'SEYREYLE güzel kudreti mevla neler eyler', 'Can bula cananını/ Bayram o bayram olur', 'Erzurum kilidi mülki İslam'ın/ Mevla'ya emanet olsun Erzurum' adlı eserleri hiç dinlediniz mi?

Rahmetli ses satançısı Raci Alkır'ın ünlendirdiği, bu türkü ve şarkıları kimler okumamış ki:

Sibel Can,İbrahim Erkal, Ahmet Özhan, Cengiz Özkan, Erkan Oğur, Nurullah Akçayır'ın okuduğu bu eserler hala dilden dile dolaşıyor.

Peki bu eserlerin güftesi kime ait biliyor musunuz?

Söyleyelim, Alvarlı Muhammed Lütfi Efendi'ye ait.

Hace Muhammed Lütfi, daha çok 'Alvarlı Efe', 'Alvar İmamı' , 'Efe Hazretleri', ya da 'Efe' olarak tanınıyor.

Türkçe, Arapça, Farsça, Kürtçe şiirler yazıyor.

Ama şiirlerini babasına 'Beğenmez' korkusu ile pek göstermiyor.

En son olarak Efe'ye ait güfteleri, Mükerrem Kemertaş seslendiriyor.

Kemertaş'ın seslendirdiği CD yakında çıkacak.

ALVAR'DA İFTAR

Alvarlı Efe Hazretleri İlim ve Sosyal Hizmetler Vakfı Erzurum Şube Başkanı Hasan Mazlumoğlu'nun daveti üzerine 19 Haziran günü Pasinler'e doğru yola çıktık.

Can arkadaşım ve meslektaşım Süreyya Çarbaş, Horasan eski Belediye Başkanı Dursun Şen ile Pasinler'e gitmeden Çögender mahallesinin karşısında, sağa döndük ve BTC Botaş Pompa İstasyonu yoluna girip devam ettik.

Alvar'a gidilir de arkadaşımız Cihat Bingöl'ün babası, büyüğümüz Mithat beye uğranmaz mı?

Biz de öyle yapıyoruz, Mithat beyin hatırını sorduktan sonra Alvar'a geçiyoruz.

Efe'nin sanata olan ilgisini yansıtacak düzeyde seçkin ve görkemli iki yapı dikkat çekiyor.

Bir tarafta cami ve türbe, diğer tarafta iki katlı misafirhane.

Ayakkabılarımızı çıkarıyor ve içeri giriyoruz.

Hasan Mazlumoğlu, bizleri Hattat ve din adamı olan ve Alvarlı Efe Hazretleri Vakfının kurucularından Hüseyin Kutlu ile tanıştırıyor.

Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ziyaettin Uçan, Palandöken Gazetesi sahibi ve başyazarı Mehmet Şener ile genç meslektaşlar geliyor.

İftar vakti, özenle hazırlanan yer sofralarına gruplar halinde oturuyoruz.

Birbirinden lezzetli yemeklerin tadına bakıyoruz.

ALVARLI EFE KİMDİR?

Efe, Erzurum'un Pasinler ilçesine bağlı eski adı Kındığı olan Altınbaşak Mahallesinde dünyaya geliyor.

Erzurum'un tanınmış alimlerden dersler alır, 22 yaşında Pasinler'deki Sivaslı Camiye imam olarak tayin edilir.

Ardından Erzurum'un Dinarkom Köyünde görevini sürdürürken, Erzurum Rus işgaline uğruyor.

Askere gitmek ister ama onu tanıyan bir komutan, 'Türk milletinin harp edecek asker kadar, sizin gibi vaaz edecek alimlere de ihtiyacı var' der ve kararından caydırır.

O da şimdiki Yavi Beldesinde  imamlık yapar ancak, Rusların geri çekilmeye başlaması ve Ermeniler katliamlara girişmesi üzerine harekete geçer.

Yavi'de ve komşu köylerden topladığı 60 kişilik müfrezeyle, Ermenilere karşı mücadeleye girişir.

Milisleriyle birlikte Türk Ordusuna katılır ve 12 Mart 1918'de Erzurum'u işgalden kurtarır.

Hasankale'ye tekrar döner ve köy halkının ısrarları üzerine Alvar'a yerleşir.

Alvar'da 71 yaşına kadar imamlık yapar, rahatsızlığından dolayı 1939'da Erzurum'un Mehdi Efendi Mahallesine taşınır.

Alvarlı Efe, Erzurum'un kurtuluş günü olan 12 Mart 1956'da Erzurum'da hayata veda eder ve Alvar'da toprağa verilir.

EFE'NİN ÖZELLEKLERİNİ TORUNU ANLATTI

Yazılı kaynaklarda yer aldığına göre, hiç kimseyi incitmemeyi, küçük görmemeyi ilke edinen Efe, ziyaretine gelenleri alış veriş sırasında insaflı olmayı tavsiye eder.

Bir başka özelliği ise 88 yıllık ömründe hiç kimseden en küçük bir yardım almadan geçimini sürdürmesidir.

Ona getirilen hediyeleri ise daha çok okuyan öğrencilere ve kimsesizlere dağıtır.

Alvarlı Efe Hazretleri İlim ve Sosyal Hizmetler Vakfı Erzurum Şube Başkanı Hasan Mazlumoğlu, dedesini şöyle anlatıyor:

- Efe Hazretleri bir mürşiddir ( Müritlerine tasavvufu öğreten, doğru yolu gösteren kılavuz, sırları ve gerçekleri gösteren tarikat şeyhi),  bir velidir (ermiş), bir alimdir (bilgin).

Hayatın her safhasını iyi tahlil eden, yerine göre ticareti, yerine göre ziraatı, yerine göre siyaseti, yerine göre cihadın her türlüsünü, şehitliğin önünden araçla geçmeyecek kadar şahadete hürmeti, devlete sadakati, misafire rağbeti, talebeye şefkati, yetime merhameti kendi uygulamaları ile örnekleyen şahsiyettir.

ALVAR'A NELER YAPILDI?

Hasan Mazlumoğlu ile çalışmalarıyla ilgili sohbet ediyoruz:

- Alvar'da vakıf olarak neler yaptınız?

- Vakfımızın merkezi İstanbul'da. Cami, türbe ve misafirhane inşaatına 2009'da başladık. 400 kişi alacak cami ile türbe bir arada.

 Türbede, babası Hace Hüseyin Efendi, Alvarlı Efe, oğlu ve torunu olmak üzere dört kuşak bir arada yatıyor. Yaklaşık 350 metrekarelik toplantı, seminer, sanat ve eğitim faaliyetlerinin yapılacağı tesisler. 50 kişinin kalabileceği sosyal amaçlı tesis var. Bunların hepsi geçen yıl tamamlandı.

- Tahmini olarak ne kadar para harcandı?

- Nakdi ve aynı yardımlarla şimdiye kadar yaklaşık 4 milyon TL harcandı.

- Misafir olarak kimler gelip kalıyor?

- Efe Hazretlerini merak eden, tanımak isteyen herkese kapımız açık. Tesislerin tüm masraflarını vakıf olarak biz karşılıyoruz.