Halep, Türk tarihinin kalbidir. Türkmen kimliğinin ve kültürel mirasın merkezi olan bu kadim şehir, terör örgütleri ve onların kuklalarının hedefi oldu. Ancak Halep’in kurtuluşu, Türk kimliğini yeniden canlandıracak ve bu tarihi bağları güçlendirecek.
Şehir özgürleştikçe, dünyanın dört bir yanına savrulan Halepliler için de yeni bir umut doğacak. Türkiye’deki kamplarda zor şartlarda yaşayanlar topraklarına dönecek, Halep yeniden bir cazibe merkezi haline gelecek. Hem insani kriz hafifleyecek hem de Türkiye gibi göç yükü taşıyan ülkeler rahatlayacak.
PKK/YPG gibi dış destekle ayakta duran örgütler ise bu topraklarda asla tutunamayacak. Halkın iradesi, bu yapıları tarihin çöplüğüne gönderecek. Türkiye’nin sınır güvenliği politikaları ve askeri kararlılığı bu sürecin teminatı.
Türkiye, hem sahada hem de masada Suriye’nin geleceğinde kilit bir aktör. Rusya’nın rejim üzerindeki etkisi azalırken, Türkiye’nin bölgedeki liderliği daha da güçlenecek. Halep’in yeniden inşası, sadece bölgenin değil, Türkiye’nin de ekonomik ve diplomatik gücünü artıracak.
Halep, sadece bir şehir değil, bölgenin kaderini değiştirecek bir anahtar. O anahtar, Türkiye’nin ellerinde.