Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpaslan Ceylan Erzurum'un 9 bin yıllık bir tarihe sahip olduğunu söyledi. Dünyanın kalbinin Türkiye, Türkiye'nin kalbinin de Erzurum olduğuna dikkati çeken Ceylan, Atatürk'ün Milli Mücadele için Erzurum'u tercih etmesinin tesadüfü olmadığını vurguladı.
ERZURUM TÜRKİYE’NİN ÇATISI
PMYO’da düzenlenen, "Erzurum'da olmak" konulu panelde konuşan Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saliha Koday Erzurum'un geniş bir coğrafya üzerinde bulunduğunu anımsatarak, kentin ekonomik ve nüfusu bakımından geçiş güzergahı üzerinde bulunduğunu söyledi. Koday, Erzurum'un Türkiye'nin çatısı konumunda olduğunu ifade etti.
KAR NİMETİ
Geçmişte de çok önemli medeniyetlere ev sahipliği yapan kentin çok karasal bir iklime sahip olduğunu dile getiren Koday, "İlimiz Türkiye'nin en karasal bölgesidir. Erzurum'un karı, kışı soğuk havası hep dezavantaj gibi görünürdü. Ama kentimiz 2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları'na ev sahipliği yaparak, adını dünyaya duyurdu. Erzurum'un karı, kışı artık bir nimet oldu" dedi.
GÖÇ VAR MI?
Erzurum'un sürekli göç veren bir bölge üzerinde bulunduğunu anlatan Koday: "İlimiz Türkiye'de en çok göç veren bir ildir. Ama eskiden sağlıklı sayım yapılmıyordu. Bir dönem bazı bölgelerde özellikle nüfus fazla gösteriliyordu. Sonra Türkiye'de doğru sayım yapılmaya başlandı. Yani Erzurum'un nüfusunda 900 binlerden 700 binlere düşme gibi bir durum yok. Çünkü öncesinde doğru sayıp yapılmamasından kaynaklanıyor. Sadece toplam nüfusta bir azalma oldu." dedi.
GÖÇ KALİTESİ
Erzurum'un kaliteli göç verip, kalitesiz göç aldığını dile getiren Koday, "Yani eğitimli insanlar başka illere göç ediyor. Kasaba ve köylerdeki özellikle eğitimsiz ve işsiz olanlar da Erzurum'a göç ediyor. Bunun önüne geçebilmek için Anadolu Lisesi, Fen Lisesi gibi eğitim kalitesi yüksek yeni okullar açılmalı, eğitimli bireyler çocuklarının eğitimi için başka bölgele göç etmemeli" şeklinde konuştu.