"Garplı bir dehanın, Einstein'ın dudaklarından dökülen vecize, asırların ötesinden bize sesleniyor: 'Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.' Nasıl bir cüret, nasıl bir idrak! Şarkın hikmeti ile Garbın aklını mezceden bu söz, irfanın ta kendisi değil mi?
Bilgi... Ah şu bilgi! Medreselerin rutubetli duvarları arasında, üniversitelerin steril koridorlarında, laboratuvarların soğuk florasan ışıkları altında mahpus... Modern çağın putlaştırdığı, pozitivizmin tapınağında kutsallaştırdığı bilgi... Hududu var, kabuğu var. Ne kadar genişlerse genişlesin, daima bir kafes içinde...
Lakin hayal gücü! İşte burada Einstein, o Yahudi dehası, bizi bambaşka bir ufka çağırıyor. Hayal gücü ki, düşüncenin kanadıdır, ruhun nefesidir. Bilginin duvarlarını yıkan, zincirlerini kıran hayal gücü... Çocukluğumuzun masum bahçelerinden, kâinatın derinliklerine kadar uzanan sonsuz bir yolculuk...
Ne hazindir ki, çağımızın maarif sistemi, bu muhteşem nimeti örseliyor. Bilgiyi putlaştırırken, hayal gücünü paçavraya çeviriyor. Halbuki Newton'un elması, Einstein'ın treni, hep bu mukaddes melekenin eseri değil midir? İlmin semasında parlayan her yıldız, evvela bir hayalin tohumundan filizlenmedi mi?
Gençlik! Ey yarının mimarları! Size sesleniyorum: Bilgiyi ihmal etmeyin, fakat hayal gücünüzü de köreltmeyin. O, sizin hürriyetinizdir, bekâretinizdir. Bilgi, geçmişin mirası ise, hayal gücü istikbalin anahtarıdır.
Einstein'ın vecizesi, sadece bir bilim adamının itirafı değil, bir medeniyetin çığlığıdır. Hayal gücü olmadan bilgi, ruhu olmayan bir cesettir. Kitapların tozlu sayfalarında mahpus kalmaya mahkûmdur.
Ve nihayet şunu haykıralım: Hayal gücü, insanoğlunun en mukaddes hazinesidir. Onu koruyun, besleyin, büyütün... Zira Einstein haklıdır: Hayal gücü, bilgiden mukaddestir, bilgiden muazzamdır, bilgiden... daha önemlidir.