Çoğumuz geldiğimiz yeri, beslendiğimiz kaynağı unuttuk..
Bu yüzden olsa gerektir ki, Erzurum’un nereye gittiği de meçhulleşti..
Kalkınma adına sosyalleşme adına..
Geldiğimiz yer hafızalarımızdan kazındığından gideceğimiz yeri de şaşırdık.
Bayram arifesindeyiz..
Çoğu Erzurumlu, evi et kokmasın diye kurban kesmeyi terk etti.
Parayı bir dernek ya da vakfa verip ‘uzaktan kumandalı’ biçimde kurban kesimiyle yetinmek yükselen bir değer oldu.
Vakıf kime dağıtacak., kime verecek kurban etini, Allahu alem bissevap..
Çocuklarımız, bir İslam vecibesi aynı zamanda kültürü olan Kurban kesme şevk ve heyecanını yaşayamaz oldular.
Sanırsınız, yeni neslin ebeveynleri uzaydan gelmiş..
Ahır sekisi görmemiş..
Hayvanları sirklerde tanımış..
Hepsi başka galaksilerden..
Aman eve kurban, et kokusu gelmesinmiş..
Parasıyla değil mi? Verirsin bir derneğe, vakfa, adınıza keser, olur biter..
Bizim vekaletle kurban kesimine bir şey dediğimiz yok..
Kızılay, Mehmetçik, Diyanet Vakfı tamam..
Ama, bir gelenek, bir kültür ve bir vecibe tarih oluyor..
Alnına kurban kanı vurulduğunda gururla, “biz kurban kestik” diye sevince gark olarak bayram sevinci yaşayan Erzurumlu ailelerin çocukları kurban kültüründen uzaklaştırılıyor.
Allah rızası için kurban kesmenin heyecanını yaşayamıyorlar.
Komşuya et dağıtarak, erişilen paylaşma duygusu yok oluyor..
Eve tebrike gelen misafirlere, hak rızası için kesilmiş kurbanın etinden ikram etmek geleneği kalkıyor..
Ver, 300 TL’yi kurtar, haline geldi bu iş..
Kurban bu mudur? Bayram bu mudur?
Ve Erzurumluluk, Erzurum kültürü bu mudur?
Çocukluğumuzda, sırtına bindirerek bizi sırattan geçirecek kurbanların hayalleriyle büyüdük..
Allah için kesilen her kurban kanatlıydı sanki..
Eti bizim değildi..
Komşumuz Ayşe teyzenin, Halime ezenin, nacakçı ali Dayınındı..
Kurban hepimizindi..
Kurban Erzurum’undu sanki..
Binbir hatimle seması yıkanmış bir mübarek şehirde, kurbanlarla musibetler, felaketler, hastalıklar defedilirdi..
Öyle öğretmişti büyüklerimiz..
Alnına kurban kanı değen hasta olmaz demişlerdi..
Silindi hafızamızdan ve uçup gitti…
Şimdi..
Bu şehirde yüzünün suyunu dökmeyen, aç gezip hala dik gezmeyi beceren binlerce Erzurumlu aile var..
Bunlar SYDV kapısı bilmezler..
Bunlar ihtiyaçlarını yalnızca yaradana sunan insanlardır..
Kızaran yüzleri var..
İstemektense, aç kalmayı tercih ederler..
Komşunuzdur çoğu, ya da akrabanız, hısımınız, yakınınız..
Ve Belki de arkadaşınız, dostunuz..
Kurban bayramlarında teberrüken dağıtılan etlerden nafakalanır çoğu..
Sadaka ve yardım olmadığından kimsenin onuru incinmez..
Vakıf ve Derneklerin bu gibi ailelere ulaşması imkansızdır..
Ama komşunun komşuya ikram kabilinden ulaşması imkan dahilindedir ve doğrusudur.
Modazede bir toplum olmaya doğru hızla ilerleyen bu şehir, artık gelenek, görenek ve kültüründen hızla ıraklaşıyor..
Kurban kesmek artık sonradan görmelerin çoğu tarafından vahşet olarak değerlendiriliyor..
Belediyelerde yasaklarla bu işe çanak tutuyor..
Bir gelerek, bir dini vecibe artık şahsen değil vekaletle yürütülüyor..
Komşuya et gitmemiş, kimin umurunda..
Komşu aylardır et yememiş, kime ne..
Nasıl olsa, adımıza kurban kesip sonra dağıtanlar, yoksul kapılarında basına poz verip, yine bizim adımıza hayır yapmıyorlar mı?
Yoksul belli oluyor, sadakayı uzatan el öylesine makyajlı ki görülmemesi imkansız..
E..maksat da böylelikle hasıl oluyor..
Gülmeyin..
Belki böyle giderse, ileride, vekalet makbuzlarını çoğaltıp, komşularımıza, yakınlarımıza et diye dağıtacağız..
Bir kültür yok oluyor, bir vecibe siliniyormuş, ne çıkar?
Acizden daha hakiri yoktur ama, bu adetleri içimize sokup yayanların, cemaziyel evvellerini iyi biliyoruz..
Ve bir Erzurumlu olarak, imkanı olan herkese, hijyene, çevreye saygılı olmak kaydıyla, çocuklarının bu kültürden nasipleneceği ölçüde ve mekanda kurban kesmelerini salık veriyoruz.
Şu Domuz gribi felaketinin aramızda dolaştığı günümüzde bizzat kurban kesip, Allah rızası için dağıtmak daha evla geliyor bize..
Dileyen vekaletle kestirebilir elbet..
Ne ki bizim derdimiz kurban kesmek kültürünün yok olmasıdır..
Korkumuz ve endişemiz budur..
Alınlarında babalarının kestiği kurbanın mübarek kanını bir ziynet gibi taşıyan nesildeniz..
O yüzden anlayınız bizi..
Ya da…