ERZURUM'un Hınıs ilçesinde okuyan ikisi kardeş üç kız öğrencinin 'yılbaşı eğlencesi' için yaptıkları kaçamağı duymayan kaldı mı?
Ailelerinden "Öğretmenimizde kalacağız" diyerek izin alıyorlar.
Bayan öğretmenin evi yerine, erkek arkadaşları ile buluşuyorlar.
Liseli kızlar, ertesi sabah evlerine dönseler, olay hiç duyulmayacak.
Ama eve gelmeyince aileler, bayan öğretmenin kapısını çalıyor.
Kızların öğretmende kalmadığı ve yalanı ortaya çıkıyor.
“Evden kaçtılar” diye endişelenen aileler, polise başvuruyor.
Polis de kısa sürede kızların izini buluyor.
Meğer çocuklar çareyi akrabalarının evine sığınmakta buluyor.
Korkudan da evlerine dönemiyorlar.
Daha doğrusu ailelerinden 'af' bekliyorlar.
VAY SEN MİSİN, YOK YAZAN
Aynı gün birbiri ardına gündeme düşen öğrenci olaylarının ikincisi üzücü.
Yüreğimi acıtan olay, Yakutiye Anadolu İmam Hatip lisesi öğrencisi Ömer'in öğretmenini bıçaklaması.
Önce olayı özetleyelim, sonra dertleşiriz.
Lisenin 11'nci sınıf öğrencisi Ömer, derse 20 dakika geç kalıyor.
Öğretmeni de yoklama fişine Ömer'i 'Yok' yazıyor.
Öğretmenine kızıyor, hiddetleniyor.
“Vay sen misin, yok yazan” diyen Ömer, teneffüse çıkan öğretmenini koridorda bıçaklıyor.
BAZEN ÖĞRETMEN ÖLÇÜYÜ KAÇIRIRDI
Yine de 'elin kırılmasın'…
Sanki Hazreti Ali, “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” diye boşuna söylemiş.
Maalesef eskiden daha çok öğretmen haberi yazardık, şimdi ise öğrenci vukuatlarını.
“Eti senin kemiği benim” diyerek teslim edilen çocukları okşarken, öğretmen bazen 'ölçüyü kaçırırdı.'
O devirde öğretmen dövmek ne mümkün…
Öğrenci daha birinci sınıfta şiddetle karşılaşırdı.
Elbette hoş değil.
Neyse şiddet azaldı, hatta giderek kayboldu.
Son yıllarda ise öğretmen aleyhine bir gelişme olduğu da ortada.
Kızlar, 'Kaçamak yapacak' diye öğretmeni alet ediyor.
Erkek öğrenci, öğretmenine teşekkür edeceğine 'bıçak' sallıyor.
UÇUP GİTMEMELİ, GELECEĞE BIRAKILMALI
Meslek yaşamında yüzlerce öğrenci yetiştiren beyaz saçlı İhsan Tetikçi'nin olay sonrası söyledikleri çok önemliydi.
'Öğretmen öğrencisini bıçakladı' haberinin altında kaybolmasına gönlüm razı olmadı.
Emektar İhsan öğretmenin Palandöken Devlet Hastanesi'nin merdivenlerinden indikten sonra kameralara söyledikleri, 'uçup gitsin', istemedim.
Yazılı bir belge olarak geleceğe bırakmak gerekir.
Çünkü o güzel değerlendirmeyi bize hiç kimse yapmaz.
Bakan, müsteşar, genel müdür, il, ilçe müdüründen böyle bir değerlendirme almanız olası değil.
Öğrencisinin saldırısına uğrayan çok değerli İhsan öğretmenin söyledikleri, hem öğrenci, hem veli, hem meslektaş hem de yönetenlere ders verir gibiydi.
Herkesin okumasını ve bu acı olaylardan ders çıkarmasını arzu ettim..
İşte Öğretmen İhsan Tetikçi'den o tarihi söylev:
İHSAN ÖĞRETMEN NE DEDİ?
" Çocuk suç işlemekten hoşlanıyor galiba.
11'inci sınıfa kadar maalesef gelmiş.
Cezalar ve haklar olmazsa böyle olur.
Genelde öğrenci hakları fazla oldu,
Çocuklar cesaret buluyor.
Öğretmen ile öğrenci hakları birbirine karıştı.
Öğretmenler şimdi öğrencilerinden korkmaya başladı.
Türkiye'de genel durum böyle maalesef.
Tamam onun da hakkı olsun ama öğretmenin hakkı da korunsun.
Çocuklar şimdi öğretmenlere karşı rahatlıkla saldırabilir.
Çete kurabilir, bunun caydırıcı bir cezası olması lazım.
Yönetmelikler tekrar gözden geçirilmeli.
Yönetmelikler adam öldürdükten sonra bir şey yapabiliyor.
Hiçbir problemim yok benim öğrenciyle.
'Okulumuz adına, Türk eğitimi adına üzüntü verici bir şey.
'Meyve versin' diye biz onlarla uğraşırken maalesef çocuklar bizi öldürmeye kastedebiliyor."