Doktor dediğin hayat kurtarır.
Hemşire dediğin şefkat verir.
Hastane dediğin sağlık dağıtır.
Öyle sanırdık...
İstanbul'da bir "Yenidoğan Çetesi" çökertildi.
Doktorlar, hemşireler, hasta bakıcılar...
Hepsi diplomalı, hepsi üniversite mezunu.
Ve hepsi katil.
Bebekleri öldürdüler.
Hem de bilerek, isteyerek.
Para için.
Üç kuruş fazla kazanmak için.
"Çocuğu öldür" diyor telefonda.
"Öldüreceğim de, öldürsem de bir dert" diyor öteki.
Sanki patates soğan konuşuyorlar.
Eğitim dedik, okul dedik, üniversite dedik.
Meğer diploma veriyormuşuz canavarların eline.
Toplum çürümüş diyoruz.
Hayır, çürümekle kalmamış, kokmuş.
Leş gibi kokuyor memleket.
Allah bela veriyor diyoruz.
Deprem, sel, yangın...
Haklı değil mi?
Çare?
Ne çaresi?
Hangi çare bu vicdansızlığa çare olacak?
Bir toplumsal bilinç sıçraması lazım diyoruz.
Ama nasıl?
Nasıl adam olacak bu adamlar?
Sadece Allah'ın yardımı kurtarır bizi.
Başka çaremiz kalmadı çünkü.
Hani derler ya...
"İnsanlığımızı kaybettik."
Kaybetmedik.
Öldürdük.
Hem de bebekler gibi masum, çaresiz!