Son yıllarda anlaşılmaz bir durum ortaya çıktı…
Tarifsiz yapılar…
Kimliksiz insanlar…
Eskiden öyle değildi…
Bir kurumdan bahsettiğinizde anında bir kimlik dökümanı önünüze konurdu…
Dernekler, vakıflar ve benzeri kurumsal bünyeler için…
“Sosyal demokrat çizgide”…
Yahut…
“Muhafazakar”..
Veya “Milliyetçi” gibi…
Halk Evleri birinciye örnek değil miydi?
TÖBDER de öyle…
MTTB, muhafazakar, Türk Ocağı Milliyetçi yapılanma…
Şimdi öyle mi?
Bırakın bu türden STK’ları…
Siyasi Partiler bile kimliksizleştiler…
***
Bu anlamda ar, haya, utanma diye bir duygu da kalmadı…
Etrafımızda çok rastladığımız için yazı konusu yapma gereği duyduk…
Adamcağız A Partisinde kayıtlı üye…
Hatta hatta, o partinin yönetim kademelerinde de görevli…
Ancak…
B partisine göz kırpıyor…
Buna Erzurum’da yellozlanma denirdi…
Ucuz tiplerin yapacağı tarzdır…
Mide bulandıran bir hal…
Ne yaparsınız ki, o kadar geçerli ve o kadar kanıksanmış ki…
Hele bazı zihin fukarası tipler var…
Kendi piarını kendi yapan!
Şahıslarını pazarlayanlar, satanlar…
Her yanından cehalet akan bu zevat, bir yere oturmaya görsün!
Ne makbul bir zatı muhterem olduğunu bir anlatır ki…
Buna perçin atmak için de…
Başbakan’dan tutun her kesimden ileri gelen tarafından “buyur” edildiğini söyler!
Aklı başında olanlar elbet “höst” derler de…
Kötü tarafı, sayıca fazla olduklarından kısa sürede her yanı bu tiplerin kuşatması…
İnsan ortak paydası bizi de utandırıyor…
***
Buna bir çare bulunması lazım!
Nasıl olur, yöntemi nedir doğrusu bilmiyorum…
Bildiğimiz şu ki…
Toplumsal dokunun daha fazla zarar görmemesi için yapmamız şart diyoruz…
Belki bireysel olarak bu hali izale mümkün olmayabilir…
Ancak…
Bir STK eliyle bu sevimsiz hale neşter vurulması da artık kaçınılmaz…
Erzurum tabiriyle, ayak kıltıyla, başucu ayrımı yapılmadan arzu edilen düzenlemelerin yapılması mümkün değil…
Yani, şehrin sosyo ekonomik sorunlardan arınması isteniyorsa…
Kültürel irtifa peşinde olunacaksa…
Başlangıç noktası burası olacak!
Herkes haddini bilecek…
Özü itibariyle…
Adamlık hizasına çekilecek!
Daha ne söyleyelim ki…
Sözün tamamını söylemiş olduk!