Nazlı Ilıcak Twitter’dan bir mesaj geçiyor…

Bir devlet adamıyla bir iş adamı arasındaki konuşmayla ilgili “hemen yayalım” direktifi veriyor…

Daha öncede söylemiştim; sosyal medyanın kötü olan taraflarından biride takip etmeseniz de, bir başkası retweet yapınca el mahkum görüyorsunuz…

Merak bu ya, tıklayıp dinledik…

Bir iş adamı bürokratik bir engeli aşabilmek için yardım talebinde bulunuyor…

Hepimizin her gün onlarcasını yaptığımız gibi…

Basit, sıradan bir iş…

Ama öyle bir sunuluyor ki…

Sanki milyar dolarlık yolsuzluk varmış gibi…

Edepsizliğin dik alası…

***
Asıl sorulması gereken suale kimse yanaşmıyor…

Bu nasıl bir ülkedir ki, devletin en önemli makamları rahatlıkla dinleniyor…

Konuşmalar servis edilip, şantaj unsuru olarak kullanılıyor…

Bunu es geçiyoruz…

Sormayı bırakın aklımıza bile getirmiyoruz.

Sonra da birileri çıkıp “Paralel Yapı” dendiğinde de feveran ediliyor!

Özel hayata aleni müdahale var!

Asıl hırsızlık budur!

Öyle bir hal aldı ki, kimsenin bir başkasına güveni kalmadı…

İnsanlar evlerinde çoluk çocuklarıyla konuşamaz hale geldiler…

Tam bir paranoyak iklim!

Maddi anlamda kim yolsuzluk yapmışsa elbet hesabını verir…

Ama, siyaseten yok etme adına devlet adamlarını dinleyip, basit bir takım vatandaş taleplerinden yola çıkarak hırsızlık izafe etmekten daha büyük hırsızlık, yolsuzluk, arsızlık olamaz…

Bunların derhal ortaya çıkarılması lazım…

Aksi halde, en ücra bir mezradaki ev kadını dahi “dinleniriz” korkusuyla dilini yutma noktasına geliyor…

***
Devletin bürokratik yapısı içindeki tayin terfi işlemlerinden dert yanılıyor…

Yanlış anlaşılmasın elbet, yerleri değişenler suçludur demeyiz…

İşin cılkı bu derece çıkmışsa, bir hercümerç yaşanması da en doğal olanı…

Bir arkadaşımız anlattı…

Tayini çıkan bir yakını demiş ki…

İyi ki, beni bir başka yere verdiler…

En azından bundan sonrası için üzerimizde şüphe kalmaz…

Görüyor musunuz?

İnsanlar “şüphelenilir” endişesiyle yaşar olmuşlar…

Dedik ya, rezalet nitelemesinin dahi az kalacağı bir hal üzereyiz…

Bunun biran önce son bulması gerekiyor…

Yoksa, atılan ve atılacak iftiralardan dolayı, namuslu devlet adamı, dahası sıradan insanımız dahi kalmayacak..