Hepimiz biliriz; bir takım gelişmeler vardır ki eskilerin ifadesiyle “şuyuu vukuundan beter”dir!
Ne demektir bu: bir olayın olmadan dedikodularının ortaya çıkması…
Emirşeyh Kebap Salonunu Erzurum’da yaşayıp da bilmeyen yoktur…
Orasıyla ilgili bir haberi okuduktan sonra bu sözün ne kadar doğru olduğuna bir daha kanaat getirdim…
Güya bu müessesede at etinden kebap yapılıyormuş…
Tanıyan herkes biliyor ki, sahipleri imanlı düzgün insanlar…
Bu tür şeylere tevessül etmezler…
Belli ki, bir iftira ile karşı karşıya kalmışlar…
Müşterilerinin daimi olanları da zaten bu kanaattedirler ve söylentiye inanmamışlardır…
Daimi olmayanlara gelince…
Onların birçoğu atılan bu iftirayı duymamıştır bile…
Taa ki…
Gazeteler işgüzarlık yapıp adeta “duyan duymayana haber versin” tarzı yazılar yazıncaya kadar…
Ayıbın büyüğü böyle yapılmış müesseseye.
***
ESOBB Başkanı lokantayı ziyaret edip, “arkasındayız, bu bir iftira” mesajı veriyor…
Kebap Salonu sahibi de, iftira ve komplo karşısında çaresiz olduklarını belirterek, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün laboratuar sonuçlarını gösteriyor…
Gazetelere aynen böyle yansıyor durum!
Hepsi iyi niyetli yaklaşımlar…
Ama, ters tepecek cinsten…
Bu haysiyetsizce iftirayı atanların amaçlarına hizmet ediliyor…
Duymayan kalmıyor…
En inanmayanın bile kafasında soru işaretleri oluşuyor!
Ben olsam böyle bir şeye asla fırsat vermezdim…
Böyle bir şey olsa devletin ilgili birimleri buranın açık kalmasına izin verirler mi?
Bu bile duyanlar için yeter cevap olurdu; mesele de az zaman sonra kapanır giderdi…
Ama şimdi öyle mi?
***
Bu olay bir kere daha gösterdi ki, basın yayın organları iki tarafı keskin kılıç gibi…
Hassas davranılmazsa arzu edilenin aksi sonuçlar çıkıyor ortaya…
Çok dikkatli yaklaşmak lazım…
Haberi yapanlar için de geçerli bir durum…
Aklayayım derken daha bir berbat etmek var sonuçta…
ESOBB Başkanı ve Lokantacılar Oda Başkanı da mazurdurlar…
Amaçları üyelerini savunmak…
Lakin!!!
Her neyse, olan olmuştur…
Şimdi bize düşen atılan bu iftiraya samimi bir biçimde karşı durmak olmalıdır…
Kendimize yapılmış gibi…
Zira, bu tipler, bu gün ona iftira atarlar yarın sana, bana…
Allah korkusu yok bu imansızlarda…
Her fırsatta bu salonun Erzurum’da marka değeri olduğunu, bir iftiraya kurban gittiğini anlatalım…
Namuslu insanlara, Erzurum’u kalben sevenlere vazifedir!
Umalım ki, hak yerini bulsun, müfteriler amaçlarına ulaşamasınlar!