ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Bektaş dualarla uğurlandı
Bektaş dualarla uğurlandı
Öğrencilere izcilik tanıtıldı
Öğrencilere izcilik tanıtıldı
Kick boksta Erzurum gündem oluşturdu
Kick boksta Erzurum gündem oluşturdu
Erzurum OBM fidan üretim verileri açıklandı
Erzurum OBM fidan üretim verileri açıklandı
Şehit Aksu ve Pakih dualarla anıldı
Şehit Aksu ve Pakih dualarla anıldı
HABERLER>ASAYİŞ
7 Nisan 2009 Salı - 03:54

Hukukun üstünlüğü ve Avukatlık

G.İSPİRLİ/Erzurum Barosu avukatlarından 43 yıllık hukuk adamı Sadrettin Haşıloğlu 5 Nisan Avukatlar gününün önemini ve mesleğin sorunlarını anlattı. Deneyimli hukukçu avukatlığı,” Savunmanın Yargının kurucu unsuru” olarak tarif etti.

Hukukun üstünlüğü ve Avukatlık

Bu haftaki söyleşi köşemizin konuğu Erzurum Barosu avukatlarından 43 yıllık avukat Sadrettin Haşıloğlu. Haşıloğlu ile 5 Nisan Avukatlar gününü ve mesleğin sorunlarını konuştuk. Türkiye’de ilk defa İnternet yoluyla Sözlü ve görüntülü sanık, bilirkişi, tanık beyanlarının görüntülü ve sesli alınması yönünde görüş ileri süren ve bu görüşü kabul gören Haşıloğlu, “Doktorlar fertlerin anatomisi ile nasıl ilgileniyorlarsa Avukatlar da toplumun hastalığı ile yakından ilgilendikleri için önem arz eder. Bu sebeple demokratik rejimlerin vazgeçilmez şartlarının en önemlisi hukukun üstünlüğüdür. Bugüne kadar avukatlık mesleğinde bir takım değişiklikler olmuşsa da istenen gelişme sağlanamamıştır. Savunmanın Yargının kurucu unsuru, Yargılama faaliyetinin ayrılmaz parçası olmasına rağmen savunmanın bağımsız olmadığı, yeterli güvence ve yetkiye ulaşmadığı için adil yargılamadan söz edilemeyeceği kuşkusuzdur” dedi. Haşıloğlu ile yaptığımız söyleşi aktarıyor, iyi haftalar diliyoruz.
Gamze İSPİRLİ-ERZURUM gazetesi
 
 
HAŞILOĞLU KİMDİR?
ERZURUM: Sayın Haşıloğlu, kendinizden kısaca bahseder misiniz?
HAŞILOĞLU: “Erzurumluyum. Erzurum Lisesi mezunuyum. İstanbul hukuk Fakültesini bitirdikten sonra stajı tamamlayarak Avukat mesleğine başladım. 1976 yılında Eğitim Fakültesinde ticaret derslerine girdim. Bu süre zarfında serbest avukatlık mesleğine de devam ettim. 1750 üniversite kanunundan yararlanarak, öğretim görevlisi kadrosuna geçerek 1977- 1978 öğretim yılında Atatürk Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesinde ticaret hukuku ve iş hukuku derslerine girdim. 15 yıl aynı görevi sürdürdüm. Atatürk Üniversitesinde 3 yıl hukuk müşavirliği yaptım. Avukatlık mesleğine 43 yıl süre ile devam ettim. Erzurum Lisesi mezunları derneğinin başkanlığını yürüttüm, baroda bir süre yönetim kurulu üyeliği görevinde bulundum. barolar birliği delegeliğinde bulundum. Atatürk Üniversitesi Kalkındırma Vakfı kurucusuyum. Erzurum Kalkınma Vakfı kurucusuyum ve aynı vakıfta danışma kurulu başkanlığı yaptım. Kızılay Yönetim Kurulu üyesiyim. Erzurum Yapı Kooperatifleri Başkanlığını yaptım. Erzurum Tüketici Koruma Derneği ve Erzurum tüketici il hakem heyeti üyesiyim.
AVUKATLAR GÜNÜNÜN ÖNEMİ
ERZURUM: Sayın hocam, 5 nisan avukatlar gününün tarihi önemi konusunda okuyucularımızı bilgilendirir misiniz?
HAŞILOĞLU: “3 Ocak 1934 yılında İzmir de yapılan “ Türkiye Avukatlar Birliği “toplantısında avukatların bir çatı altında toplanması düşüncesi benimsenmiştir. Cumhuriyet döneminde “3 Nisan 1924 gün ve 460 sayılı Muhamat Kanununu “ 26 nisan 1924 tarih ve 69 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanuna göre Avukatlık yasası düzenlenmiş olup İstanbul barosu ilk genel kurulunu 18 ağustos 1924 tarihinde yanan adliye sarayında yapmıştır.1934 yılında alınan bu ilke kararından sonra 5 Nisan 1958 tarihinde İzmir de tüm baro başkanlarının toplantısında Barolar Birliğinin kuruluş çalışmaları görüşülmüş olup, toplantı sonucunda temenni niteliğinde kararlar alınmıştır.Toplantıda Ankara, İzmir,İstanbul ve Sivas delegeleri Avukatlar gününün 5 Nisan olmasında bir sakınca görmediklerini,Sivas delegesinin teklifi üzerine Barolar Birliği kurulduktan sonra yetkili organın avukatlar gününü belirlemesi görüşü ittifakla kabul edilmiştir.1136 sayılı Avukatlar Yasasının geçici 10. maddesi uyarınca “Türkiye Barolar Birliği” 9.Ağustos 1969 tarihinde Ankara da ilk kez “Türkiye Barolar Birliği “Genel kurulunu yapmıştır.Türkiye Barolar Birliği her yıl “ Avukatlar günü “ yapılması ve bu günün tespiti ve gerekli incelemeleri yapmak üzere Avukat Osman Kutmanı görevlendirmiştir.Avukat Osman Kutman Barolar Birliğine sunduğu iki sayfadan ibaret raporunda, İstanbul da kurulan ilk baro olan “ Cemiyet-i Daimenin “ kuruluş tarihinin 24 Mart 1878 olduğunu, İstanbul Barosunun 5 Nisan 1878 tarihinde ilk genel kurulunu yapmış bulunması, 5 Nisan 1958 tarihinde İzmir toplanan baroların 5 Nisan tarihini seçmelerinin bir nedeninin olup olmadığının saptanmamış olması daha sonra 6 ŞUBAT 1963 tarihinde toplanan İzmir Barosu yönetim kurulunun 5 Nisan tarihini “ Avukatlar günü “ olarak kabul edip kutlama yapmasını 6 eylül 1969 tarihli raporunda belirtmiş bulunmaktadır.Aradan 20 yıla yakın bir süre geçtikten sonra 15-16 Mayıs 1987 tarihinde “ Türkiye Barolar Birliği” nin Tekirdağ da yapılan genel kurul toplantısında 5 Nisan Tarihinin 
“ Avukatlar günü “ olarak kutlanması kararlaştırılmıştır.
ERZURUM BAROSU’NUN TARİHÇESİ
ERZURUM: Erzurum Barosunun kuruluşuna da değinmek istiyorum. Şu an yaklaşık 300 üyesi olan baronun kuruluş tarihçesini okuyucularımızla paylaşır mısınız?
HAŞILOĞLU: “ Baronun Erzurum da ilk defa 1920 yılında kurulmasına rağmen daha sonra infisah olan (fesih edilen) Baronun Avukat Ömer Fazıl OLGUN, Avukat Ömer Lütfi KİBAROĞLU , Avukat A. Münir bey, Avukat Mustafa Sıtkı bey, Avukat Ali Dursun bey, Avukat Memiş Etem YAZICI , Avukat Halil Samih KOBAL tarafından 1 Eylül 1934 tarihinde kurulmuştur. Erzurum barosu ilk Genel kurul toplantısını 03.Eylül.1934 tarihinde yapmış olup, o tarihinde ruhsatlı avukat sayısı SEKİZ idi. Kuruluşta Avukat Mesut bey sadece kurucu aza olmamıştır. Yapılan ilk genel kurul toplantı sonucunda Baro Başkanlığına Etem Memiş YAZICI, azalığa ( üyeliğe) de Halil Samih KOBAL , Ömer Lütfi OLGUN ,Mustafa SITKı beyseçilmişlerdir. Daha sonra Erzurum Barosuna Kars,Erzincan,Ağrı, Gümüşhane de görev yapan avukatlar üye olmuşlardır.
AVUKATLARIN SORUNLARI
ERZURUM: Sayın Haşıloğlu, savunma mesleği olan avukatlık mesleğinin sorunları ile ilgili olarak neler söyleyeceksiniz?
 HAŞILOĞLU: 5 Nisan Avukatlar günü savunma mesleği mensupları bulunan avukatların sadece bağlı bulundukları baroların savunmanın örgütlendiği gün olarak değil, toplumun ve savunma mesleğinin sorunlarının görüş ve düşüncelerini kamuoyuyla paylaştığı gün olması sebebiyle önemlidir. Doktorlar fertlerin anatomisi ile nasıl ilgileniyorlarsa Avukatlar da toplumun hastalığı ile yakından ilgilendikleri için önem arz eder. Bu sebeple demokratik rejimlerin vazgeçilmez şartlarının en önemlisi hukukun üstünlüğüdür. Bugüne kadar avukatlık mesleğinde bir takım değişiklikler olmuşsa da istenen gelişme sağlanamamıştır. Savunmanın Yargının kurucu unsuru , Yargılama faaliyetinin ayrılmaz parçası olmasına rağmen savunmanın bağımsız olmadığı, yeterli güvence ve yetkiye ulaşmadığı için adil yargılamadan söz edilemeyeceği kuşkusuzdur. Bu anlamda savunmanın özgürlüğünün sağlanması, Anayasal güvenceye kavuşması , hukuk sistemimizde daha etkin bir yapıya kavuşturulması, avukatların özlük haklarının iyileştirilmesini temenni etmekteyiz.Türkiye Cumhuriyeti laik,sosyal bir hukuk devletidir. Yargı sistemini oluşturan sav-savunma-yargı üçgeninde savunma hakkı, temel hakların öncelikli olanlarındandır. Bu hakkın kullanılmasında meslektaşlarımıza önemli görev ve sorumluluk düşmektedir. Avukatlar Savunma Hakkının uygulayıcısıdırlar. Bu nedenle Avukatların karşılaştıkları sorunların giderilmesi yönünde yapılacak yasal düzenlemeler yargının gücünü ve güveliğini de artıracaktır. Avukatlar ; Kamunun vicdanı,beyni,beş duyu organıdır.Bu görev ve sorumlulukları yerine getirebilmesi için kamu adına mesaj, görüşü, tavrı, ifade etme hak ve yetkisine sahip birey olmak zorundadır. Yukarıda arz ettiğimiz gibi Anayasanın 150. maddesinde yapılacak ek bir düzenleme ile Barolar Birliğinin Anayasa Mahkemesinde yasaların Anayasaya aykırılığı iddiası ile dava açma hakkı tanınmalıdır. Her ne kadar TCK.nun 6/1 maddesinde Yargı görevi yapan Avukatlar denmiş ise de savunmanın Anayasanın 138 ve devamı maddelerinde yer alan Yargıbölümünde de yer alması en önemli temennimizdir. Avukatların Anayasa da yer almaması zaman zaman Sav, Savunma , Yargı üçlüsünü etkilediği malumunuzdur.Rahmetli baro başkanı Avukat Abdulkadir Eryurt Bir sözünü tekrar etmek istiyorum “Hukukçunun en fazla yükseleceği mertebe Avukatlıkdır. Bir Hukukçu Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, Milletvekili ,Yargıtay , Danıştay Başkanı, Askeri Adli Yargı Başkanı, Üye, Hakim ,savcı olabilir Ancak bu kişiler dönüp dolaşıp görevlerinden ayrıldıklarında AVUKAT olurlar. “ Ne yazık ki Teşri organ bunu bilmesine rağmen Avukatlık mesleğindeki iyileştime ile alakalı düzenlemeyi yapmamaktadırlar.Hukuk Fakültelerinin çok fazla oluşu,öğretim elamanı sıkıntısı çekmesi,eğitimde kalitenin düşmesine sebep olmaktadır. Bu nedenle Hukuk Fakültelerine sınırlama getirilerek ,avukatlar mesleğine intisap edecek olanlar için yeniden Anayasa da değişiklik yapılmak suretiyle yasal düzenlemeler yapılarak Sınavgetirilmelidir. Ayrıca mesleğe yeni başlayan meslektaşlarımızın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıdan kurtulmaları için bankalardan faizsiz orta vadeli kredi verilmesi sağlanmalıdır. Türkiye de son yıllarda Uyum Yasaları adı altında birçok kanun ve yönetmenlik değiştirilmesine rağmen Avukatlık kanunun avukat lehine yeni hükümler getirilmediği gibi Vergi açısından da adil bir düzenleme getirilmemiştir. Emekli olup, mesleklerini tekrar ica etmeye başlayan avukatlardan veri yönünden destekleme primleri kesilmemelidir.
HAŞILOĞLU’NUN e-HUKUK ÖNERİSİ
ERZURUM: Sayın Haşıloğlu, yıllar önce yargıda internet ortamının kullanılmasını siz ortaya atmıştınız. Bu öneriniz yaygın basın organlarında da yer buldu? Görüşünüz ve bu konuda yaşanan gelişmeleri okuyucularımıza aktarır mısınız?
HAŞILOĞLU: “ Sizinde bahsettiğiniz gibi, 6-9 Eylül 2000 yılında İstanbul Lütfi Kırdar Salonunda yapılan Bilişim Etkinliklerinde Hukuk Çalışma gurubu Hukuk Panelinde  yöneticisi olarak Türkiye’de ilk defa İnternet yoluyla Sözlü ve görüntülü sanık, bilirkişi,tanık beyanlarının görüntülü ve sesli alınması yönünde görüş ileri sürdüğüm gibi, Elektronik imza, Sanal evlenme, hakkında da yeni fikirler arz etmiştim Yapmış olduğum bu teklif sonucunda Hürriyet Gazetesi ve Zaman Gazetesi ayrı ayrı günlerde haber niteliğinde ve Erzurum da yerel gazetelerde yayınlanmıştı. Getirmiş olduğum bu teklif bazı hukukçu ve bilim adamları tarafından tenkit edilmiş ise de daha sonra Adalet bakanlığı hazırlamış olduğu Ceza Muhakemeleri kanunda değişiklik tasarısında bu görüşüm dikkate alınarak Yasa koyucu 04.12.2004 gün ve 5271 sayılı “ Ceza Muhakemesi Kanunun “ Tanık ve bilirkişinin naiple, veya istinabe yoluyla dinlenmeleri” başlığında 180/5 maddesinde “Tanık veya bilirkişilerin aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniği kullanılması suretiyle dinlenebileceği “, 196/4 maddesinde sanığın aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinde kullanılmak suretiyle sorgulamasının yapılabileceği , bu hususta yönetmenlik çıkarılacağı “ düzenlenmiş olmasına rağmen buna olanak verecek teknik donanımın kurulmasına ve kullanılmasına ilişkin esas ve usuller yönetmenliği bugüne kadar yayınlanmadığı için sanık,tanık,bilirkişi beyanları sesli ve görüntülü olarak alınamamıştır.
HAŞILOĞLU’NDAN BİR HUKUK ANISI
ERZURUM: Sayın haşıloğlu, 43 yıllık avukat olarak en ilginç anılarınızı okuyucularımızla paylaşır mısınız?
HAŞIOĞLU: “ Yaklaşık 30 yıl önceydi. Cezaevinden kör bir adam beni aradı. Sonbahar aylarıydı. Gözü görmeyen adamı tutuklamışlardı. Konuyu bana anlatmasını istedim. Evine yakacak odun aldığını, 8-10 yaşlarındaki çocukların odunu dağıttıklarını, kendisine kör diye hakaret ettiklerini ve kendisinin çocuğa bastonla vurduğunu, çocuğun o esnada öldüğünü söyledi. Öldürme amacının olmadığını kızgın olduğu için böyle bir eylemi gerçekleştirdiğini ifade ediyordu müvekkilim. Böyle bir durumda ben konuyu tahrik olarak düşündüm ve yaralama kastının aşılması eylemiyle savunma yaptım. Keşif yapıldı. Savunma merci olarak müvekkilimin en az ceza ile karşılaşmasını istiyordum. Kördü ve söylenenlerle tahrik olmuştu, öldürme kastı da yoktu. TCK’nın 51/1 hafif tahrikle dörtte biri indirilir. Savunmalarımı bu doğrultuda yazdım. Dava ile ilgili savcıyı gördüğümde konu senin dediği gibi değil, adam bastonun ucuyla değil, alt tarafını çocuğun boynuna geçirerek ölmesine neden olmuştur” dedi. Bu duruma çok şaşırdım. Yaralama kastının aşılması suçu, ulaşılan delillerle kasten adan öldürme fiiline dönüşmüştü. Tahrik konusu hukukta çok önemli bir konu. Kambur bir adam, sürekli kambur ifadesini kullanarak alay eden bir kişiyi öldürmüş,. Avukatı savunmaya geçince, mahkeme heyetine tek tek övgü yağdırmış. Hakim avukata, “Avukat bey artık savunmaya geçin” deyince avukat tekrar övgü içerikli ifadelerini kullanmaya mahkeme heyetini tek tek övmeye devam etmiş o yıllarda avukatın dışarı çıkması uygulaması olduğu için heyet avukatın dışarıya çıkarılmasını istemiş, bunun üzerine avukat heyete “ siz bu ifadelerle tahrik oluyorsunuz” müvekkilimin durumu da bunun gibi sürekli kambur denildiği için öfkesine yenilememiştir. Bunun üzerine mahkeme TCK’nın 51/2 maddesi gereği verilen cezasının üçte ikisinin düşmesine karar vermiştir. 
BİR MUHTARIN UNUTULMAZ MİSAFİRPERVERLİK ANEKDOTU
Bir diğer ilginç anımda kadastro ile ilgili dava çerçevesinde bir köye keşife gitmiştik. Kadastro hakimi, gittiği yerlere domates, üzüm ve ekmek götürerek, katibiyle birlikte yemeyi tercih ederdi. Köy muhtarı misafirperverlik gereği bir sofra kurarak bizleri davet etti. Hakim bey o güne kadar hiç kimsenin yemeğini yememişti. Muhtar davet etti fakat hakim bey kabul etmedi. Muhtara sen taraflardan birinin yanında olabilirsin cevabını verdi. Bunun üzerine muhtar, kesinlikle böyle bir durumun olmadığını köylerinde misafirperverlik adına gelen devlet görevlilerine yemek verildiğini söyledi. Hakim, konuyla ilgili muhtara yemin ettirdi. Bende hakim Beye bizimle birlikte herfene etmesini istedim. Herfene ne demek deyince?, sizde g yöresel tabirle bir paylaşım sizde getirdiklerinizi bu sofrada paylaşacaksınız. Sonuçta hepimizin oturduğu bir sofra ortamı oluşmuştu. Yeminlide olsa muhtar misafirperverlik anlamında amacına ulaşmıştı.
GENÇ AVUKATLARA ÖNERİLER
ERZURUM: Sayın Haşıloğlu, usta bir avukat olarak genç avukatlara önerileriniz nedir?
HAŞILOĞLU: “ Avukatlar meslekle ilgili konularda çok araştırma yapmalılar sürekli kendilerini yenilemelidirler. Bir düşünürün dediği gibi, bilgiye ulaşmada zeki insanlar sorarlar, orta zeka insanlar okurlar, zekası olmayanlarda bunların hiçbirini yapmazlar. Genç meslektaşlarımız çok sormalı ve yeniliklere kendilerini uydurabilmelidir. Yargıtay kararları üzerinde durmalıdırlar. Maalesef dilekçe yazmayı bilemeyen meslektaşlarımız olduğunu üzülerek görebiliyoruz. Avukat mesleğinin öneminin farkında olmalı giyimi, davranışı mesleğe yakışır olmalıdır. Dosyasını davadan önce tüm ayrıntıları ile incelemeli, çözüm alternatifleri aramalıdır”
BARONUN ÇALIŞMALARI
ERZURUM: Sayın Haşıloğlu, meslek örgütü olarak baronun çalışmalarını yeterli buluyor musunuz?
HAŞILOĞLU: “ Baro sosyal faaliyetler açısından yeterli değil. Eskiden avukat, hakim ve savcı dayanışmasını baro sağlardı. Şimdi böyle bir çaba yok. Önceleri herkes birbirine eşit mesafede idi. Eşit mesafede yakın ve eşit mesafede uzaktı. Bilimsel çalışmalarında yeterli olmadığını görüyoruz. 300 üye olduğu halde bir dergimiz dahi yok. Değişen mevzuatlar konusunda panel, konferans ve seminerde verilmiyor. Baromuz bu konularda daha etkin çalışmalara imza atmalıdır”.
ERZURUM: Son olarak söyleşimize eklemek istediğiniz bir mesajınız var mı?
HAŞILOĞLU: “Avukatlar gününde kendi sorunlarımızın yanında Ülke sorunları ile ilgili bazı düzenlemeler yapılaması Hukuk Usulü Muhakemeler kanunu ve Türk Ticaret Kanunun biran önce yeniden düzenlenmesi hususunda meclisten görüşülerek çıkarılmasını temenni ediyoruz. Baromuzun 75. ci yıldönümünün tüm meslektaşlarım ve hukukçular için hayırlı olmasını dilerim”     
 
Verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkür ediyoruz.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Gürhan Özorhan 16 Nisan 2009 Perşembe 14:49

Sayın hocam,herzamanki gibi şık ve güler yüzlüsünüz yılar sizi yıpratamamış,siz yılları yıpratarak, meydan okuyorsunuz.Sizi özlemiştim,görmeye geleceğim,fakültedeki sohbetlerinize doyomazdım.hele mim koyma sohbetleri unutulur değil.Selam sayğı ve hürmetlerimle nice uzun yıllar hizmet vermek,Allah'tan niyazımdır.

Yorumu oyla      6      4  
Ü.G.HAŞILOĞLU 7 Nisan 2009 Salı 23:12

DADAŞLAR Diyarının Hukuk Çınarı Kıymetli Amcam Av.Sadrettin HAŞILOĞLU nun yıllardır hem Atatürk Üniversitesi hemde Erzurum ve yöresine verdiği büyük hukuk hizmetinden dolayı Saygıyla önünde eğilir ellerinden öperim.Allah(c.c)ona hayırlı ömür verdiği sürece daha çok hukuk hizmetlerini Erzurum a devam ettireceğinden eminim.Saygılarımla...

Yorumu oyla      6      4  
S. ULAŞ 7 Nisan 2009 Salı 13:15

SAYIN HOCAM BAŞARILI VE ÖRNEK ALINMASI GEREKEN BİR HUKUKÇU ERZURUMA ÖNEMLİ HİZMETLERİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ. DAHA NİCE YILLAR DİLİYORUZ

Yorumu oyla      6      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kimsesizlerin duasını aldılar
Ceza İnfaz Kurumları personeli Hüseyin Turgut Eğitim Merkezi, eğitime ...
Gözü yaşlı baba kızını arıyor
A.AKBUĞA/İHA/ Erzurum'un Dadaşkent semtinde yaşayan nişanlı kızdan 5 günden ...
Eş zamanlı silah operasyonu
Erzurum dahil 9 ilde eş zamanlı düzenlenen silah operasyonunda gözaltına ...
 
Oltu’da ilginç kaza
Erzurum'un Oltu ilçesinde bir inşaatın çatısından düşen ve kardeş oldukları ...
Sözde grev sona erdi
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Üskül, Ceza ve Tutukevi'nde ...
E-80’de trafik kazası:1 ölü
Amasya'dan Erzurum'a yumurta taşıyan H.Y. yönetimndeki 34 EZ 5760 plakalı ...
 
Karaçoban olaylarında 4 tutuklama
Erzurum'un Karaçoban ilçesinde seçim sonuçları nedeniyle iki grup arasında ...
Seçim kavgası ölümle noktalandı
Kars'ta bir grup MHP'li arasında seçim yüzünden çıkan silahlı kavgada ...
Horasan Müftüsü’nden sağduyu çağrısı
Erzurum'un Horasan ilçesine bağlı Aliçeyrek Köyü muhtarlığı için çıkan ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Gençlere yol haritası
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Olmak yahut “Kal” kalmak
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
İtibarın Sınırı
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Aileyi Bitiriyorlar, Milleti Yok Ediyorlar
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Erzurum, Vefa ve Kemanî Haydar Telhüner.. -1
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
1 milyon Mehmet’in ardından...
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva