Demiryolu hattının ilçe için büyük önem arz ettiğini belirten Kaymakam Altunbaş, “Hürriyet Gazetesi ve TCDD yetkililerinin çocuk hakları, insan hakları ve aile içi şiddetle ilgili yaptıkları çalışmalar çok önemlidir. Doğu ve Güneydoğu’da bu konulara daha fazla önem verilmesi gerekiyor Umarım bu proje, bu sorunların çözülmesine büyük katkı sağlayacaktır. Özellikle aile içi şiddet, bu bölge için çok büyük önem arz etmektedir. Bu konuda sizlerin de desteğine ihtiyacımız var” dedi.
Belediye Başkanı İlhan Özbilen ise özgürlüklerin herkes için gerekli olduğunu, kişisel hak ve hürriyetlerin kısıtlanamayacağını söyledi.
ÇOCUKLARDAN YOĞUN İLGİ
Başkan, “Eğer güçlü tren hatlarımız olsaydı, belki de Sarıkamış Harekatı’nda 90 bin askerimiz hayatını kaybetmeyecekti. Mustafa Kemal Atatürk 1924’te demiryolunu kullanarak Sarıkamış’a geldi. Biz de bugünü o gün olarak anıyoruz” diye konuştu. Sarıkamışlı çocuklar tren etkinliklerine yoğun ilgi gösterdi. Af Örgütü sorumlusu Ela Esra Günad, Haklı Çocuk Oyunu’nu yola çıktıkları günden bu yana ilk kez bu kadar uzun süre, döne döne oynadıklarını söylerken mutluydu.
Coca Cola’nın Mutluluk Bandosu Zil Zurna ekibiyle ritm atölyesi yapan, şarkı söyleyip dans eden çocuklar, Çocuk Platformu’yla da duygularını anlatan resimler yaptılar. Akbank Çocuk Tiyatrosu “En Mutlu Kim” adlı oyunuyla çocukların favorisiydi. Hürriyet Treni akşam saatlerinde Erzurum’un Aşkale ilçesine doğru yola çıktı.
TRENLER VE İNSAN HAKLARI / EMEL ARMUTÇU
SARIKAMIŞ’a gelip de 95 yıl önce Allahüekber Dağları’nda şehit olmuş 90 bin asker konusuna girmemek mümkün değil: Bir taraftan bakıldığında vatan millet için şahadeti göze almış 90 bin kahraman var bu hikayede. Öte tarafta ise hırsına yenilip 90 bin askerini düşmanla değil kar ve buzla, açlıkla savaşmaya ve dolayısıyla ölüme yollamış bir komutan, Enver Paşa.
Hürriyet Hakkımızdır Treni’nden bakınca, ciddi bir insan hakları ihlali sözkonusu.
Demiryolu olsaydı
Neden trenle yollarda olmak gerektiğine dair bir ibret noktası da bulabilirsiniz bu hikayede. Eksi 25 derece soğukta, ayaklarında doğru düzgün bir ayakkabı bile olmadan, lime lime olmuş yazlık giysilerle 55 kilometre yürümesi, sonra da savaşması beklenen asker, acı çekerek ölmekten başka ne yapabilirdi ki? 22 Aralık 1914 günü, tam da bu oldu.
Onlardan sayıca az olan Ruslar ise sıcak karargâhlarındaydı. Oraya da trenleriyle ulaşmışlardı.
95 yıl sonra Hürriyet Treni’yle vardığımız Sarıkamış’ta, bu noktaya parmak basmadan edemiyoruz. Sarıkamış ise sadece kahramanlık tarafından gördüğü bu hikayeyle varolmaktan memnun. Kars gibi turizm alanında öne çıkmaya çalışan ilçe, Kayak Merkezi, Çar Nikolay’ın Av Köşkü, sarıçam ormanları gibi, Şehitlik Anıtı’yla da anılmak istiyor.
BİR KORUYABİLSEK
Ama kafasındaki asıl anıtı yapamamış henüz, Av Köşkü deseniz, kimse el atmamış, çivi kullanmadan yekpare ağaçtan yapılan duvarları, zaman zaman yangın tehlikesi geçirse de korumaya, restorasyona alınmamış... Kars ve çevresine en karakteristik özelliği veren yapılardan Rus taş garnizonları yıkık dökük haliyle bırakılmış.
Hadi bizim böyle bir kültürümüz gelişmemiş, hep paralar daha önemli yerlere harcanıp, bu değerlere sıra gelmemiş, bize de sürekli bunları görüp acı çekmek, hayıflanmak düşmüş; Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bunca güçlendiği günlerde, bir ortak çalışma da mı yapılamıyor?
Yok, Kars Ani Harabeleri’ni biz ne kadar unuttuysak, sınırın öte yanında maden ocağını sürekli dinamitle patlatarak kendi mirasına zarar veren Ermenistan’ı da düşününce, epey bir süre daha hayıflanmaya devam edeceğiz gibi görünüyor.
Hakkımızda
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene
Ekle
Günün
Haberleri