Erdoğan, “Hastalık etkeni olan virüs, doğa şartlarına oldukça dayanıklıdır. Su, kuru yem ve yünlerde 3-4 ay, tükürük ve gübrede 1-4 hafta, T-5 C'de konserve özelliği kazanarak yıllarca canlı kalabilmektedir. Bu nedenlerle hastalığın bulaşması oldukça kolay olup, esas bulaşma nedeni olarak salya, süt, gaita gösterilmektedir. Ayrıca canlı ve cansız varlık hareketleri, rüzgar, ahır araç ve gereçleri gibi faktörler de, enfeksiyonun yayılmasına önemli katkıda bulunmaktadır” dedi.
AŞILAMA ÇALIŞMALARI
Şap Hastalığı ile mücadelenin sanılanın aksine güç olduğuna vurgu yapan Erdoğan, yurt genelinde il ve ilçe tarım müdürlükleri tarafından özel veteriner klinikleri tarafından yılda iki defa programlı olarak aşılama çalışması yapıldığını belirterek, “Ergin hayvanlarda bu uygulama yeterli bağışıklığı oluştururken, özellikle genç hayvanların bağışıklık kazanabilmesi için 4'ncü aydan itibaren 4 ayda bir olmak üzere 1 yaşına kadar 3 defa aşılanması gerekmektedir” diye konuştu. Kış mevsiminde hayvanların ahır ve barınaklarda bekletilmesinin hayvan hareketlerinde azalmalara sebep olduğunu, bunun da bulaşmayı azalttığına dikkati çeken Bektaş Erdoğan, hastalık etkeninin soğuk hava şartlarına dayanıklı olması nedeniyle, kontrolsüz hayvan hareketlerinin, hastalığın yayılımında büyük rol oynadığını kaydetti.
ŞAP’A KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
Erdoğan, hastalığa karşı alınması gereken tedbirleri ise şöyle sıraladı: “Yılda en az iki kez şap aşısı yapılmalıdır. Sürüye yeni katılacak olan hayvanların mutlaka aşılı olmasına dikkat edilmelidir. Hasta veya hastalıktan şüphe durumunda il ve ilçe tarım müdürlüklerine haber verilmeli, hasta hayvan sağlıklı olanlardan ayrı tutulmalıdır”
Tarım İl Müdürü Bektaş Erdoğan, il ve ülke hayvancılığında ekonomik kayıp yaşanmaması için hayvan hastalıkları ve zararlılarla mücadeleye büyük önem gösterdiklerini kaydederek, çiftçilerin de bu mücadele de kendilerine yardımcı olmaları gerektiğini sözlerine ekledi.