Geçtiğimiz Aralık ayıydı.
Brandası çekilmemiş TIR'dan Dadaşkent'ten geçerken bir çuval kaçak sigara düştü.
Bir vatandaşın dikkati ve ihbarı üzerine polis harekete geçti.
Aracın plakasını veren vatandaş, TIR'ın döke döke sigaraları Yıldızkent'e doğru götürdüğünü bildirdi.
Haber merkezi, ekipleri görevlendirdi ve kaçak sigara dolu TIR Prof. Dr. İhsan Doğramacı Caddesinden Erzurum- Bingöl karayoluna çıkmak üzereyken durduruldu.
Ancak ortada bir terslik vardı.
Sigaralar, jandarma ve polisin yaptığı operasyonlarda ele geçirilmişti.
Götürenler de güvenlik ve gümrük görevlileriydi.
Sigaraları taşıyan ekip, durumu merkeze bildirdi ve olay oracıkta kapatıldı.
Ama orada bu gelişmeye tanıklık eden gazeteciler unutuldu.
Daha doğrusu olayın heyecanı ile onlar bilgilendirilmedi.
Gazeteciler de ajanslarına giderek haberi servise aldı.
Haberin içeriğine hiç kimse bir şey demiyor.
Ama başlıktaki 'baskın' kelimesi, jandarma'yı üzdü.
Güvenliğimizden sorumlu iki kardeş kuruluştan birini yüceltmek, diğerini küçültmek gibi bir hedefimiz olamaz.
Bir kere bundan herkesin emin olmasını istiyoruz.
İkincisi, 'Türk Dil Kurumu'nun dijital sözlüğüne bakarsanız, kötü bir ifade kullanmadığımızı da anlarsınız.
Bakın TDK’nın sözlüğünde ‘baskın’ için ne diyor:
'Ansızın çıkagelme.'
Bu olayda da aynen böyle oldu.
Bizim kötü bir amacımız yok.
Jandarma ve polis, ülkemizin gözbebeği kuruluşlar.
Lütfen bizi yanlış anlamayın.