ERMENİ SOYKIRIMI YALANDIR
Ermenistan’ın ilk Başbakanı Ovanes Kaçaznuni tarafından konuyla ilgili raporların toplandığı ve yine kendisine ait itirafların yer aldığı “Ermeni Soykırımı İddiası Yalandır” isimli kitap, 2 Nolu Şube Başkanı Kıyas Daşkaya tarafından vatandaşlara dağıtıldı. Türkiye’nin Ermeni soykırımı yaptığı yönündeki tüm iddiaların, Ermeni Başbakanı Kaçaznuni tarafından hem de belgeleriyle yalanlandığı kitapta, Ermenilerin, Osmanıl İmpatorluğu’na karşı içinde bulundukları ihanet adeta gözler önüne seriliyor.
İDDİALARINI KENDİLERİ ÇÜRÜTÜYORLAR
Yol-İş Sendikası Erzurum 2 Nolu Şube Başkanı Kıyas Daşkaya, sözde soykırım iddialarını gündeme getirenlere ve Ermenilerden özür dileme kampanyası başlatanlara verilecek en güzel cevabın bu kitapta olduğunu belirterek, “Ermenistan Başbakanı bu kitapta sözde Ermeni soykırımı iddialarına öyle güzel cevaplar veriyor ki, bizim konuşmamıza gerek bile kalmıyor” dedi.
ERMENİ BAŞBAKAN’IN İTİRAFLARI
Kaçaznuni'nin, Osmanlı döneminde yaşananları anlattığı ve Türk Hava Kurumu (THK) tarafından Rusça'dan Türkçe’ye tercüme edilerek kitap haline getirilen “Ermeni Soykırımı İddiası Yalandır” isimli raporun, birbirinden ilginç itiraflara yer verdiğini kaydeden Daşkaya, sendika yöneticileriyle birlikte söz konusu kitabı Erzurum kamuoyuna dağıtma kararı aldıklarını kaydetti. Cumhuriyet Caddesi’nde yönetimiyle birlikte vatandaşlara söz konusu kitabı dağıtan Kıyas Daşkaya, soykırım iddiaları ve kampanyalar karşısında toplumun bilince sahip olması gerektiğini vurgulayarak, “Bu kitabı okuyanlar, ülkemizin üzerinde yıllardır nasıl bir oyun oynandığını kendi gözleriyle görecekler. Yakın tarihimize ışık tutar nitelikteki bu çalışma, Ermeni lobilerine, Diaspora’ya ve aydın geçinen kampanyacılara verilecek en güzel cevapları içinde barındırıyor. Bu kitabı Erzurum’da her kesime ulaştırmaya çalışacağız. Zaten bu kitap Türkiye’deki bütün kütüphanelerde ulaştırılmış vaziyette” diye konuştu.
KAZAÇNUNİ: TÜRKLER PİŞMANLIK DUYACAK HİÇBİR ŞEY YAPMADILAR…
Yıllarca sözde soykırıma uğradıklarını iddia eden ve dünya kamuoyunu baskı altına almaya çalışan Ermenilerin bütün tezlerini çürüten ilk başbakanları, 128 sayfalık raporunda şu çarpıcı itiraflara yer veriliyor:
****BARIŞI BİZ SABOTE ETTİK****
Türklere karşı ayaklandık. Barışı sabote etmek için savaştık bile. Artık hepimiz Türkler’in düşmanı olan İtilaf devletlerinin kampındaydık. Türkiye'den "denizden denize Ermenistan" talep etmekteydik. İtilaf devletlerinin ordularını Türkiye'ye göndermeleri ve hakimiyetimizi temin etmeleri için Avrupa ve Amerika'ya resmî çağrılar yaptık. Nihayet şu da var ki, var olduğumuz sürece aralıksız olarak Türkler'le savaştık. Öldük ve öldürdük. Artık, Türklere ne gibi bir güven telkin edebiliriz ki?
****GERÇEKLERİ BİR TÜRLÜ GÖRMEDİK****
Askerî operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya'ya bağlandık. Tehcir doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin millî mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. Türklere karşı ayaklandık ve savaştık. Sevr Antlaşması gözümüzü kör etmişti. İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vaat ettiği büyük Ermenistan hayali vardı. Ama biz hiç bir zaman devlet olamadık. Türkiye Ermenistan'ı diye bir devletin hayalden öte olmadığı gerçeğini göremedik.
****TÜRKLER DOĞRU OLANI YAPTI****
1915 yaz ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri zorunlu bir tehcire tabi tutuldu. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır. Bu yöntem en kesin ve uygun olanıydı. Kızgınlık ve korku içinde bulunan biz Ermeniler, 'suçlu' arıyorduk ve bu suçluyu Rus Hükümeti ve onun kalleşçe politikaları olarak belirledik. Siyasal açıdan olgunlaşmamış ve dengesiz insanlara özgü bir şaşkınlık içinde, bir uçtan diğerine savrulmaktaydık. Rus Hükümeti'ne karşı dünkü inancımız ne denli körü körüne ve temelsizse, bugünkü suçlamalarımız da o denli körü körüne ve temelsizdi. Siyasal bir parti (Taşnaksutyun) olarak biz, meselemizin Rusları ilgilendirmediğini ve onların gerektiğinde cesetlerimizi çiğneyerek geçip gidebileceklerini unutmuştuk.