“İnsanın belli başlı iki günahı vardır, öbürleri ise bunlardan çıkar:
Sabırsızlık ve tembellik.
Sabırsız oldukları için Cennet’ten kovuldular, tembellikleri yüzünden ise oraya geri dönemiyorlar.
Ama belki de yalnızca bir günahları vardır:
Sabırsızlık. Sabırsızlıklarından ötürü kovulmuşlardı, bundan dolayı da geri dönemiyorlar.” Diyor Franz Kafka…
Yerinde bir tespit değil mi?
Biz son kısmını daha geçerli görenlerdeniz…
Sabırsızlık!
Bu hali en iyi hemşerilerimizde gözlemliyoruz!
Erzurum’da sabırsızlık illeti ayyuka çıkmıştır…
Hemen hüküm vermek!
Suçlamak…
Kırıcı olmak…
Bunun son örneği, Sağlık eski Bakanımız Recep Akdağ’ın görevden alınmasının ardından yaşananlardır…
O kadar çok yazı okuduk ki…
Gerek yaygın basında, gerekse yerelde…
İhmal edilebilirleri çıkarsanız ezici çoğunluk Akdağ’ın başarısından bahsettiler…
Üzüntülerini ifade ettiler…
Biz de o cenahta duranlardanız…
Recep Akdağ, bizi hakkıyla temsil etmiş, dadaş payesinin gereğini yerine getirmiş bir hemşerimiz!
Alınmasına üzüldük…
Ama…
***
Başbakan’ın tasarrufuna da saygı duyulması gerektiğine inandık!
Saygı duyduk…
Bazı muarızların baktığı taraftan olmasak da, bakanlar kurulunda Erzurum’un temsili arzumuzu dile getirdik…
Ne ki…
Şu gerçeği de hiç hatırdan çıkarmadık…
AK Parti öncesi hükümetlerin Erzurum’a bakışını…
Son koalisyon Hükümetine bakalım…
3 MHP’li milletvekiline karşın Bakanımız var mıydı?
Ya öncesinde…
Yok!
Daha öncesinde…
(!)
Ve unutmayalım ki…
Bu hükümetleri oluşturan partilere en çok rey yine Erzurum’dan çıkıyordu…
Son Bakanımız hatırladığım kadarıyla Lütfü Esengün’dü…
***
Oysa…
AK Parti hükümet olduğundan bu yana Erzurum’u hiç bakansız bırakmadı…
Kaldı ki…
Başbakan’ın Erzurum’a bakışı tereddüte mahal bırakmayacak kadar açık…
Bir dadaştan farksız…
Öyle ise…
Bazılarının sureti haktan görüntü verip, “Erzurum’a Bakan verilmeliydi!” yaklaşımına katılmıyoruz…
Dedik ya…
Olsa daha mutlu olurduk!
Ancak…
Olmasa da…
Başbakan’ın sahiplenmesi Erzurum’a yeter!
Hem kaldı ki…
Sabırsız olmamak lazım…
Kim bilir…
Belki az zaman sonra yeniden bir bakanla temsil olunuruz…
Bir de…
Ülkenin bir numaralı bürokrasi koltuğunda bir hemşerimizin oturduğunu unutmayalım…
Bize göre birkaç bakanlığa bedel bir koltuk orası…
Sözümüz iyi niyetli olanlaradır…
Diğerleri zaten sahibinin sesi hükmündedirler…
Kıymeti Harbiyeleri de o nispettedir…
Son söz: Akdağ başımızın tacıdır; Başbakan’ın Erzurum’a bakışı da, her türlü övgünün üzerindedir!