Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Sakarya Valiliği ve Sakarya Üniversitesi, 80. yaşını kutlayan ünlü edebiyatçı Prof. Dr. Orhan Okay için saygı gecesi düzenledi.
ÖĞRENCİLERİ OKAY İÇİN TOPLANDI
Öğrencileri olan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, Prof. Dr. Nazan Bekiroğlu, Prof. Dr. Turan Karataş, Doç. Dr. Erdoğan Erbay ve Doç. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu, Orhan Okay'ı tüm yönleriyle anlattılar. Geceye onur konuğu olarak Orhan Okay da katıldı.
AKM Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirilen programa Sakarya Valisi Mustafa Büyük, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Osman Aydın, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, kaymakamlar, belediye başkanları, Sakaryalılar ve öğrenciler katıldı. Salon tıklım tıklım dolarken, bazı katılımcılar paneli merdivenlere oturarak takip etti.
ŞEHİRLİ ENTELLEKTÜEL
Programda ilk konuşmayı Mustafa İsen, Orhan Okay için "Tam bir şehirli entelektüeldir" dedi. Okay'ın Erzurum'dan öğrencisi olduğunu belirten Mustafa İsen, Orhan Okay'ın kendisine çok şey kazandırdığını söyledi. İsen, böyle bir panele başkanlık yapmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Bu sefer konuşmama konu olan şey, hayatım boyunca öğrendiğim her şeyde emeği olan hocamız... Platon, hocası Sokrates için 'Benim hocam boğa bakışlıdır' demiş. Boğadan kasıt bilgelik, bilgeliğin gücüdür. Benim hocam için ise herhalde onun şehirli birisi olmasıdır. Şehirli derken, şehirler, medeniyetin merkezidir, İstanbul gibi... Hocamız ilk derslerimize girdiğinde bizlere İstanbul'dan esintiler getirmişti. Bizlere hocalık yaptığı dönemlerde bizim için İstanbul'dan Erzurum'a düşen bir kıvılcım gibiydi. O kıvılcım bizleri şekillendirdi ve bugünlere getirdi. Hocamızın yaşamının her aşaması bizler için modeldir."
Prof. Dr. Nazan Bekiroğlu ise, Orhan Okay'ın hayata bakışını ve edebiyattaki derinliğini anlattı. Okay'ın kendisi için önemine de vurgu yapan Bekiroğlu, "Orhan Okay'da doktora yapmak benim hayatımın miladıdır" diye konuştu.
YENİDEN ÖĞRENCİNİZ OLMAK İSTERDİM
Hocasına yazdığı mektubu okuyan Prof. Dr. Turan Karataş ise, Okay'ın yeniden öğrencisi olmak istediğini söyledi. Turan Karataş, "Orhan Okay gibi olmak gerçekten kolay değil. Ben çok denedim ama onun gibi olamadım. Ilımlılık sıfatı en fazla Orhan Okay'a yakışıyor. Orhan Okay uçlara tevessül etmeyen, günün adamı olmayı reddeden bir şahsiyettir" dedi.
Prof. Dr. Turan Karataş da Okay ile 30 sene önce tanıştığını belirterek, "Bazen 'keşke o günlere geri dönsem de hocamı daha iyi dinleyebilmek için daha fazla uğraşsaydım' diyorum. Hocamızın dersleri bizim için edebiyat dersleri değil, birer hayat dersiydi. 4 yıllık üniversite hayatım boyunca aklımda oluşturduğum hoca imajına uyan tek kişi Orhan hocamızdı. Kitaplarımız çıktığı zaman kendi kitapları çıkmış gibi sevindi. Kariyerim boyunca çok uğraştım fakat onun gibi bir hoca olamadım" görüşünü dile getirdi.
ERBAY’IN KONUŞMASI
Karataş'tan sonra söz alan Doç. Dr. Erdoğan Erbay ise, "Orhan Okay teferruatın insanıdır. Kendisi bir mekan kaşifidir" diye konuştu. Doç. Dr. Erdoğan Erbay Okay'ın bir vasıtayla bin vasıtayı öğrenmeye çalışan büyük bir araştırmacı olduğunu anlatarak, "Eğer medeniyetler teferruatta saklıysa onu hocamızdan daha iyi bilecek başkası yoktur. Yaşadığı yeri tüm unsuruyla kabul eden ve bir bütün olarak seven, dışlayıcı değil, tam aksine kucaklayıcı bir hocadır. Onun gibi insanlara göre yaşamak, bilmekle mümkündür ve hocamız bu doğrultuda yaşamı boyunca daha çok bilmeyi hedefledi" dedi.
Doç. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu ise, "Orhan Okay dindar bir adamın bilim adamı olamayacağı tezini çürütmüş bir kişidir. Okay zarafet sahibi bir insandır. Zarafet nedir diye sorulsa, rahatlıkla Orhan Okay denilebilir. Okay'da görkemli bir sadelik ve tevazu vardır. Ayrıca müthiş sabırlı bir insandır" dedi.
Türkiye'de modern anlamda edebiyat dilini İstanbul Türkoloji akımının başlattığını ifade eden Daşçıoğlu, şöyle konuştu: "Hocamız, Türkoloji çığırının odağında yer almış birisidir. Onun diğer odak Türkoloji temsilcilerinden farkı, 'Dindar adam bilim adamı olamaz' görüşünü çürütmüş olmasıdır. Yazılarında kesin yargılardan kaçınır ve sözcüklerin coşkusuna asla kapılmaz. Bu, onu diğerlerinden ayıran özelliğidir."
OKAY HOCA’DAN TEŞEKKÜR
Programın bitiminde sahneye davet edilen Orhan Okay da duygulu bir konuşma yaparak, kendisi için düzenlenen program için teşekkür etti. Okay, "Bu güzel konuşmaları dinledikten sonra yine dünyaya gelsem yine öğretmen olmak isterdim" dedi. Okay, katılan herkese de teşekkür etti.
Vali Büyük, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Osman Aydın ve SAÜ Rektörü Muzaffer Elmas, katılımcılara çiçek takdim etti. Vali Büyük, Orhan Okay'a bir tablo hediye etti. Orhan Okay, panel sonunda kitaplarını imzaladı.