Elazığ Erzurum’a öyle bir ders verdi ki..
Tam ibretlik..
Şehrin vakar, haysiyet ve gururunu korumak adına omurgalı bir duruş..
Gakkoşça..Erce ve mertçe..
Bizim için ‘Dadaş’ kavramı neyi temsil ediyor ve içeriyorsa, ‘Gakkoş’un tarifi de o..
Vatan için, din için, mukaddesat için canını hiçe sayan, haysiyetli, onurlu insan tiplemesi.
Biz Erzurumlular Elazığlıları belki bu yüzden çok sever ve özel bir saygı duyarız..
Elazığlı bir yerde Erzurumlu, Gakkoş bir yerde dadaş demektir..
İki destan şehrinin, iki tarihi insan tarifidir bunlar..
Dadaş neyse Gakkoş da o dur..
Elazığlı Gakkoş’lar ne mi yaptı..
Önce bir haberi okuyalım isterseniz..
Metin şöyle:
‘Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, yaptıkları girişimler sonucunda Elazığ’ın imajını zedeleyen 80’ler dizisinde yayınlanan Nuri Gakko karakterinin diziden çıkarılacağını söyledi.
TRT’de 11 Kasım’da yayınlanan 80’ler dizisinin 131. bölümünde Elazığlı Nuri Gakko ile manav Mustafa arasında geçen diyalog sırasında kendisini Elazığ Valisi olarak tanıtması kentin imajını kötü gösterdiği gerekçesiyle tartışmalara neden olan konu ile ilgili de açıklama yapan Başkan Yanılmaz, o karakterin diziden çıkartılacağını bugün kendisini arayan dizinin yapımcısı Birol Güven’in söylediğini ifade etti.
TRT 1’de yayınlanan 80’ler dizisinde Elazığ’ı yanlış gösteren dizi ile ilgili yaptıkları çalışmalara değinen Başkan Yanılmaz, "Biliyorsunuz, dizideki karakter Elazığlı birini canlandırıyordu. Tabiri caizse üç kağıtçı, hırsız birini gösteriyordu. Bu dizinin senaryosu olsa dahi, Elazığ’a yapılmış bir hakarettir. Bizim bunu kabullenmemiz asla mümkün değildir. RTÜK ve TRT’ye şikayetimizi belirttik. Bugün dizinin yapımcısı olan Birol Güven Bey aradı. Öncelikle benim şahsımda, bütün Elazığlılardan böyle bir karakteri oynattıklarından dolayı özür dilediler. Bu karakterin diziden çıkarıldığını ilettiler. O karakterin oynadığı o sahnenin de yayınlardan ve programlardan çıkarılacağını söylediler. Birol Güven’in ifadeleri ile söylüyorum ‘ Asla bizim Elazığ’ı ve Elazığlıları üzmek değil. Biz bunu bir karakter olarak gördük. Ancak gördük ki bu oyun Elazığ’ı üzmüştür. Bizde bu karakteri diziden tamamen çıkarıyoruz. O bölümü de arşivlerimizden çıkartacağız. O sahne olmamış gibi olacak’ demiştir. Biz Elazığ’a klasik bir belediye başkanlığı yapmayacağımızı belirttik. Elazığ’ı her problemine el atacağız. Elazığ’ı yüceltecek her türlü işi yapacağız. Elazığ’ı küçük düşürecek her türlü işin de karşısında duracağız. Bedeli ne olursa olsun buna sahip çıkacağız" şeklinde konuştu.’
Yüksek bir haysiyet mücadelesi bu..
Gelelim derse..
Aynı dizide Erzurumlu bir bekçi tiplemesi var..
‘Bekçi Bekir’
İlk başta oldukça hoşlanmıştık..
Erzurum türkülerini dillendiriyor, kültürel motiflerimizi seslendiriyordu, diyorduk..
Sonra..
‘Hele Dadaş Hoşmusan’ türküsüyle sergilenen bir hafiflik..
Türkü her söylendiğinde oynayan bir tip..
Sanatçımızı ve bekçilik mesleğini tenzih ediyoruz..
Bahsimiz ona yüklenen role dairdir..
Erzurum tabiriyle tam bir şıllıklık..
Dadaş kavramıyla taban tabana zıt bir duruş.
Bekçilik mesleğine saygımız var..
Ancak eskiden rütbede küçük olan mesleklere tiyatro eserlerinde, romanlarda şehir yüklemesi yapılmazdı.
Komiserin Trabzonlu ama Erzurumlunun bekçi, üç kağıtçının Elazığlı olduğu bir senaryo.
Biz, üniversitemizde bir şehrimizden yalnızca ‘tellak çıkar’ sözü yüzünden kavga çıktığını biliriz..
Bir şehir hassasiyetidir bu..
Ama nedense Birol Güven isimli yapımcı ve senarist böyle bir hassasiyetten habersiz bir senaryo kaleme almış.
Biz dadaş olarak, hamallıktan, garsonluktan gocunmayız..
Netice de iştir ve emektir..
Ancak..
Böylesi komedi içerikli bir dizide, toplumu biri hafiflikleriyle güldürecekse o Erzurumlu, Elazığlı olmamalı..
O tipe bir şehir karakteri yüklenmemeli..
Eğer Erzurumlu dadaş demekse, ki öyledir, Hele oynaklığı kabul etmemiz mümkün değildir.
Erzurum’da hele dadaş hoş musan’la oynayan kaç kişi bilirsiniz..
Ya da gördünüz..
Biz dadaş lafzını yüksek kavramlarla izah ederken, Birol’un umurunda mı?
Ancak..
Adam para kazanmak peşinde..
Bir sürü dizi yapıyor, senaryo yazıyor..
Onun önceliği para..
Ya bizim..!
Kaçımızın aklına, Elazığlı Gakkoş kardeşlerimizin verdiği tepkiyi göstermek geldi?
Belediye Başkanımız..
Ya da STK’larımız..
Hele Dadaş Hoşmusan..
Sonra kıvıran bir bekçi..
Haha ha, Hihi hi..
Dadaş bu mu?
Er diyoruz, yiğit diyoruz, ağır ve vakur diyoruz..
Kendimize diyoruz..
Birol dadaşı oynatıyor..
Dadaşa has ağırlık yok..
Bazı sahnelerde oldukça korkak bir tip..
Köpekten, sesten korkan bir tip..
Ve dadaş..
Ne ki bir tek tepki yok..
Haha ha, Hihi hi..
Mübarek Alvarlı Efe Hazretlerinin, Ömer Nasuhi Bilmen’in taşıdığı bir sıfat dadaşlık..
Öyle basit bir kavram değil..
Hele üstüne gülünecek, hafif bir tip hiç ama hiç değil..
Bizde tepki yok..
Ama Gakkoşlardan yürekli bir çıkış ve tepki var..
Tam bir ders..
Kime..
Önce Erzurumluyum diyene ve dadaşlık kavramını taşımaya kalkışanlara..
Biliyoruz..
Bizde dadaş kavramının içine girmeyenler, ‘yahu ne olur, bir dizi’ deyip geçecek, hatta bizim ortaya koyduğumuz hassasiyeti hafifseyecek.
Onlardan değiliz..
Hatta biz de o mübarek sıfata belki layık da değiliz.
Ancak o mübarek kavramı, dadaşlık kavramını hayatıyla temsil eden yüksek insanlarımızın hürmetine bir tepki koyuyoruz..
Ve Birol’un o dizide Bekçi Bekir tiplemesine artık Erzurumlu karakterini yüklememesini istiyoruz..
Tabi diyoruz da..
Kendimiz söylüyor..
Ve maalesef kendimiz işitiyoruz..