//AKBABA’DAN FARKLI BAKIŞ
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sırrı Akbaba, üniversitelere öğrenci yerleştirilmesinde kullanılan sınav sistemine farklı bir bakış açısı getirdi. Akbaba, öğrencilerin bilgilerinin ölçülmesi suretiyle yapılan sınavlarda, kişilik özelliklerinin ölçülmesine yarayan yöntemlere de başvurulması gerektiğini kaydederek, “Ülkemizdeki sınav sisteminde çok önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırıyoruz. O da, öğrencilerin kişilik özelliklerine uygun meslek alanlarında yüksek öğrenim görmeleri gerçeğidir.” diye konuştu.
//İLGİ DUYDUKLARI MESLEK ALANLARININ BELİRLENMESİ
Öğrencilerin bilgilerinin ölçülmesi gibi, kişilik özelliklerinin de ölçülmesi ve ilgi duydukları meslek alanlarının belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sırrı Akbaba, öğrencilerin bu veriler ışığında üniversitelere yerleştirilmelerinin, sağlam bir gelecek tesis etme açısından büyük önem taşıyacağını kaydetti. Türkiye’deki eğitim otoritelerinin tamamının, bu kaygıyı taşımalarının şart olduğunu, fakat gelinen nokta itibariyle böyle bir durumun söz konusu bile edilmediğini vurgulayan Sırrı Akbaba, “Unutulmaması gereken bir gerçek vardır, o da; insanların başarıyı hep ilgi duydukları alanda yakalıyor olmalarıdır. Bu bilimsel de bir gerçekliktir.” şeklinde konuştu.
//ENVANTER ARAÇLARI İHTİYACI
Eğitim sistemi içerisine, öğrencilerin en çok ilgi duydukları alanlardan başlayarak, en az ilgi duydukları alanlara kadar kişilik özelliklerini tespit etmeye yarayan ilgi envanterlerinin dahil edilmesi önerisini getiren Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sırrı Akbaba, mevcut sistem içerisinde birçok öğrencinin hiç ilgi bile duymadıkları alanlarda yüksek öğrenim görmek durumunda kalabildiklerine dikkat çekerek, “Sisteme dahil edilecek bu ilgi envanterleri sayesinde hiçbir öğrenci, istemediği ve ilgi duymadığı bir alanda üniversiteye yerleştirilmek zorunda bırakılmayacak. İlgi envanterlerinden elde edilen bilgiler, üniversite kapılarındaki gereksiz yığılmanın da önüne geçecektir. Çünkü bu sayede alanlar ve bölümlerin kapıları hep ilgililerine açılacaktır.” dedi. Bu amaç doğrultusunda yapılacak olan yerleştirmelerin, üniversitelerdeki eğitim kalitesini artırmanın yanında, öğrencilerin kariyer geliştirme süreçlerine de olumlu katkı sunacağını belirten Akbaba, sistem yöneticilerini bu ortak payda üzerinde buluşmaya çağırarak, “Bu kaygıyı bugün taşırsak, gençlerimizin gelecekleri konusunda kaygılanmamıza da gerek kalmayacak.” ifadesini kullandı.