Bir zamanlar...
Hayır, dün değil.
Tam da bugün.
Erzurum Teknik Üniversitesi, Özbekistan'a el uzattı.
Hem de nasıl?
Tam sekiz üniversiteyle iş birliği.
Neden mi önemli?
Çünkü...
Bu, sadece bir protokol değil.
Bu, tarihin yeniden yazılışı.
Düşünün:
Bir yanda Palandöken'in karları,
Diğer yanda Registan'ın kumları.
İkisi de bizim.
İkisi de özümüz.
Özbekistan Türkleri, teknikte usta.
Biz de ilimde, irfanda geri kalmış değiliz.
Şimdi ne olacak?
Erzurumlu gençler Semerkant'ta ders alacak.
Özbek kardeşlerimiz Dadaşlar diyarında ter dökecek.
Bu mu entegrasyon?
Evet, ta kendisi.
Peki sonuç?
Ortak akıl.
Ortak gelecek.
Ortak medeniyet.
Özal ne demişti?
"Adriyatik'ten Çin Seddi'ne."
İşte o hayal, şimdi gerçek oluyor.
Hem de nasıl?
Üniversiteler eliyle.
Gençler vasıtasıyla.
Bu iş birliği ne getirecek?
Bilim mi? Evet.
Kültür mü? O da var.
Sanat mı? Şüphesiz.
Peki ya en önemlisi?
Kardeşlik.
Birlik.
Beraberlik.
Erzurum'dan Özbekistan'a uzanan bu köprü,
Aslında gönülden gönüle bir yol.
Ve bu yolun sonu?
Güçlü bir Türk dünyası.
Göreceksiniz...
Bu daha başlangıç.
Devamı gelecek.
Çünkü tarih tekerrürden ibaret değildir.
Tarih, yeniden yazılır.
İşte şimdi, o an.