki bardak tabak durumu…
Tam evlere şenlik!
Sanki, işin o kısmı lokantayı ilgilendirmiyor gibi…
Oysa…
Çayı pişiren de, servis eden de kendileri…
Ona rağmen, bardakların pisliğinden çoğu defa çaydan yudum almayanımız oluyor…
***
Niye böyle bir konu?
Vatandaş arasında çok konuşulduğu için…
Özellikle bizim gibi iş hayatında olanların sürekli hemhal olduğu mekanlar olduğundan…
Başka vilayetlere de çok gidiyoruz…
Birçoğu bu noktada hayli mesafe almışlar…
Şehirlere özel menü sahibi çok sayıda lokantalar görüyoruz…
Biz de yok!
Kaldır, indir “cağ kebap, kadayıf dolması”
Başka…
Mümkün değil; bulamazsınız!
Bir de mekanların darlığı var ki…
Yemekte iş görüşmesi mümkün olmuyor!
İç içe girmiş masalar…
Her kafadan çıkan seslerin oluşturduğu uğultulu atmosfer…
“Kalk git” direktifi verir gibi…
Hasılı hizmetler sektörünün vitrini durumundaki yerlerimiz adeta nal topluyorlar…
Bir bakıma Erzurum’a not verilirken esas alınan mekan kriterlerinden olan lokantalara bir an önce çeki düzen verilmesidir talebimiz…
Kızmaca darılmaca yok!
Ayna tutuğumuz düşünülsün!