Öfkeden, kızgınlıktan uzak duracağımız zaman dilimlerini yaşıyoruz…
Aman, herkes dikkat etsin…
Provokasyona açık bir zemin var…
Bu gerçeği bilip sinirlerimize hakim olalım…
Bilelim ki…
"Baldan tatlı" dense de, "öfke ekilen yerden pişmanlık biçilir."
Kötü bir duygu...
Hacı bayramı Veli Hazretleri “Öfke, iyi düşünmeyi daraltır, yanıltır. Hiddet ve kin, hakikatleri gören gözleri kör eder” diyor...
Öyledir...
Ne mutlu öfkesini yenebilene...
Zira,  “Öfkesini yenen kimsenin kusurunu Allah  örter” buyruluyor Hadisi Şerifte...
Sadi ise, “öfkenin ateşi önce sahibini yakar, sonra kıvılcımı düşmanına ya varır, ya varmaz” diyor...
Aslında kötü nitelemesi yetmez...
Berbat bir duygu...
Öylesine berbat ki... 
Öfkelendiğimiz an, geçek için değil, kendi hesabımıza çalışmaya başlarız.
Bu kavramı da yine bir hikaye ile beyinlere nakşedelim...
Ancak, hikayeden önce bir tembihatta bulunalım...
“Sabırlı adamın öfkesinden sakının”
***
Bir zamanlar çok öfkeli ve hırçın bir çocuk vardı.
Çocuk, sonradan üzülse de, kolayca öfkelenip hırçın davranışlar göstermekten kendini alamıyordu.
Bir gün, yaptığı bir hırçınlığın ardından öfkesi yatışıp üzüntü hissetmeye başladığında, babası bir torba çivi verdi  çocuğa.
Ve, ne zaman sinirlenip hırçınlık yapar ise, bu çivilerden birini arka bahçedeki çitlere çakmasını söyledi.
Çocuk, ilk gün otuzyedi çivi çaktı.
Daha sonraki günlerde çakılan çivi sayısı gitgide azaldı.
Çocuk, öfkesine hâkim olmanın arka bahçeye gidip çivi çakmaktan daha kolay olduğunu zamanla fark etmişti.
Sonunda çocuk öfkesine hakim olur hale geldi.
Gidip durumunu babasına sevinç içinde anlattı.
Babası, bu defa, kendisini tutabildiği  her gün için çivilerden bir tanesini çitlerden sökmesini istedi oğlundan.
Günler, haftalar geçti ve en sonunda çocuk babasına tüm çivilerin bittiği haberini verdi. Bunun üzerine, babası:
“Aferin oğlum! İyi iş becerdin ve öfkene hâkim olmanı başardın.”dedi.
Ve çocuğun elinden tutup  onu çitlerin yanına götürdü.
Eliyle çitlerdeki delikleri göstererek: “Ama şu çitlerdeki delikleri görüyor musun? İşte o çitler  bir daha asla aynı olmayacaklar.” diye ekledi.
“Öfkelenip de kötü sözleri söylediğin veya kötü hareketler sergilediğin zaman, insanların kalplerinde işte bu çitlerde gördüğün gibi delikler açmış olursun.
Ardından özürde dilesen, o yaranın izi orda kalır.
Onun için özür diler hallederim diye düşünmek yerine, sonradan özür dilemek zorunda kalacağın yapmamaya çalışmalısın.”