“Tarihten utanın!”

 

 

ERZURUM gazetesi

 Erzurum, düşman işgalinden kurtuluşunun 92’inci yıldönümünü büyük bir coşku içerisinde kutladı. Havuzbaşı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayan kurtuluş törenleri, Hastaneler Caddesi’nde devam etti. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın da katıldığı törenlerde, Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Tevfik Özkılıç ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler'in halkın bayramını kutlamasının ardından öğrenciler tarafından şiirler okundu. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği kurtuluş etkinlikleri, Hastaneler Caddesi’nde rengârenk görüntüler oluştururken, asker ve polislerden oluşan güvenlik güçleri, bu yıl da ilginin odağı haline geldi.

//DADAŞLARIN KURTULUŞ DESTANI

Özel yetkileri alınan Savcılar Osman Şanal, Mehmet Yazıcı ve Rasim Karakullukçu’nun da protokolden izlediği kutlamalarda, Erzurum’un kurtuluş mücadelesi anlatıldı ve halkoyunları gösterileri sunuldu.

Törende bir konuşma yapan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, 12 Mart’ın, acının ve ihanetin sona erdiği gün olduğunu söyledi. Küçükler, bayrak ve istiklal mücadelesinin 92 yıl önce kazanıldığını hatırlatarak, bu büyük zaferin ve 12 Mart bayramının, herkese kutlu olması dileklerinde bulundu. Başkan Küçükler, konuşmasında şöyle dedi: “Erzurum insanı, 12 Mart 1918 de yaşanan insanlık dışı olayların acısını bugün yine yüreğinin derinliklerinde hissediyor. 92 yıl önce bu kutlu Türk beldesinde katledilen Türk- Müslüman sayısı 3 ay gibi kısa bir süre de 50 bini bulmuştur. 92 yıl önce bugün Alaca'da, Cinis'de, Yeşilyayla'da, Tımar'da, Karskapı'da, Yanıkdere'de binlerce Müslüman Türk Taşnak Ermeni çeteleri tarafından soykırıma uğramıştır. Tarihi vesikalar sabittir ki, Ermeni çeteleri Erzurum'da 3 ay içerisinde 50 bin Müslüman Türk'ü katletmiştir.” diye konuştu. 

//ERMENİ KATLİAMLARINI UNUTMAK MÜMKÜN DEĞİL

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin ardından İsviçre’nin de sözde soykırım tasarısını kabul ettiğine vurgu yapan Başkan Küçükler, “Hiçbir bilgi ve belgeye dayanmayan bu kararı alanlara buradan sesleniyorum. Bu toprağın her karışında Ermeni çetelerin işlediği cinayetler vardır. Palandöken'e çıkarsanız, kardelenlerin şehitlerden bir şeyler sayıkladığını duyarsınız. Bugün hala sözde Ermeni soykırımından bahsedenler çok iyi bilmelidir ki; bu toprağın her karışında Ermeni çetelerin işlediği cinayetlerin izleri vardır. Bunun için buradan bir kez daha cihana haykırıyoruz ve diyoruz ki; biz, bu topraklara canımızla kanımızla imza atmışız. Biz, bu topraklara eserlerimizle mührümüzü vurmuşuz. Çifte minareli medrese, Yakutiye Medresesi, Ulu Cami, bu topraklara attığımız imzalardır. Yurduna, ocağına, milletine ve devletine bağlı, onu çok seven Erzurumlular olarak, her yıl kurtuluş gününde Erzurum'u yaşatma arzusu gönlümüzde yenilmez bir kuvvet olarak, yeniden doğar ve çağlayarak devam eder. Enerjimizi bu yönde harcarız. Dün esarete karşı nasıl el ele gönül gönüle olunmuş ise, bugün de Erzurum'un kalkınmasında, halkımızın huzur ve mutluluğu için büyük gayret gösteriyoruz. Erzurum, Çoruh'la Karadeniz'i, Aras'la Hazar'ı, Fırat'la Basra Körfezi'ni besleyen büyük bir kaynaktır. Erzurum; Türkistan'la Anadolu'yu birbirine bağlayan köprüdür. Erzurum; ülkemizin stratejik, jeopolitik bakımdan güvencesi ve Cumhuriyetimizin harcıdır.” ifadelerini kullandı.

//ALBAY EVRAN, TÜYLER ÜRPERTEN MEZALİME DİKKAT ÇEKTİ

Törende daha sonra Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) adına konuşan Muhabere Albay Ömer Evran, Erzurum'un kurtuluş yıllarını anlattı. Evran, “12 Mart 1918 günü kahramanlar diyarı Erzurum’un özgürlüğe kavuştuğu gündür. Bugün, bu güzel toprakların, düşman esaretinden kurtarıldığı gündür. Özellikle bugün yandaşlarıyla birlikte bütün dünyaya soykırım yalanını kabul ettirmeye çalışan Ermeniler, Erzurum ve yöresinde kadın, çocuk, masum demeden on binlerce insanı acımadan katletmişlerdir.” dedi.  

//KAZIM KARABEKİR’İN ANILARI

Konuşmasında, Kazım Karabekir’in Erzurum’daki Ermeni mezalimine ilişkin olarak aktardıklarını hatırlatan Evran, “Paşa, şöyle diyordu: ‘Erzurum’da halk gözyaşları içinde, kimi babasını, kimi kardeşini yakılmış ya da süngülenmiş buluyor, saçlarını yoluyordu. Yerlerde çocuk, kadın ve yaşlılar kanlar içinde yatıyordu.’ İşte 12 Mart, bu vahşetin ve tüyler ürperten bu soykırımın sona erdiği gün oldu.” şeklinde konuştu. 

//AKDAĞ 12 MART DESTANINI ANLATTI

Celal Akın İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Esra Günay’ın okuduğu şiir, başta protokol olmak üzere töreni izleyen Erzurumlulardan büyük beğeni toplarken, konuşma yapmak için kürsüye gelen Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, konuşmasına başlamadan önce korumalarından Günay’ı bulup yanına getirmelerini istedi. Konuşmasına, Erzurum’un düşman işgali altındaki yıllarını hatırlatarak başlayan Bakan Akdağ, sözde soykırım tasarılarına dikkat çekti.

//GELİN ERMENİ ZULMÜNÜ ERZURUM’DA GÖRÜN

Tasarıya evet diyen ülkeleri, Erzurum’a davet eden Bakan Akdağ, “Erzurum’a Yanıkdere’ye gelip, orada katledilen insanların tarihi gerçeklerini görmelerini istiyoruz. Bir takım lobilerin ve iç siyaset mülahazalarının tarihi çarpıtmasına müsaade edemeyiz. Bilsinler ki, bu lobicilik ve iç siyaset faaliyetleri tarihi hiçbir zaman değiştiremeyecektir.” diye konuştu. Bu yanlışları önemsemediklerine işaret eden Akdağ, “Atılan bu yanlış adımlar, bilsinler ki, en başta Ermenistan’a ve Ermeni halkına zarar vermektedir. Ermeni Diasporasının etkisinde kalan siyasetçiler, Ermenistan’da yaşayan Ermenilerin refahını arzulasalardı, bu yanlışı yapmazlardı. Türkiye Cumhuriyeti, bölgesinde bugün barış ve istikrarı sağlamış güçlü bir ülkedir. Bugün bütün komşularımızla barış içerisinde yaşamayı temel bir politika olarak belirlemiş durumdayız. Bu nedenle bu yanlış kararların maliyeti, yalnızca Ermenistan’a ve Ermenistan’da yaşayan halka çıkmaktadır. Bilsinler ki, bu yanlışların Türkiye Cumhuriyeti’ne olumsuz hiçbir etkisi olamaz.” ifadelerini kullandı.

//ERZURUM’UN MİLLİ DOKUSU

12 Mart’ın, Türkiye’de özgürlük ve demokrasinin geliştirilmesi açısından önemli olduğunu dile getiren Bakan Akdağ, “12 Mart’ta düşman işgalinden kurtarılan Erzurum, aynı zamanda 23 Temmuz 1919’da da, önemli kararların alındığı topraklardır. Milli sınırlar içerisinde vatan bir bütündür, ayrılık kabul edilemez. Milli iradeyi hakim kılmak esastır. Bugün demokrasiyi geliştirmek, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir düsturunu, yasama yürütme ve yargı faaliyetleri üzerinde hakim kılmak, güçlü kılmak, hepimizin en büyük görevi olmalıdır. Zor şartlar altında bize o gün bu hamleleri başlatarak, demokratik bir ülke emanet etmiş olan ecdadımıza yaraşır bir şekilde, hürriyetlerin en geniş şekilde yaşandığı bir ülke olma hedefine doğru emin adımlarla yürümeliyiz.”dedi. Konuşmasının ardından kürsüye Celal Akın İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Esra Günay’ı çağıran Bakan Akdağ, okuduğu şiirle kutlamalara renk katan Günay’ı tebrik etti.

//ALKIŞLAR TSK’YA

Konuşmaların ardından resmigeçit törenine geçilirken, kutlamalara katılan Erzurumlular, her yıl olduğu gibi, güvenlik güçlerini yine bağrına bastı. Tören alanından halkı selamlayan askerler, vatandaşlar tarafından adeta alkış yağmuruna tutulurken, Mehmetçik’ler tören alanı boyunca alkışlar eşliğinde yürüdüler. Törenin ardından HSYK tarafından özel yetkileri alınan Savcılar Osman Şanal, Mehmet Yazıcı ve Rasim Karakullukçu, tören alanından yürüyerek ayrılırken, törene 7 yaşındaki oğlu Murat’la birlikte gelen savcı Osman Şanal, haberciler tarafından yakın markaja alındı. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği Şanal, basın mensuplarının sorularını cevapsız bırakırken, "Bugün 12 Mart. Erzurum'un kurtuluş günü ve hava çok güzel.” şeklinde konuştu.