Erzurum'un meydana mı yoksa temiz havaya mı ihtiyacı var?
google.com'da, 'Erzurum'da hava kirliliği' konusuyla ilgili olarak bir arama yaptım.
Yaklaşık 185 bin sonuç çıktı.
Ben de ilk sayfadaki haber başlıklarını, hafızamızı tazelemek için aşağıya aldım:
Önce bunlara bir bakalım, ardından asıl ve önemli konuya geçeriz.
* Erzurum'da hava kirliliği alarmı: Erzurum'da ısınmadan kaynaklanan hava kirliliği özellikle akşam saatlerinde yaşlılarla çocuklar için iyice tehlikeli oluyor (20 Aralık 2006).
* Erzurum'da hava kirliliği korkutuyor :Türkiye'nin en soğuk ve birinci derecede hava kirliliği olan kentlerinden biri olan Erzurum'a 4 yıldan bu yana doğalgaz verilmesine karşın hava kirliliği korkutuyor (17 Aralık 2008)
* Erzurum'da 'zehir' alarmı: Erzurum'daki hava kirliliği sağlığı tehdit edecek noktaya ulaştı. 27 Kasım gecesi ölçülen değerler, ülke ortalamasının 7 katı, AB ortalamasının 10 katı fazlasını gösteriyor. Bu tehlikeli verilerin, kömürle ısınmanın bir sonucu olduğunu belirten AKP'li milletvekili Mustafa Ilıcalı; "Kömür değil doğalgaz yardımı gerekiyor" dedi (29 Kasım 2016).
* Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak: Kömürden bu şehrin vazgeçmesi gerekir. İnversiyon yaşanan yerlerde bu kirlilik kaçınılmaz oluyor (26 Aralık 2013).
* Erzurum'da kış mevsimi öncesi hava kirliliğini önlemek amacıyla çevre kurulu tarafından bir dizi tedbir alındı (2 Kasım 2006).
* Vali Azizoğlu: Ardahan'da hava kirliliğini doğalgaz ile yeneceğiz (12 Şubat 2014).
"HAVA KİRLİLİĞİ ARTIK TARİH OLACAK" DEMİŞTİ...
9 Haziran 2004'te Palen Enerji A.Ş. tarafından Yenişehir, Yavuz Sultan Selim Bulvarında doğal gaz boruları döşenmeye başlamış.
O dönem Büyükşehir Belediye Başkanı olan Ahmet Küçükler şöyle buyurmuş:
- Kış aylarında halk sağlığını tehdit edici boyutlara ulaşan hava kirliliği artık tarih olacak.
Aradan 13 yıl geçmiş, Erzurum'da Palen'in abone sayısı 101 bin 545'e ulaşmış.
Doğal gaz olmasına karşın hava kirliliği ne alemde derseniz, açıklayalım:
Erzurum'da hava kirliliği 'tarih' değil, 'kangren' olmuş.
Kentte yaşayanların büyük bir bölümü, zehirsiz doğal gaz yerine kanser eden kömürü kullanmaktan bir türlü vaz geçmemiş.
Oysa hava kirliliğinin sadece insan sağlığını değil, çevreyi de kirlettiğini karlar eriyince gördük.
TEHLİKE KAPIMIZI ÇALDI
Peki, önce size bir soru sorayım:
Erzurum'a hiç asit yağmurlarının yağdığını duydunuz mu?
Duymadınızsa, 'gözümüz aydın' öyle bir tehlike kapımızı çalmaya başlamış bile.
İşte o gelişme ile ilgili detaylar:
Geçenlerde bir kamu görevlisi, Konaklı Kayak Merkezi yolu kenarındaki Tekederesi'nde balık ölümleri meydana geldiğini ihbar etti.
Arkadaşımız Turgay İpek de Palandöken İlçe Tarım Müdürlüğü ile görüştü.
Gölet ile çevresinde inceleme yapan ve örnekler alan Tarım Müdürlüğü yetkilileri, balık ölümlerine gerekçe olarak, kışın yaşanan hava kirliliğini gösterdi.
Palandöken İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Metin Yiğit, şunları söyledi:
- Tecrübelerimize göre, kış mevsimi boyunca atmosfere yükselen kirli ve zararlı gazların yağan karla birlikte toprağa inmesi ve daha sonra bahar döneminde karların ani erimesi ile birlikle suya karışması. Bu dönemde çok yoğun şekilde su içerisindeki zararlı gazların artması ile birlikte balık ölümlerinin gerçekleşmesi olayıdır. Ancak yine de su ve balık tahlil sonuçlarını görmek lazım.
BİZİM YHT'YE Mİ, TEMİZ HAVAYA MI İHTİYACIMIZ VAR?
Asit yağmurları tehlikesi hakkında bir uzman ise şöyle konuştu:
* Asit yağmurları, tüm çevreye zarar verir. Bunun sonucunda ağaçlar ve bitkiler topraktan yeteri kadar faydalanadığı için kurur.
* Göllere ve akarsulara düşen asit yağmurları, sudaki asit dengesini bozar ve balık ölümlerine yol açar.
* Havada bulunan sülfat solunum yoluyla alınınca bronşit, astım, kanser gibi çeşitli hastalıklara neden olur.
Gelelim sözün özüne:
'Erzurum'un öncelikli olarak yüksek hızlı trene (YHT) mi, sanayi yatırımına mı, kent meydanına mı, yoksa temiz havaya mı acil ihtiyacı var?