“Bizi giriştiğimiz davadan, Rumların ne tehdidi, ne bombası ve ne de mitralyözü yıldıracak değildir. Allah’a olan can borcumuzu mezellet ve meskenet içinde değil, tarihimize yaraşır şan ve şerefle ölerek vermeye ant içtiğimizi bir kere daha kendilerine hatırlatırız”. 1955 Dr. Fazıl KÜÇÜK
Vilnius’ta yapılan son NATO toplantısının yayımlanan sonuçlarına göre başlatılan tartışmalar sürgit ediyor. Bu tartışmaların yenisi toplanana dek sürgit edilmesi şaşırtıcı olmayacaktır. İsveç’in üyeliği konusunda Türkiye’nin tavırlı davranması dünya ölçeğinde dikkatle izleniyor. NATO üyesi ülkelerin terör konusunda içten davranmaları sonrasında dünyanın bu sıkıntılardan kurtulması olası olabilecektir. Ukrayna’yı savaşla yöneteceği savında olan Zelenski NATO üyesi olmak için kapının aralanması uğraşını veriyor.
Böyle bir isteğin kabul edilmesinin dünya barışına ne gibi katkısının olacağı da ayrı tartışma konusudur. NATO ve AB ülkelerinin nerede ise tamamı silah üreticisi olarak karşımızda duruyor. Bu ülkeler Ukrayna’yı otomatiğe bağlanmış gibi sürekli olarak silahlandırıyorlar. Aynı zamanda emperyal amaçları olan bu ülkelerin tarihsel süreçte 30 yıl, 100 yıl süren savaşlar yaptıkları için barıştan yana değil savaştan yana oldukları kendiliğinden ortalıklara çıkıyor. Ukrayna’nın NATO üyeliğine alınması çözümün ötesinde Rusya ile sıcak çatışmaların da yolunu açmış olacaktır.
Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada böyle bir açıklamanın yapılmış olmasının erken olduğu belirtiliyor. Üyeliğin gerçekleşmesi sonrasında savaşın sonlanacağı ve bundan da silah üreticisi olan ülkelerin ekonomik açmaza düşebilme olasılığı bir hayli yüksek görülüyor. Bir başka gerçek ise Ukrayna’nın üyeliğinin kabul edilmesi durumunda NATO’nun böyyük patronu olan Amerika’nın Rusya ile daha yakın mesafede bir araya gelecek olmalarıdır.
Silah üreticisi olan ülkelerin savaşın 2023 yılı sonu itibarı ile sonlanacağını söylüyor olmaları inandırıcılıktan uzak bir söylem olarak kayıtlara geçirilmiş olacaktır. Yaşananlara koşut Zelenski ülkesinin NATO üyeliğine başvurusuna olumlu yanıt alacağı umudunu taşıyor. Eşitler içinde eşitiz düşünü görüyor.
Zelenski’nin adeta gözünü kapatarak savaş kışkırtıcılığı yapıyor olması tehlikenin gelmekte olduğunun da göstergesi oluyor. Tahıl koridorunun açılıp kapatılması bir başka olumsuzluk olarak karşımızda duruyor.
İngiltere’de yaşamlarını sürdüren Kıbrıslı Rumların Başbakan Riski Sunak’a geçtiğimiz günlerde isteklerini içeren bir mektup gönderdikleri belirtiliyor. Ada’daki çözümün Rusya’nın Ukrayna’ya saldırarak belli bölgeleri işgal etmeleri ile Türkiye’nin de aynı yolu denediği savlanıyor. Ada’daki durum sürdürülebilir olmadığı için Türkiye’ye baskı yapılması isteniyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörü olan İngiltere’yi yalanlarla kandırma çabası içindeler.
Benzer şekilde zehirledikleri “Büyük Helen Dostu” olarak tanımladıkları Amerikalı Senatör Robert Menendez’e Rum Ortodoks Kilisesi önderliğinde Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın mücadelelerine verdiği destek nedeniyle Kilisenin Agustil Barnabas altın madalyasının 24 Ağustos 2023 tarihinde Başpiskoposlukta takılacağı belirtiliyor.
Karşımızdaki unsur gerçekleri saptırarak doğru olmayan çalışmalarına ivme kazandırırken bizlerin de karşı atağa geçerek gerçekleri anlatmamız gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…