Milli sporcu Doğan Hancı, hayata 'bir sıfır yenik' başlıyor.
Henüz 4 yaşındayken, hastalanıyor.
Doktora götürüyorlar, iğne- ilaç veriyor.
Yanlış vurulan bir iğne sonucu da engelli kalıyor.
O zamanlar tekerlekli sandalye kimde var?
Anne- babanın kucağında elden ele dolaşıyor.
Sonunda bir tanıdıklarının yanına 'çırak' olarak veriyorlar.
Oltu taşı tespih yaparak 'mesleğe adım' atıyor.
Sonra Oltu taşı’ndan broşlar yapmaya başlıyor.
Yedi çocuklu bir aileden çıkıyor, Hatice hanımla evleniyor.
Bu sırada okçuluk merakı ile ailesinin karşısına çıkıyor.
Memur baba ve ev kadını anne, itiraz ediyor.
Ama Doğan ‘30 yaşında’ okçuluğa başlıyor.
Sabahtan akşama kadar Oltu taşında çalış, sonra 'git ok at' Doğan'ı çok yoruyor.
Ana yüreği dayanır mı?
Yorgun düşen oğlu için gözyaşı döküyor.
ÖRNEK MODELİMİZ DOĞAN HANCI
Antrenör Hikmet Dumanoğlu yönetiminde yaptığı çalışmalar, Doğan Hancı'nın dünyasını değiştiriyor.
Çalışmasının semeresini önce Londra'ya Paralimpik Olimpiyatlarına gitmekle buluyor.
Sonra attığı oklarla üçüncülük kürsüsüne çıkıyor ve bayrağımızı göndere çektiriyor.
Tekerlekli sandalyeli Doğan Hancı, 'Azmin zaferi'ni olimpiyat madalyası ile süslüyor.
Hancı'nın Olimpiyatlarda aldığı bronz madalya, Türk spor tarihine geçiyor.
Yenik başladığı hayata, 'küsmek' yerine 'tutunmanın bedelini' alıyor.
Hem de hiçbir Erzurumlu'ya nasip olmayan bir derece yaparak.
Gazetelerde, televizyonlarda, internet dünyasında Doğan Hancı'yla ilgili haberler yayınlanıyor.
Vali Sebahattin Öztürk, altın takıyor ve 'devlet memurluğuna atandığı' müjdesini veriyor.
Doğan Hancı'yı 'örnek bir model' olarak gösteren Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmek Koçak'ın belirttiği gibi, 'çok çalışmak ve azimli olmak' yetiyor.
Yolun yarısını çoktan geçmiş Doğan Hancı'nın 42 yaşında getirdiği bronz madalya, bana göre 'altın' değerindedir.
Dört çocuk babası Doğan Hancı, sadece 'örnek bir sporcu' olarak kalmamalı.
Naim Süleymanoğlu'ndan sonra halter sporunda elde edilen başarı gibi, Doğan da okçuluk sporunu yaygınlaştırmalı.
Hem 4 yıl sonraki olimpiyatlara 'altın madalya' için hazırlanmalı, hem de "geleceğin Doğan'larını yetiştirmeli.
Ben, Doğan Hancı da o sabrı, o azmi ve de o heyecanı görüyorum.