Erzurum'da bir çoban...
Hayvanlarını otlatırken gördü.
Otların arasında, üzerinde garip şekiller olan bir taş...
Müzeye haber verdi.
Arkeologlar geldi, inceledi.
2500 yıllık "Taş Baba" heykeli çıktı.
Şimdi Erzurum Müzesi'nde sergileniyor.
Çocuklar bakıyor, merak ediyor.
"Bu ne baba?" diye soruyorlar.
Baba da bilmiyor tabii...
Nasıl bilsin?
Tarihimizi unuttuk çünkü.
Köklerimizi unuttuk.
Orta Asya'dan gelen atalarımızın izlerini sildik.
Kendimizi başka milletlerin tarihiyle avuttuk.
Oysa bu topraklarda binlerce yıldır Türkler var.
İşte kanıtı: Taş Baba.
Elinde "bengü bade" kasesi...
Belinde dört sıra kemer...
Her kemer çizgisi bir rütbe...
Önemli biri olmalı.
Ama kim?
Bilmiyoruz.
Bilmediğimiz, öğrenmek istemediğimiz o kadar çok şey var ki...
Taş Baba orada öylece duruyor.
2500 yıldır bekliyor.
Bizi bekliyor.
Biz farkında değiliz.
Fark ettiğimizde, belki de çok geç olacak.
Taş Baba'nın hikayesini bilmeyen bir nesil...
Kendi hikayesini nasıl yazacak?